Serpil Akyol Erden: Sigortalının Neyi Sorduğuna Değil, Neden Sorduğuna Bakalım

 “Hasar ödeme tartışmalarında olayların ortak noktası konuya hâkim olunmaması. Sigorta poliçesi satın alındığında oluşan hasar olunca her şey ödenir beklentisi. Oysa her poliçenin kapsamı ve limitleri farklıdır. Her poliçede kapsam dışı durumlar vardır. Bir de sigorta şirketinden sigorta şirketine değişen özel şartlar vardır. Bu bilginin kısa ve öz şekilde sigortalıya verilmesi, hatırlayacakları şekilde örneklenmesi sigortalıların ihtiyaç halinde talepte bulunduklarında ret cevabına da hazırlıklı olmalarını sağlayacaktır.”

****

“Kök sebep” ifadesi bana çok anlamlı ve değerli geliyor. Çünkü sorunları çözmede en önemli şey buzdağının görünmeyen tarafını görebilmektir diye düşünüyorum. Bazen benim sigorta sektöründe olduğumu bilen kişilerden bana gelen sorulara bakıyorum. Onlara cevap veriyor veya yol gösteriyorum; sonra bu sorunun sebebi nedir diye durup düşünüyorum.

Sigortacılık bölümü birinci sınıf öğrencilerimden birine ilk derste sigortaya bakışını sorduğumda şöyle bir yorum yaparak bana soru sordu geçenlerde. “Hocam ben sigortaya inanmıyorum. Babamın arabası var, sigortası da var, kaza yaptı ama sigortası ödeme yapmadı. Resmen dolandırıldık. Bir de bu sigortayı zorunlu olarak yaptırıyorlar.”

Hemen fark etmişsinizdir; tamamen ailesinin ağzıyla konuşuyor. Yani ilk eğitim ailede başlıyor. Babası belli ki trafik sigortası yaptırmış ama sorduğumda kaskosu var diyor. Baban poliçenin görüntüsünü bize atsın bakalım diyorum. Atıyor, hep beraber bakıyoruz ki evet, poliçe trafik sigortası poliçesi. Bu aşamada kasko ile trafik sigortasının farkını anlatıyorum kendilerine. Hatta bunu babasına da anlatmasını rica ediyorum.

Yaşadığımız semtteki manav alışveriş yaparken çekinerek “Bizim eve sigorta yaptırmıştık, yağmurlarda baktık duvar su alıyor. Hasarımız karşılansın, tamir edilsin diye sigorta şirketini aradık ama ödemeyiz dediler. Tanıdığınız varsa konuşur musunuz?” dedi. Bina çok mu eski diyorum. “Yok” diyor.  “İzolasyon sorunu var mı? Binanın kendi kusurundan kaynaklanıyor olabilir mi” diyorum. “Valla müdürüm acentemiz önce ‘öderiz’ dedi sonra ‘ödenmez’ dedi. Anlamadık” diyor.

Aslında meraklı bir kişi. Soruyu da doğru insana sormuş ama neden ödenmeyeceğini anlamamış. Acente de konu hakkında net olmayınca haliyle sigortalıda bir güvensizlik oluşuyor.

Bir arkadaşım Whatsapp’tan yazmış. “Serpil merhaba; eşime ventriküler taşikardi teşhisi kondu. Ömür boyu yenileme garantili tamamlayıcı sağlık sigortamız mevcut. Teşhis tarihi 17 Ağustos 2024. Teşhisi koyan hastane Bahçelievler’de ama bizi bu işleme ilişkin uzmanlığı olan Beylikdüzü’ndeki hastanelerine yönlendirdiler. Tedavi için hem anjiyo hem de ablasyon işlemi yapılmasının gerekli olduğu bildirildi. Sigorta şirketi işlem için gerekli provizyon talebimizi eşimin 2021 yılında rutin kardiyoloji muayenesini sebep göstererek reddetti. Oysa o dönem böyle bir teşhis almış değildi. Tüm bilgi ve belgeleri sigorta acentemize ve hastaneye ilettik. Şimdi ön provizyon vermişler. Bu ameliyat sonrası ödeme yapılacak anlamına geliyor değil mi?”

Konu sağlık olunca insanlar doğal olarak panikliyor. Uzun yıllardır sigortalı olunca ayrıca açık, eksiksiz ve net şekilde beyanda bulununca da provizyon reddinin sebebini öğrenmek istiyorlar. Ön provizyon verilmiştir açıklaması gelince de reddedilme sebebini anlamaya çalışmak yerine provizyon ve ön provizyonun farkını anlamaya çalışıyor sigortalı bu sefer.

Aynı gün bir soru daha geliyor. “Sağlık sigortamın yenileme dönemindeyim ve bu yıl ömür boyu yenilemeye de hak kazanıyorum. Benden bir sürü tetkik isteyip muafiyet oluşabilir dendi. Çok tereddütte kaldık. Yenilemede problem oluşur mu?” Bir başka bilinçli sigortalı. Hem ömür boyu yenileme garantisi verilecek deniyor hem kapsam dışılar oluşabilir deniyor diye tereddüt içinde…

Hasar ödeme tartışmalarında olayların ortak noktası konuya hâkim olunmaması. Sigorta poliçesi satın alındığında oluşan hasar olunca her şey ödenir beklentisi. Oysa her poliçenin kapsamı ve limitleri farklıdır. Her poliçede kapsam dışı durumlar vardır. Bir de sigorta şirketinden sigorta şirketine değişen özel şartlar vardır. Bu bilginin kısa ve öz şekilde sigortalıya verilmesi, hatırlayacakları şekilde örneklenmesi sigortalıların ihtiyaç halinde talepte bulunduklarında ret cevabına da hazırlıklı olmalarını sağlayacaktır.

Bu tür sorunlara dikkatlice bakıp kök sebep bulunursa sorun sorun olmaktan çıkacaktır. Burada da kök sebep sigortalıların poliçeleri hakkında yeterince bilgi sahibi olamamaları, sigortacıların da bu konuda sigortalıyı yeterince bilgilendirmemesi… Poliçe satılırken sigortalıya yeterli bilgi anlayacağı basitlikte ve netlikte verilmeli.

Kök sebeplere bakmayı ihmal etmeyelim.