Serpil Akyol Erden: Sigorta Haftası’nın Düşündürdükleri

“Hafta etkinliklerinin arasına motivasyon amaçlı bir etkinlik de eklenmişti. İki profesyonel, sektöre yönelik düşüncelerini kendi dünyalarındaki tecrübe ve gözlemleri çerçevesinde anlatılar. Doğru bilgi gelse ne kadar talepkâr olabileceklerini satır aralarında söylediler. İşte bilgi sahibi olmak, kişinin dikkatini çekecek şekilde sigortayı anlatabilmek önemli ve gerekli!”

****

Bu yıl, 30 Eylül – 5 Ekim tarihleri arasında kutlanan 13. Sigorta Haftasını dolu dolu yaşadım. “Sigorta Önemlidir” sloganıyla sarıp sarmalanan aktivitelerin hepsinde yer almaya çalıştım. Bu sayede sektörle ilgili birçok konuda genel durum ve geleceğe yönelik aksiyonlar hakkında fikri sahibi olma ve sektör temsilcileriyle bir araya gelme şansına sahip oldum.

SEDDK Başkanı Davut Menteş’in konuşmasında sigortanın önemine dikkat çekip bunun gerekçelerini sıralarken kendi kendime bunun üzerine düşündüm. Dedim ki evet sigorta önemli, çünkü temel bir ihtiyaca cevap veriyor. Ancak bu ihtiyaç örtülü; insanımız görünürde suya, ekmeğe duyduğu kadar sigortaya ihtiyaç duymuyor. Evet sigorta gerekli; özellikle sosyo-ekonomik kayıpları önlerken yaşam standardını koruması anlamlı. Ama insanımız sigortayı halen harcamalar listesinde öncelikle gözden çıkarılabilecek kalem olarak görüyor. İşte dedim bir sonraki slogan “Sigorta Anlatılmalı” olmalı. Sigortayı daha çok anlatmalıyız. Çocuklara, yetişkinlere, yaşlılara, iş adamlarına, çiftçiye, öğrenciye, sporcuya, kadına erkeğe… Dikkat çekmek, düşündürtmek ve iliklerine kadar güvence ihtiyacını hissettirmek için.

Hafta etkinliklerinin gerçekleştiği o büyük salonlarda konuşmaları dinlerden eğitimcileri düşündüm. Ana okulundan üniversiteye kadar farklı noktada görev alan yöneticileri bu salonda düşündüm. Kaymakamları hatta muhtarları düşündüm. Sonra gözümün önüne tedarikçi firmalar geldi. Asistans şirketlerinden hastane yöneticilerine, yetkili – özel servislerden tamircilere kadar. Sonuçta bu kesimler sektöre hizmet veriyorlar, hizmet akışının kesintisiz, eksiksiz şekilde devam etmesini sağlıyorlar, maliyet yönetimine etki ediyorlar.

Hafta etkinliklerinin arasına motivasyon amaçlı bir etkinlik de eklenmişti. İki profesyonel, sektöre yönelik düşüncelerini kendi dünyalarındaki tecrübe ve gözlemleri çerçevesinde anlatılar. Doğru bilgi gelse ne kadar talepkâr olabileceklerini satır aralarında söylediler. İşte bilgi sahibi olmak, kişinin dikkatini çekecek şekilde sigortayı anlatabilmek önemli ve gerekli!

Sonra dedim ki nasıl sigorta şirketlerinin satış için dağıtım kanalları varsa sigortayı anlatabilmek adına da gönüllü kuruluşlar var. Sadece sektördekiler değil insanımıza dokunan tüm gönüllü kuruluşların da söyleyecekleri söz vardır diye düşündüm. Otomotiv dernekleri, çevreciler. Aslında her bir kesim ile bir araya geleceğimiz toplantılar dizisi canlandı gözümde. Sigortayı düşündürtmek ve anlatmak adına medya temsilcileri, reasürörler ve gençler bu haftada konuşmalı, sigortacıları dinlemeli diye düşündüm. Bir bakıma serbest kürsü gibi düşünelim. Onlar konuşsun, ihtiyaçlarını anlatsın, memnuniyetsizliklerini, sorunlarını dile getirsin bizler de sigorta ile neler yapılabiliri anlatalım kendilerine.

Toplantılara ara verildiğinde ayak üstü sohbetlerde meslektaşlarımla tanıştırmak istediğim kişiler oldu. Birçoğu ile merhabalaştık, tanıştık. Bu etkinlikler sektör temsilcileri ile farklı mesleklerden temsilcilerin tanışması, kaynaşması için de bir fırsat ortamı aslında. Ben de sigortacı arkadaşlarımla özellikle genç meslektaşlarımı tanıştırdım. Biri sadece dedi ki; “misafirlerim var görmüyor musunuz?” Oysa sadece merhaba diyecek. “Görüyorum” dedim. Göreceğimiz şey aslında iletişime açık olmamız. İletişim kuracağımız mesaj vereceğimiz paydaşlarla haftayı beraber geçirmek. Bazen bu bir merhaba olur bazen bir projeyi konuşmak olur dedim kendi kendime.

Ne kadar anlatırsak o kadar akılda kalacağımız aşikâr. Alışkanlıklar, değerler hele hele inançlar kolay değişmiyor. Yenilikler akılda kolay kalmıyor. İstediğiniz kadar kanun çıkartın. Eğer toplum değişime hazır değil ise o kanun halkla bütünleşmiyor.

Çocukluğumda “Türk demek Müslüman demek, Müslüman demek Türk” demek diye öğretmişlerdi bize. Sigortacılığı da böyle ilgili kavramlarla özdeşlik kurarak anlatmalıyız. “Güvence demek sigorta demektir”, “Yaşam standardını korumak ekonomiyi güçlendirmek, uzun vadeli fonlar oluşturmak demek sigorta demektir” anlayışını yerleştirmeliyiz zihinlere. Gözlemlerime göre Sigorta Haftası etkinlikleri dolu dolu geçti. Konuşmaların uzaması, salonların son ana kadar dolu kalması bazı kişileri şaşırtmış olmalı ki “çok uzadı, insanlar yoruldu” diye söylenenler bile oldu.

Bu tür faaliyetler insanları niye yorsun, niye sıksın ki? Sektör sigortayı anlatacak, tartışacak, farklı kesimlerle kucaklaşacak, günlük hayatın koşturmalarına bir es verip sektörün güçlenmesi için yapılması gerekenleri masaya yatıracak bir fırsattan niye yararlanmasın? Denetleyici, düzenleyici kurumlardan sektör temsilcilerine, siyasilerden medyaya kadar eğer sigortayı anlatabilecek, sigortayı düşündürebileceksek bu asla sıkıcı olamaz bence.