128 sigorta CEO’sundan önümüzdeki üç yılın şifreleri

KPMG’nin 128 küresel sigorta CEO’suyla yaptığı ankete göre süregelen bölgesel gerilimlerden kaynaklanan siyasi belirsizlikler, önümüzdeki üç yıl içinde organizasyonel büyüme için en büyük tehdit olarak öne çıkıyor. Bunu, yıkıcı teknolojilerin getirdiği riskler ve faiz riski takip ediyor. Ülkemizde de son yılların önemli bir gündem maddesi olan yaşam maliyetlerindeki artış da sigorta sektörü açısından büyümenin önündeki engellerden biri olarak görülüyor. Yetenek riski ise üst sıralara doğru tırmanan bir başlık olarak dikkat çekiyor.

“KPMG CEO Görünümü” anketi kapsamında 128 sigorta CEO’suyla yapılan görüşmelerde, küresel siyasi gerilimler, yüksek enflasyon ve artan maliyetler gibi öngörülemez bir ortamda CEO’ların karşılaştığı zorluklar ve fırsatlar ele alındı. Anketin raporunda değişimin neredeyse sürekli hale geldiği bir dönemde, önümüzdeki üç yıl içinde beklentilerin ve dikkat edilmesi gereken noktaların derinlemesine anlaşılması amacıyla, sigorta CEO’larının sektör ve genel ekonomik manzaraya yönelik görüşleri ve perspektifleri paylaşıldı.

Anket sonuçlarına göre, CEO’lar geleceğe genel olarak güven duysalar da dikkat gerektiren uyarı işaretlerine dikkat çekiyorlar.

Araştırma genel itibarla sigorta CEO’larının büyüme konusundaki güveninin kısmen düşüş gösterdiğine işaret ederek şöyle devam ediyor: “Şu anda CEO’ların %75’i sigorta sektörünün büyüme potansiyeline güven duyduklarını ifade ediyor; bu oran bir önceki dönem %90’dı. Kendi organizasyonlarının büyüme konusundaki güveni ise %87’den %78’e gerilemiş durumda. Bu düşüşlere rağmen, küresel ekonomiye yönelik genel iyimserlik %72’den %74’e yükselmiş. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta var: CEO’ların %76’sı faiz oranlarının artması ve ekonomik politikaların sıkılaşmasıyla olası bir resesyonun uzayabileceğinden endişe duyuyor.

Büyümeye yönelik riskler açısından, CEO’lar öncelikle siber suçları (katılımcıların %82’si) ciddi bir endişe olarak gösteriyorlar. Bunu, müşterilerin sigorta ürünlerini satın alma isteğini veya gücünü sınırlayabilecek yaşam maliyeti (katılımcıların %79’u) izliyor. Daha geniş bir stratejik perspektiften bakıldığında, politik belirsizlikler ve yıkıcı teknolojiler, sigorta endüstrisinde büyümeye yönelik en büyük iki tehdit olarak öne çıkıyor.

Sigorta CEO’ları, stratejik kararlarında giderek daha proaktif bir yaklaşım sergiliyorlar. Burada şu hususlar öne çıkıyor:

Teknoloji Yatırımı:

    • CEO’ların %60’ı yeni teknolojiye sermaye yatırımı yapmayı önceliklendiriyor, bu oran 2022’ye göre altı puan artmış durumda.

İş Gücü Gelişimi:

    • İş gücünün becerilerini ve yetkinliklerini geliştirmeye yapılan yatırım ise azalmış, bu alana odaklanan CEO’ların oranı %46’dan %40’a düşmüş.

Büyüme ve Dönüşüm İçin Operasyonel Öncelikler

  • Dijitalleşme ve Bağlantılılığı Artırma:
    • Operasyonel önceliklerin başında, işlevsel alanların dijitalleşmesi ve bağlantılılığının artırılması geliyor ve CEO’ların %25’i bu konuya odaklanıyor.
  • Müşteri Deneyimini İyileştirme:
    • Bu alan, %19 ile müşteri deneyimini iyileştirmeyi önceliklendiren CEO’lar tarafından takip ediliyor.
  • Çalışan Değer Önerisini Geliştirme:
    • Çalışan değer önerisini iyileştirmek de önemli bir odak noktası olup, CEO’ların %18’i bu alana önem veriyor.

Bu değişimler, sigorta sektöründe büyüme ve organizasyonel dönüşümü desteklemek amacıyla teknoloji ve dijital dönüşüme artan bir vurgu olduğunu ortaya koyuyor.

Birleşme ve satın alma beklentisi

Son dönemde birçok bölgede sigorta birleşme ve satın alma faaliyetleri önemli ölçüde azalmış durumda. Ancak, potansiyel alıcılar, yüksek faiz ortamının sürebileceği beklentisiyle ‘bekle ve gör’ yaklaşımını benimserken, dönüşüm sürecindeki bir sektörde büyüme ivmesini koruma baskısı, birleşme ve satın almaların artmasına yol açabilir. CEO’ların yarısından fazlası (%55), kendilerini bu konuda yüksek iştaha sahip olarak tanımlarken, bu oran 2022’ye göre sadece küçük bir düşüş gösteriyor (%59).

CEO’ların üçte biri (%32) kendilerini orta düzeyde satın alma iştahına sahip olarak tanımlarken, bu oran bir yıl öncesine göre neredeyse değişmedi (%30). Sadece %13’ü kendilerini düşük birleşme ve satın alma iştahına sahip olarak tanımlıyor ancak %8 olan 2022’ye göre oranın artış gösterdiği görülüyor.

Teknoloji ve yapay zeka

CEO’lar, organizasyonlarını modernize etme çabalarının merkezine teknoloji ve dijitalleşmeyi koyarak verimliliği artırıyor, süreçleri sadeleştiriyor ve daha müşteri odaklı bir yaklaşımı mümkün kılıyor. Birçok sigorta şirketi, dijital dönüşüm yolculuklarına zaten başlamış durumda — bu, çevik insurtech’lerin (sigorta teknolojisi şirketleri) ve piyasaya yeni girenlerin sigortanın satılma, hizmet verme ve çözülme şeklini değiştirmesiyle giderek daha zorunlu hale geldi. Daha büyük bir bağlantı ve otomasyon arayışının yanı sıra, üretken yapay zeka (gen AI) yoğun bir ilgi alanı haline geldi. Yapay zekayı entegre eden birçok platformun öne çıkmasıyla, sigorta CEO’larının neredeyse dörtte üçü (%73), ekonomik belirsizliklere rağmen üretken yapay zekanın organizasyon için en önemli yatırım fırsatı olduğunu söylüyor.

Yapay zeka: Fırsatlar ve zorluklar

Yapay zeka büyük fırsatlar sunarken, CEO’ların en büyük endişeleri etik zorluklar (%52’si bunları son derece zorlayıcı olarak görüyor) ve bu alanda düzenlemelerin eksikliği (%52) olarak belirtiliyor. Güvenlik ve uyumluluk, çalışanların benimsemelerinin sağlanması, teknik beceriler ve uygulama yetenekleri ile zaman ve maliyet gibi diğer unsurlar da engel olarak görülse de bunlar daha yönetilebilir algılanıyor. Yapay zekanın yasal olarak düzenlenmesi söz konusu olduğunda, kuralların ne kadar ileri gidebileceği hususunda CEO’ların %72’si düzenleme derecesinin iklim taahhütleri için uygulanan düzenlemelerle paralel olması gerektiği konusunda hemfikir.

Siber güvenlik ve dayanıklılık

Liderler, üretken yapay zekanın yarattığı siber güvenlik risklerinin farkındalar. CEO’ların %85’i, üretken yapay zekanın siber saldırıların tespitine yardımcı olabileceği gibi, aynı zamanda kendilerine karşı yeni saldırı stratejileri de sağlayabileceğinden dolayı yapay zekanın “iki tarafı keskin bıçak” olduğunu kabul ediyorlar. Sigorta şirketleri siber savunmalarını yapılandırmaya önemli zaman ve enerji harcamaya devam ederken, CEO’lar siber tehditlerin artan sofistikasyonundan endişe duyuyor. Anket, 2023’te CEO endişeleri arasında siber suçlar ve siber güvensizliğin en üst sırada yer aldığını belirliyor. Genel olarak, hazırlıklı olma konusundaki güven artıyor, çünkü CEO’ların %67’si organizasyonlarının siber saldırılara iyi hazırlandığını, (2022’de %59) belirtiyor. Ancak, %32’si artan siber tehditlerden, %24’ü ise eski sistemler veya altyapıların savunmasızlığından kaygı duyuyor.

Önümüzdeki üç yılda sigorta sektörüne yönelik en büyük tehditler

2023                                               2022

%20      Politik belirsizlik           %7

%13      Yıkıcı teknolojiler         %15

%13      Faiz riski                          %11

%11      Operasyonel riskler       %16

%9        İtibar/Marka riski         %7

(2022’de CEO’ların %7’si politik belirsizliği sonraki üç yılın en ciddi riski olarak işaretlerken, 2023’te bu oran %20’ye çıktı.)

Sigorta CEO’ları, ESG’nin stratejik önemini vurguluyor

Sigorta sektörü liderleri, çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) gündeminin şirket stratejilerinde vazgeçilmez bir yere sahip olduğunu belirtiyor. Sigorta CEO’larının %72’si ESG’nin iş süreçlerine tamamen entegre edildiğini ifade ediyor. Artan düzenleyici gereksinimlere rağmen, liderlerin %75’i yeni raporlama standartlarını karşılayabilecek yetenek ve kapasiteye sahip olduklarına inanıyor.

ESG’nin, farklı paydaşlar için giderek daha önemli hale gelmesiyle birlikte, CEO’lar ESG’nin müşteri ilişkilerini güçlendirmede büyük bir rol oynadığını kabul ediyor. Araştırmada, CEO’ların %31’i ESG’nin bu alanda fayda sağladığını belirtiyor. Bunun yanı sıra, ESG’nin ticari değer yaratma potansiyeli de dikkat çekiyor. Yeşil veya etik sigorta ürünleri ve yatırımlarının satışını içeren bu potansiyel, CEO’ların %19’u tarafından finansal performansı artıran bir faktör olarak görülüyor.

CEO’ların %28’i ESG yatırımlarından 1-3 yıl içinde getiri beklerken, %54’ü bu getiriyi 3-5 yıl içinde öngörüyor.

CEO’lar net sıfır hedefine odaklanıyor

Son ankete göre, düşük karbon ajandasının önemi vurgulanırken ve net sıfıra giden yol, CEO’ların artan bir odak noktası haline gelmiş durumda. Liderlerin %39’u, ESG yatırımlarında en çok çevresel konuları ve net sıfırı önceliklendirdiklerini belirtirken, bu oran yönetişim modelleri (%30), sosyal ve topluluk programları (%20) ile tüm yönleri eşit şekilde önceliklendirenlerin (%11) önünde yer alıyor.

ESG’nin büyüklüğü ve önemi, diğer stratejik önceliklerle birlikte tüm hedefleri karşılamanın zorluğunu ortaya koyuyor. CEO’ların yarısı (%51) bu hedefleri başarabileceklerine güven duyarken, neredeyse üçte biri (%32) bu konuda emin değil ve %16’sı kararsız.

Net sıfır geçişine özel olarak bakıldığında, en büyük engelin bu değişimi operasyonel hale getirmek için iç yönetişim ve kontrollerin eksikliği olduğu belirtiliyor (%29). Diğer önemli engeller arasında gerekli beceri ve uzmanlık eksikliği (%27) ile tedarik zincirlerini karbonsuzlaştırmanın karmaşıklığı (%23) yer alıyor.

Sigorta liderleri, karbon emisyonlarını azaltmaya yardımcı olabilecek net sıfır girişimlerine daha iyi yatırım yapma, yeşil projeleri finanse etme ve sigorta ürünleri ile hizmetlerini geliştirme konusunda çalışmalar yürütüyor.

Sigorta Şirketlerinin En Çok Baskı Hissettiği Endişeler

Siber saldırılar               %83

Yaşam maliyetlerindeki artış                 %78

Otoritenin talepleri                   %73

Yanlış bilgilendirme                   %73

Yetenek (insan kaynağı)                         %69

(Gelişen teknolojiyle birlikte siber riskler CEO’ları en çok endişelendiren risklerin en tepesinde yer alıyor.)

İlginç bir şekilde, karbon salımını azaltma maliyetinin bu yıl algılanan bir engel olarak önemli ölçüde düştüğü gözlemleniyor. CEO’ların yalnızca %3’ü bu maliyeti önemli bir engel olarak belirtirken, bu oran 2022’de %15’ti. Bu durum, politik sinyallerin önceki tahminlerden daha yavaş bir değişim hızına işaret etmesi ve gerekli sermaye harcamalarının yayılmasının bir sonucu olarak düşünülüyor.

Raporlama standartlarını karşılama konusundaki güvenlerine rağmen, CEO’lar mevcut zorlukların farkında. Liderlerin %80’i, ESG beklentilerini ve önceliklerini karşılayamazlarsa paydaşların potansiyel denetiminden tam olarak korunamayabileceklerini kabul ediyor. Yeşil yıkama algısının devam etmesi hâlâ önemli bir risk olarak görülüyor. ESG konusunda eksik kalmanın başlıca olumsuz etkileri arasında işe alım zorlukları, finansmanın daha yüksek maliyeti ve zorluğu ile rakiplerin işletmeye karşı üstünlük kazanması yer alıyor.

Sigorta sektöründe çeşitlilik ve kapsayıcılık

Sigorta şirketleri, çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) stratejilerinin önemli bir parçası olarak Dahil Edilme, Çeşitlilik ve Eşitlik gündemine de odaklanıyorlar. Bu gündem kişinin cinsiyeti ya da geçmişi veya diğer özellikler bakımından tüm yeteneklere adil fırsatlar sağlamayı ve iş gücündeki çeşitliliği artırmayı amaçlıyor.

Yapılan araştırmalara göre, CEO’ların %79’u, organizasyonlarında sosyal hareketliliği teşvik etme sorumluluğuna sahip olduklarını belirtiyor. Ayrıca, CEO’ların %75’i, üst düzey yönetimde daha fazla cinsiyet eşitliği sağlamanın işletmenin büyüme hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacağına inanıyor.

Ancak endüstride hızlı değişim konusunda bazı endişeler de mevcut. CEO’ların %63’ü, çeşitlilik konusunda yeterince hızlı ilerleme kaydedilmediğini düşünüyor. Bu oran, geçen yıl %74’tü.

Buna rağmen CEO’lar bu konuda pasif kalmıyor. %75’i iş yerinde çeşitliliği artırmak için üst düzey yönetimde değişikliklerin gerekli olduğunu kabul ederken, çeşitlilik performansının denetiminin yakın gelecekte aynı oranda artması bekleniyor.

İşgücü Yönetimi: CEO’ların öncelikleri ve beklentileri

İşletmeler, çalışanlarıyla birlikte etkili işler yapabilmek adına güçlü bir çalışan değer teklifini korumanın önemini vurguluyorlar. CEO’ların %81’i önümüzdeki üç yıl içinde çalışan sayısını artırmayı beklerken, bu oran bir önceki yıla kıyasla biraz düşük seviyede (%87).

Bu düşüş, ekonomik zorlukların yanı sıra yapay zeka ve otomasyonun iş gücü üzerindeki etkisinin de bir sonucu olabilir. Ancak işten çıkarmalar yerine, daha çok insanı manuel ve tekrarlayan görevlerden uzaklaştırarak daha değerli rollerde istihdam etmeyi, beceri geliştirme ve eğitim üzerine odaklanmayı içermektedir.

Gelecekte doğru bir şekilde yönetilmesi gereken ana konulardan biri de organizasyonlarda uygulanan çalışma modelleri. COVID-19 pandemisi sırasında ve sonrasında uzaktan ve hibrit çalışma modelleri yaygın hale gelmiş olsa da, 2023 yılında ofise dönüş eğilimi arttı. Şu anda CEO’ların %53’ü üç yıl içinde iş modelinin ofis tabanlı olacağını öngörürken, %41’i ise hibrit çalışmanın devam edeceğini tahmin ediyor. Uzaktan çalışma modelini destekleyenlerin oranı ise sadece %5′.

Ayrıca, tüm CEO’ların tamamına yakını (%98), ofise gelen çalışanların performans, ödüller, terfi veya maaş artışları ile ödüllendirilebileceğini belirtiyor. Bu durum, gelecekteki çalışma ortamının net bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.

Üst düzey ekipleri yönetme konusunda, sigorta CEO’ları işbirlikçi liderlik tarzının değerini biliyorlar. Yaklaşık olarak üçte ikisi (%64), yönetim ve operasyonel sorumluluklarda işbirlikçi tarzın daha büyük başarı sağladığını kabul ederken, %77’si hızla değişen ortamın nasıl düşündüklerini değiştirdiğini belirtiyor.

Siyasi gerilimler, yıkıcı teknolojiler ve faiz riski

KPMG Global Sigorta Başkanı Frank Pfaffenzeller araştırmayla ilgili yaptığı değerlendirmede şu hususlara değindi: “Özellikle, süregelen bölgesel gerilimlerden kaynaklanan siyasi belirsizlikler, önümüzdeki üç yıl içinde organizasyonel büyüme için en büyük tehdit olarak öne çıkmış durumda. Bunu, yıkıcı teknoloji riskleri ve faiz riski takip ediyor. Bu durum, 2022 yılında operasyonel riskler ve teknoloji risklerinin listenin başında yer aldığına kıyasla bir değişiklik olarak görülüyor.”

Son bir yılda dünyanın daha da belirsiz ve dalgalı hale geldiğini aktaran Pfaffenzeller, “Enflasyon yükseldi ve faiz oranları artış eğiliminde oldu. Bu faktörlerin bir araya gelmesiyle, sigorta CEO’larının çoğunluğu önümüzdeki yıllarda büyüme konusunda güvenli olsa da, oran 2022’ye kıyasla azalmış durumda. Bu durum kritik bir dönemece gelinmiş gibi hissettiriyor.  Özellikle de üretken yapay zeka gibi yeni gelişmelerle birlikte işletmenin işleyişini yeniden hayal etme potansiyelinin ortaya çıktığı bir dönemde, sigorta şirketlerinin değişim ve dönüşüm yolculuğunda ilerlemesine yardımcı olacak güçlü ve dirençli liderliğe ihtiyaç duyulacak” dedi.