Güneş çarpmasına dikkat!

Hava sıcaklıklarının yükselmesiyle birlikte güneş çarpması şikayetlerinde de artışlar yaşanıyor. Güneş altında uzun süre kalınması sonucunda ortaya çıkan ve güneş çarpması olarak adlandırılan klinik vakanın en belirgin özellikleri arasında; yüksek ateş, bulantı ve halsizlik gibi etkiler görülüyor. Güneş çarpmasından korunmak için alınması gereken önlemleri sıralayan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Durgül Yılmaz, “Risk grubundakilerin özellikle güneş ışınlarının en yoğun hissedildiği 10.00-16.00 arasında güneş altında durmamasını öneriyoruz. Bir diğer önlem ise bol miktarda su tüketmek, fakat su içmek tek başına güneş çarpmasından korunmak için yeterli değil. Bu gibi durumlarda elektrolit tozu da kullanılabilir.” diyor.

Yaz aylarında yüksek sıcaklık sebebiyle güneş çarpması vakalarında artış görülüyor. Uzun saatler güneşte kalmak vücut ısısının yükselmesine ve sıvı kaybına neden olabiliyor. Bu gibi durumlar sonrasında güneş çarpması gibi durumlarla karşılaşılabiliniyor.

Güneş çarpması sonucunca; yüksek ateş, mide bulantısı, kusma ve hatta bilinç kayıpları yaşanabiliyor.   Vücut sıcaklığı normal değerler dışına çıkan kişilere hemen müdahale edilmesi ve ilk yardım uygulanması durumunda güneş çarpmasının oluşturacağı kalıcı hasarların önüne geçilmiş oluyor.

Güneş çarpması, her yaştan bireyi etkilese de 4 yaş altındaki çocuklar ve 65 yaş üzerindeki kişiler risk grubunda yer alıyor.  Diğer yandan kronik hastalığı bulunan kişiler de risk grubunda bulunuyor.

Güneş çarpması belirtileri neler?

Güneş çarpmasının belirtileri hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Durgül Yılmaz, “Direkt güneşe maruz kalan kişilerde ortaya çıkan güneş çarpması; halsizlik, bitkinlik, çarpıntı, hızlı nefes alma, bulantı, kusma ve ishal gibi belirtiler gösteriyor. Güneş çarpması vakalarında hasta serin bir ortama alınarak vücut ısısını düşürmek için hastaya ıslak havluyla soğuk kompres uygulamak erken müdahale önlemleri arasında bulunuyor. Ayrıca, hastaya şekerli ve tuzlu su takviyesi verilerek hastanın bilincinin açık tutulması da sağlanmalıdır.” diyor.

Elektrolit tozu kullanılabilir

Güneş çarpmasından korunmak için yapılması gerekenlere de değinen Prof. Dr. Yılmaz “Risk grubundakilerin özellikle saat 10.00-16.00 arasında yüksek sıcağa maruz kalmamaları gerekiyor, açık renkli ve yazlık kıyafet seçimi de güneş ışınlarına karşı bir miktar koruma sağlıyor. Dış mekânda çalışmak zorunda kalan kişilerin şapka, şemsiye kullanması ve yoğun efor gerektiren fiziksel aktivitelerden kaçınması gerekiyor. Ayrıca, en önemli önlemlerin başında bol su tüketimi geliyor. Diğer yandan, su içmek tek başına güneş çarpmasından korunmak için yeterli değil, elektrolit tozu kullanmak da faydalı olabilir.” şeklinde sözlerini sürdürdü.

Elektrolit takviyesi büyük önem taşıyor

Prof.Dr. Durgül Yılmaz, “Vücudun alınan sıvıdan daha fazlasını kaybetmesi sonucunda vücutta sıvı ve elektrolit eksikliği meydana geliyor. Güneşe ve sıcağa dayanıklılığı arttırmak için yitirilen suyun yerine konulması yetmiyor, elektrolit desteği de gerekiyor. Sıvı kayıplarında sadece su ve tuz almak işe yaramayabilir. Çünkü tuz içerisinde yer alan sodyumun bağırsaklardan emilimi, diyare ve aşırı sıvı kayıplarında bozuluyor. Bu tip durumlarda vücudumuzda önemli işlevlere sahip olan elektrolitlerin takviyesi gereklidir. Bunun için de elektrolit tozu kullanılabilir. Elektrolit sıvısı kullanmak, vücudun su kaybının önlenmesi için ihtiyaç duyulan elektrolitlerin yerine konulmasına destek olurken, elektrolit sıvıları içeriklerindeki çinko sayesinde bağışıklık sisteminin normal fonksiyonuna da katkıda bulunur, özellikle çinko ve magnezyum ile zenginleştirilmiş elektrolit takviyesi oldukça önemlidir.” açıklamasını yaptı.