Acı ama gerçek: Dolandırıcılık sigortacıların en büyük endişesi…

Sonuçlar, sigortacıların %74’ünün dünya çapında istikrarlı veya artan dolandırıcılık vakaları bildirdiğini gösteriyor.

Reinsurance Group of America (RGA) 2024 Küresel Hasar Dolandırıcılığı Anketi’nin bulgularına göre, dolandırıcılık dünya çapındaki sigortacıların en büyük endişesi olmaya devam ediyor. Raporda, sigorta şirketlerinin dolandırıcılıkla mücadelede karşılaştıkları zorluklar vurgulanırken, ankete katılanların %74’ü dolandırıcılık vakalarının sayısının önceki yıllara kıyasla sabit kaldığını veya arttığını belirtti.

Bu, RGA’nın 2017 edisyonundan sonraki ikinci küresel dolandırıcılık anketi. Her iki anket de hayat ve sağlık sigortası talep uzmanlarından gelen verilere odaklanıyor ve son rapor 2023’te katılımcılardan içgörüler elde ediyor.

RGA, ankete katılanların sayısının 2017 versiyonuna göre üç katına çıktığını, katılımcıların yüzde 60’ının Asya Pasifik bölgesinden geldiğini, bunun da anketin genel eğilimlerini ve içgörülerini etkileyebileceğini belirtiyor.

Anket dolandırıcılığı üç temel türe ayırıyor. Organize dolandırıcılık, diğer yasadışı faaliyetleri finanse etmek için sigorta dolandırıcılığından kar elde etmeyi amaçlayan suç gruplarını içeriyor. Kasıtlı dolandırıcılık, genellikle yanlış beyan içeren, gelecekte mali kazanç elde etmek amacıyla bir poliçe çıkarıldığında ortaya çıkıyor.

Fırsatçı dolandırıcılık, sigortacılık sırasında kişilerin sağlık durumlarını yanlış beyan etmesiyle veya talep aşamasında engelliliğin boyutunun abartılmasıyla gerçekleşiyor.

Sahtecilik, her 30 talepten birinin etkilenmesiyle talep sürecinde en önemli unsur olarak görülüyor. RGA’nın anketine göre, katılımcıların %35’i talep sahteciliğinin arttığını söylerken, %39’u hiçbir değişiklik olmadığını bildirdi. Sigortacılık sahteciliğinde, katılımcıların %85’i sahtecilik faaliyetlerinde hiçbir değişiklik olmadığını veya artış olduğunu belirtti ve %17’si bir artış gördü.

Dolandırıcılık – kim yapıyor?

Anket, katılımcıların %72’sine göre dolandırıcılığın birincil faillerinin tüketiciler olduğunu gösteriyor. Yaygın örnekler arasında yanlış beyan, ifşa etmeme, sahte belgeler ve çalışmaya devam ederken engellilik yardımı talebinde bulunma yer alıyor.

Sigorta acenteleri, poliçe sahiplerine sahte talepler konusunda koçluk yapma ve sahte belgeleri doğrulama rolleri bakımından %41 ile ikinci sırada yer alıyor. Doktorlar da bir rol oynuyor ve katılımcıların %23’ü onları tıbbi kayıtları değiştirme veya sahte talepler dosyalamak için hastalarla koordinasyon sağlama gibi eylemlerden dolayı suçluyor.

RGA’nın anketi, dolandırıcılığın yalnızca dış aktörlerle sınırlı olmadığını vurguluyor. Katılımcıların %20’si, sigorta sektöründe çalışan organize suç, kimlik sahteciliği ve sahte ölüm belgeleri gibi diğer aktörleri de dolandırıcılık olarak nitelendiriyor.

Katılımcıların %50’den fazlası hayat (ölüm) ürünlerinin dolandırıcılığa en yatkın olduğuna inanırken, sağlık (tıbbi) ürünleri %27 ile onu takip ediyor. Kritik hastalık talepleri %9’luk bir orana sahip ve bu önceki anket sonuçlarına göre bir artışı temsil ediyor. RGA, sigortacıların sunduğu ürün karışımının bu sıralamalarda bir etkisi olabileceğini belirtiyor.

Anket, katılımcıların %78’inin dolandırıcılık soruşturmasına odaklanmış özel dahili ekiplere veya kişilere sahip olduğunu ve bunun sektörün dolandırıcılığın oluşturduğu riskleri giderek daha fazla fark ettiğini gösterdiğini ortaya koydu. Ayrıca, %82’si talep değerlendiricileri için dolandırıcılık tanıma eğitimi sağlıyor.

Katılımcıların üçte ikisi ayrıca sektör veri tabanları ve yerleşik dolandırıcılık göstergeleri gibi dolandırıcılık tespit araçlarını da kullanıyor.

Bu çabalara rağmen, RGA sigortacıların dolandırıcılık önleme stratejilerini iyileştirebileceklerini öne sürdü. Örneğin, katılımcıların yalnızca %45’i yürürlükteki portföylerde proaktif dolandırıcılık değerlendirmeleri yaptıklarını belirtti; bu da daha fazla dikkat için bir fırsat sunuyor.