Ray Sigorta Genel Müdürü Koray Erdoğan linkedin hesabından sigorta sektörünün 2024 yılını değerlendirdiği 2025 yılına yönelik ise beklentilerini kaleme alan dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Erdoğan, 2025 yılı beklentilerin sonuç kısmında yaptığı değerlendirmesinde, “Yeni konjonktür sigorta şirketlerinin hayatlarını oldukça zorlaştıracak ki bunların etkilerini görmeye başladık bile. Azalan büyüme oranları, artan fiyat rekabeti, iklim değişikliği, politik belirsizlikler… Daha yaratıcı olan ve farklı düşünen, hızlı karar alabilen, dinamik şirketlerin ön planda olacağı bir döneme giriyoruz. Rakamları değil refleksleri güçlü olan şirketler kazanacak.” ifadelerine yer verdi.
Koray Erdoğan’ın makalesi şöyle:
Konjonktür değişiyor, yaratıcı ve dinamik şirketler öne çıkıyor
Her yılın sonunda, sektörel gelişmeleri geriye dönüp değerlendirmek, hem geçmişe dair anlamlı bir perspektif sunar hem de geleceğe dair güçlü öngörüler oluşturur. Bu yıl da gelenek bozulmasın istedim. Biraz gecikmeli de olsa 2024’ün hayat dışı sigorta sektöründeki seyrine birlikte bakalım.
Öncelikle büyüme rakamlarına göz atalım: Yıla %98 büyüme oranıyla başlamıştık, ancak yıl sonunda bu oran geriledi ve yılı %72 büyüme oranı ile kapattık.
Kasko branşında ise %71,42 olan büyüme oranı, yıl sonunda %33,70’e düştü ve uzun yıllar sonra ilk kez %7,40 oranında negatif reel büyüme yaşandı. Bunun sonucunda kasko, yıl sonunda 4. büyük branş konumuna geriledi. Oysa 2023’ün sonunda, trafik sigortasının ardından 2. büyük branş konumundaydı.
Trafik sigortasında yılbaşında %72,49 büyüme oranı görülürken, yıl sonunda bu oran %68,85 olarak gerçekleşti.
2024 trendleri yavaşlamayı işaret ediyor
Yıla oto dışı branşlarda, özellikle de yangın sigortalarında güçlü bir büyüme ile başlamıştık. Bu artışta, 2023 Şubat depreminin öncesinde, görece düşük primlerle yenilenen poliçelerin fiyatlarında yaşanan yükselişin etkisi büyük oldu. 2024’e %162,64 büyüme ile başlayan yangın ve doğal afetler branşı, yılı %86,69 büyüme ile kapattı.
Genel olarak, yılı %72 oto ve %112 oto dışı büyüme ile karşılarken, yıl sonunda bu oranlar sırasıyla %54 ve %87 olarak gerçekleşti. Bu trend, 2025 için de önemli ipuçları sunuyor.
FİNANSAL GELİRLER, TEKNİK ZARARIN ÜSTÜNÜ ÖRTMEYE DEVAM EDİYOR
Biraz da teknik rakamlara bakalım. Hasar prim oranı ile başlayalım.
Hayat dışı sigorta sektöründe net bileşik rasyo her zamanki gibi %100’ün üzerinde seyrediyor. Teknik anlamda kârlılık sağlanamasa da finansal gelirler, bu açığı dengelemek için devreye giriyor.
Yukarıdaki tabloyu doğrudan yorumlamaya çalışmak kafa karışıklığına yol açabilir. Bu yüzden, verileri biraz daha detaylandırarak ele alalım.
Depremin etkisiyle brüt hasar priminde hızlı bir artış yaşanırken, deprem sonrası fiyatlardaki keskin yükseliş nedeniyle net hasar prim seviyesi 2022’nin bile altına gerilemişti.
2023 yılında fiyatlar genel düzeyinde görülen artış, 2024’te hasar prim oranının daha da düşmesini sağladı. Ancak, 2024 Nisan ayından itibaren sektörde artan yoğun rekabet göz önüne alındığında, 2025 yılında net hasar prim seviyesinde belirgin bir bozulma yaşanmasını bekleyebiliriz.
Son iki yılda, özellikle tavan primlerdeki yüksek oranlı artışlar nedeniyle trafik sigortasında hasar prim oranı görece olarak düşerken, kasko branşında kayda değer bir yükseliş yaşandı. Bir önceki yılın sonunda, yıllık hasar prim oranında yaklaşık 7 puanlık bir kötüleşme görülmesine karşın, yılın son çeyreğinde bu oran, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla 10 puan artış gösterdi. Bu durum, önümüzdeki dönem için kasko branşında olumlu bir tablo sunmuyor.
Bir de teknik kâr ve bilanço kârına göz atalım;
Zaten bileşik rasyonun %100’ün üzerinde olması sektörün teknik anlamda iyi bir performans göstermediğini ortaya koyuyordu.
Önce güzel haber ile başlayalım. Sektörün kâr rakamı son iki yılda müthiş arttı. 2022 sonunda 8 milyar olan dönem net kârı, deprem, sel, seylap, ekonomik kriz gibi bütün olumsuzluklara rağmen 71 milyar TL’ye yükselmiş. Hatta teknik kâr dönem net kârından bile daha hızlı artmış.
Buradaki teknik kâr rakamı tabii ki teknik olmayan bölümden aktarılan yatırım gelirlerini de içeriyor. Mali tablolar ile çok yakından ilgilenmeyen okurlarımız için bu kavramı da kısaca özetleyelim. Teknik olmayan bölümden teknik bölüme aktarılan yatırım gelirleri, sigorta şirketlerinde teknik sonuçların dengelenmesine yönelik bir uygulama olup, mali gelirlerin belirli bir oranının teknik bölüme yansıtılmasını ifade eder. Bu oran, teknik karşılıkların toplam aktifler içerisindeki payına göre belirlenmektedir. Örneğin, bir şirketin toplam aktif büyüklüğü 100 TL ve teknik karşılıkları 70 TL ise, elde edilen mali gelirlerin %70’i teknik bölüme aktarılır. Bu uygulamanın altında yatan temel ilke, söz konusu mali gelirlerin, teknik karşılıkların yatırıma yönlendirilmesi sonucunda elde edilmesi ve dolayısıyla bu gelirlerin teknik faaliyetlerle ilişkilendirilmesinin gerekliliğidir.
Tabloya saf teknik kâr (sigortacılık faaliyetlerinden elde edilen kar) olarak baktığımızda ise 2024 yılında çok ciddi bir bozulma görüyoruz.
Net bileşik rasyonun düzelmesine rağmen saf teknik kârın gerilemesinin temel nedeni, prim büyümesinin üzerindeki kazanılmış prim artışı ve prim büyümesinin çok üzerinde artış gösteren operasyonel maliyetler. Kazanılmış primdeki yüksek artış, net hasar primini düşürerek net bileşik rasyonun iyileşmesini sağlarken, operasyonel maliyetlerdeki hızlı yükseliş teknik kârı olumsuz etkiliyor. Buna ek olarak, prim artış oranını aşan diğer teknik giderler de kârlılığı baskılıyor—diğer teknik giderlerdeki artışın büyük bir kısmı dengeleme karşılığından geliyor. Özellikle son iki yılda komisyon hariç operasyonel maliyetlerin %400 artarak 10,5 milyardan 52 milyara ulaşması, dikkate alınması gereken kritik bir gelişme. Ayrıca, operasyonel maliyetlerin büyük ölçüde sabit olması ve fiyat yapışkanlığı nedeniyle kârlılıktaki düşüşlere hızla uyum sağlayamaması da dikkate alınması gereken önemli bir husus.
2025’E BAKIŞ: BÜYÜME, KÂRLILIK VE BEKLENTİLER
Her analiz, yalnızca geçmişi anlamakla kalmamalı, aynı zamanda geleceğe de ışık tutmalı. Peki, elimizdeki veriler bize nasıl bir 2025 yılı müjdeliyor? Gelin, büyüme tahminiyle başlayalım.
Çift haneli büyüme sürecek
Trafik sigortasında, enflasyon hedefinde büyük bir sapma yaşanmaz ve yıl içinde ek bir asgari ücret artışı olmazsa—ki bu iki ihtimal de düşük görünüyor—yılın yaklaşık %45 büyüme ile kapanmasını bekliyoruz.
Kasko tarafında, mevcut trendin devam edeceğini öngörüyoruz; bu durumda, sektör yılı kasko branşında %30 büyüme ile tamamlayabilir.
Yangın sigortasında ise reel küçülme kaçınılmaz görünüyor. Mevcut trend değişmezse, yıl sonunda %20 büyüme, yani enflasyon etkisiyle önemli bir reel daralma yaşanabilir.
Genel olarak hayat dışı sigorta sektörünün büyüme tahmini:
• Kötümser senaryoda %36,
• İyimser senaryoda %45 seviyelerinde.
Ancak, siyasi gelişmelerin tetikleyebileceği döviz kuru ve enflasyon dalgalanmaları, bu oranları çok daha yukarı taşıyabilir. Pozitif tarafından bakarsak, sektör hâlâ çift haneli büyüme sergilemeye devam edecek.
Karlılık: 2025’te Neler Bekliyor?
2025 Yılında Konjonktür Değişiyor, Mali Gelir Hız Kesiyor
2024 yılı kârlılık açısından stabil bir tablo sundu:
• Net bileşik oran yılı %110 seviyesinde tamamladı.
• Teknik kâr, 51 milyardan 84 milyar TL’ye yükseldi. Ancak bu rakama mali gelirler dahil.
• Teknik kârdan mali gelirler çıkarıldığında zarar 27 milyar TL’den 42 milyar TL’ye çıktı.
Peki, 2025 için ne öngörüyoruz?
En büyük beklenti, mali gelirlerin 2024’teki kadar hızlı artmayacağı yönünde. Daha önce de belirttiğimiz gibi, sektör en sevdiği ekonomik ortamdan (yüksek büyüme + yüksek reel faiz), en sevmediği ortama (düşük büyüme + görece düşük reel faiz) doğru kayıyor.
Yılın İkinci Yarısı ile Birlikte Faiz Etkisi Hissedilecek
Merkez Bankası, Aralık ayında politika faizini 250 baz puan düşürerek bir gevşeme döngüsü başlattı. Ocak ve Mart toplantılarında bu eğilim devam etti. Ancak son siyasi gelişmeler nedeniyle Nisan ayında yeni bir faiz indirimi ihtimali zayıfladı.
Bu durumda, ilk altı ayda faizlerin %45-50 bandında, yılın ikinci yarısında ise düşerek %35-38 bandında yılı tamamlamasını bekliyoruz. Faizlerdeki ana etkinin yılın ikinci yarısında hissedileceğini düşünürsek, mali gelir artışının %65 seviyesinde gerçekleşeceğini öngörüyoruz.
2025 Kârlılık Senaryoları
• Teknik sonuçlar 2024 seviyesinde kalırsa, hayat dışı sigorta sektörünün kârlılığı %30 artabilir. Bu iyimser senaryonun gerçekleşmesi için faizlerin yılın ilk yarısında yüksek seyretmesi gerekiyor.
• Teknik sonuçların geçen senenin de gerisinde kalması durumunda ise sektör bir önceki yıl karlılık seviyesini dahi korumakta güçlük çekecek.
Özetle, sektör büyümesini sürdürecek, ancak kârlılık tarafında mali gelirlerin seyri belirleyici olacak. 2025’in getirdiği yeni ekonomik dengelere nasıl adapte olunacağı, önümüzdeki dönemin en kritik sorusu olacak.
Yeni konjonktürde dinamik ve yaratıcı şirketler öne çıkacak
Yeni konjonktür sigorta şirketlerinin hayatlarını oldukça zorlaştıracak ki bunların etkilerini görmeye başladık bile. Azalan büyüme oranları, artan fiyat rekabeti, iklim değişikliği, politik belirsizlikler… Daha yaratıcı olan ve farklı düşünen, hızlı karar alabilen, dinamik şirketlerin ön planda olacağı bir döneme giriyoruz. Rakamları değil refleksleri güçlü olan şirketler kazanacak.
Bu yeni konjonktürde ve yeni döneme hazır olmak için yapmamız gerekenler kadar, artık bırakmamız gereken kötü alışkanlıklarımızın da olduğunu düşünüyorum. Bunları da bir sonraki yazımda kaleme alacağım. Kısa bir süre sonra…