AXA, 2024 yılı Zihin Sağlığı ve Esenlik Araştırması’na göre; İnsanların stres ve kaygı oranları her geçen yıl artış gösteriyor. AXA Grubu’nun 16 ülkede 18-74 yaş arası 30 bin kişiyle gerçekleştirdiği araştırmalar sonucu bireylerin zihin sağlığını etkileyen faktörleri ortaya koyduğu Zihin Sağlığı ve Esenlik Araştırması’nı yayınlandı.
Araştırma bulgularına göre; artık dünyadaki insanların dörtte birinden azı kendini “iyi hissederken” (bu oran %1 düşüşle %24’e indi), ancak üçte biri “idare ediyor” (bu oran %35’ten %33’e düştü). Bu rakamlar geçen yıl zihin sağlığı alanında kaydedilen gelişimi tersine çevirmiş durumda. Rapora göre günümüzde tüm dünyada insanlar; artan enflasyon, ekonomik zorluklarla mücadele, iklim değişikliğine ilişkin endişeler ve jeopolitik gerilimler gibi bir dizi makro sorunla karşı karşıya. Bu da bireysel düzeyde, 2024 Zihin Sağlığı Endeksi’nin finansal kaygılar ve yalnızlık gibi eksenler etrafında yoğunlaştığını gösteriyor.
Stres, kaygı ve depresyon yaşayan kadınların sayısı geçtiğimiz yıla göre artış gösterdi…
AXA Zihin Sağlığı Araştırması, kadınların genellikle kendilerini kabullenmede zorluk yaşadığını, bunun da onların beden imajı ve cinsiyet ayrımcılığı gibi zihin sağlığını bozan tutumlardan etkilenmeye açık olabileceklerini ortaya çıkarıyor. Araştırma, evdeki işlerin adaletsiz bir şekilde bölünmesiyle kadınların rahatlama, sağlıklı beslenme, egzersiz veya sosyal etkileşim yoluyla zihin sağlıklarını yönetmeleri için ihtiyaç duydukları zamanın azaldığına dikkat çekiyor.
Gençler teknoloji bağımlılığı, sosyal medya, beden imajı ve geleceğin belirsizliğinden kaygı duyuyor…
AXA Zihin Sağlığı Araştırması, gençlerin duygusal esenliklerinin kötüleşmesiyle yaş grupları arasındaki farkın açılmaya devam ettiğini gösteriyor. COVID-19’un üzerinden iki yıl geçmesine rağmen durum iyileşmeye başlamadı; bu durum küresel bir pandeminin olmadığı bir ortamda da gençlerin zihin sağlığı sorunlarının büyüyen bir endişe kaynağı olduğunu düşündürüyor. Gençlerin tedaviye erişimini engelleyen en yaygın nedenler arasında ise ötekileştirme korkusu, tedavi maliyeti ve gizlilikle ilgili endişeler yer alıyor.