Arex Sigorta’dan gelişmelere dair açıklama

Sigortacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) tarafından Arex Sigorta’nın kefalet branşı ruhsatının iptal edilmesi ve diğer branşlarda yeni sigorta sözleşmesi yapmasının askıya alınmasının ardından Arex Sigorta’nın süreçle ilgili açıklamaları devam ediyor. Basınla paylaşılan son bildiride, Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Uğur Gülen’in dün bir televizyon programında konuyla ilgili yaptığı konuşma mercek altına alındı.

Şirketten yapılan paylaşımda aşağıdaki hususlar vurgulandı:

“14 Nisan’daki bir televizyon programında Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Sayın Uğur Gülen’in yapmış olduğu açıklamayı üzülerek müşahede etmiş bulunmaktayız. Sigorta Şirketleri Birliği’nin Başkanı olmaktan ziyade kendisini Kamu Otoritesi yerine koyarak açıklama yapması oldukça üzücü ve düşündürücüdür.

Açıklamalarında, otoritenin verdiği kararlarla ilgili sürece ilişkin net bir bilgi sahibi olduğunu, “Kesinlikle onu net bir şekilde söylememiz lazım. Çünkü SEDDK belgelerle, hesap hareketleriyle, para akışlarıyla; bu kararı verdiren etmenler neyse inceleyip, bulgulara dayalı bir şekilde bu kararı verdi” ifadesini kullanan Sayın Gülen’in SEDDK başkanı mı yoksa TSB Başkanı mı olduğunu karıştırmış olduğu anlaşılmaktadır. “Mevzuatın onlara verdiği yetkiyi kullanarak verdikleri son derece gerçekçi bir karar olduğunu düşünmemiz veya böyle değerlendirmemiz gerekir” ifadesi ile de aynı zamanda hakim rolüne soyunduğu ve yargı aşamasında olan sürece ilişkin kesin kararı verdiği anlaşılmaktadır.

Sigorta sektörüne güven vermesi gereken Birlik Başkanının “Belli bir zaman sonra şirketlerin hesabındaki para miktarları azalıp, sıfırlandığı zaman da artık ondan sonra bir para ödemesi söz konusu olmamasını bekleriz” ifadesi ile panik yaratarak sigortalılar nezdinde güvensizlik oluşturması ve poliçelerin iptalini hızlandırıcı söylemde bulunması rasyonel ilkelerden uzak olup bu ifadeleri kendisinin şahsi sorumluluğunu doğuracak mahiyettedir.

Ayrıca, sektöre girişlerin zorlaştırılmasının olumlu olduğunu izah etmesi de sigortacılığın gelişmesi ve derinleşmesi vizyonuna aykırı olup bu hususun tröstleşmeye de sebebiyet vereceği aşikardır.

“Para girişi artık bu şirketlerin olmayacak. Bu şirketlerden daha fazla para çıkışı olacak” ifadesiyle de bu şirketlerin bir daha faaliyete başlamayacağı önyargısıyla acentelerden, sigortalılardan, reasürörlerden ve diğer taraflardan olan alacaklarının tahsilini tehlikeye düşürecek, gerekirse sermayedarların sermaye enjeksiyonu yapma opsiyonunu tamamen göz ardı edecek mahiyetteki açıklaması son derece talihsizdir.”