Avrupa Birliği bünyesinde teminat açığı tartışmaları hızla devam ediyor. Değişen iklim, yükselen enflasyon “doymuş” olarak adlandırılan bu piyasayı bile zorlarken bize neler yapmaz! Üstelik bu sadece elementer branştaki riskler için kopartılan fırtına. Teminat açığının asıl büyüğü, hayat ve emeklilik branşlarında yer almakta, 2023 sonu itibariyle 1,5 trilyon avroya ulaşan ve hızla yaşlanan Avrupa nüfusu için asıl tehdidi oluşturmakta. Durum ciddiyetini arttırarak devam etse de Avrupa Komisyonu da boş durmuyor. 2023’ün son aylarında ortaya çıkardıkları harika çözümün adı ise PEPP. Tam bir “deal-breaker”.
-Dr. Zeynep Stefan
PEP’i sıklıkla duyuyoruz, risk yöneticileri olarak siyasi etkiye sahip kişiler için kullandığımız bir terimin kısaltması (Politically Exposed Person). PEPP (Pan European Personal Pension / Avrupa Geneli Bireysel Emeklilik Ürünü) ise Avrupa Birliği genelinde tüketicilere sunulabilen bireysel emeklilik ürünlerini tanımlamak için oluşturulan yeni bir kısaltma.
PEPP, tamamen gönüllülük esasına dayanan, Avrupa Birliği üyesi bütün ülkelerde hayata geçirilecek tamamlayıcı bir teminat ürünü. Harika avantajları var. Örneğin Avrupa Birliği bünyesinde herhangi bir ülkede ürününüzü satın alıp diğer bir ülkeye taşıyabiliyorsunuz. Ürün geliştirme aşaması oldukça zorlu, dolayısıyla ürün oldukça güvenilir. Öncelikle yer almak istediğiniz piyasanın düzenleyici kurumuna gidiyorsunuz. Şirketiniz için değil, ürün için uygunluk alıyorsunuz. Bu ürünü EIOPA’nın (European Insurance and Occupational Pensions Authority / Avrupa Birliği Sigorta ve Emeklilik Sektörleri Düzenleyici Kurumlar Birliği) veri tabanına kaydettiriyorsunuz. Böylelikle tam bir “ölçeklendirme” amaçlanmış durumda. PEPP sayesinde ürün pazarları ülkelere ayrılmaktan kurtarılıyor, yatırım havuzları birleştiriliyor ve dolayısıyla yatırım getirisinde ve teminat açığının kapatılmasına katkısında ciddi bir gelişme kaydediliyor. Bir anda pazarınız yer aldığınız ülkeden bir ülkeler topluluğuna evriliyor. Ürünlerde şeffaflığın sağlanabilmesi için de ciddi kontrol mekanizmaları geliştirilmiş durumda. Örneğin ürünle alakalı, getiri, risk, dağıtım kanalları özelliği dahil nihai tüketiciyi koruyacak birçok bilgiyi EIOPA’nın veri tabanında görüntüleyebiliyor, ülkeler arası geçiş işlemlerini kolaylıkla gerçekleştirebiliyorsunuz.
Ürünün onaylanma sürecinin zorluğundan bahsetmiştik. Finansal piyasalardaki diğer lisanslama süreçlerinden farklı olarak ürünün lisanslanması oldukça akıllıca bir hamle. Komisyon’un ürünün sağlaması gereken şeffaflık özellikleriyle ilgili uzun bir kontrol listesi mevcut. Yatırım koşullarının, cayma ve taşıma yükümlülükleriyle birlikte yatırım özelliklerinin belirlenen standartlara göre oluşturulması özellikle dikkat edilen noktalar. Şimdilik 100 milyar avroluk bir pazar olarak değerlendiriliyor. Ancak cevap vereceği pazarın büyüklüğüne bakarsak önümüzdeki beş senede 10 katına çıkması oldukça kolay.
Harika bir resim değil mi? Ancak inanılmaz zorlukları var. Avrupa Birliği’nde bir şeyi başarmak kolay değil, ancak sonrası tam bir roket! AMLA’dan (Anti Money Laundering Authority – Kara Para Aklamayı Önleme Otoritesi) sonra bu adım bana ülkelerin düzenleyici kurumları arasındaki standartlaşma, süreç farklılıkları ve bazı ülkelerin hangi koşullarda lisans kapısı olarak kullanılageldiğini bir kere daha hatırlattı. Çünkü bir PEPP için düzenleyici kurumunuzdan onay almanız yeterli değil. Bunun EIOPA tarafından da onaylanması gerekiyor. Ürün ve kara para aklama gibi hassas noktaların ülkelerin inisiyatifinden çıktığını ve kontrol noktalarının merkezileştiğini görüyoruz ve daha da göreceğiz. Her şeyin dağıtık (distributed) hale geldiği günümüzde Avrupa Birliği’nin merkezileştirici yaklaşımının birçok nedeni olabilir, ancak kesinlikle temelsiz ve gereksiz değildir. Ve mutlaka orta-uzun vade hedeflidir. Peki başka hangi alanlarda Avrupa Birliği bünyesinde merkezileştirme çalışmaları yaygınlaştırılabilir? Avrupa Komisyonu yakın zamanda “DMA” (Digital Market Act – Sanal Piyasalar Düzenlemesi), “e-IDAS2” (Electronic IDentification, Authentication and Trust Services 2 – Elektronik Kimliklendirme, Doğrulama ve Taahhüt Servisleri 2) adı altında birçok piyasalar üstü merkezileştirme çalışmaları gerçekleştirdi. Finansal piyasalarda iş yapış biçimleri önemli ölçüde şekillendiren bu düzenlemelerin sadece tek bir sektörde kalmayacağını beklemeliyiz. Bu düzenlemelerin rekabet hukuku, sürdürülebilirlik raporlama ve vergilendirme süreci gibi kritik, kurumların karlılıklarına direkt etkisi olan ve Avrupa Birliği dışında uygulaması olmayan alanlarda devam etmesini beklemeliyiz. Ancak burada önemli bir soru karşımıza çıkmakta. En çok değil, en etkin regüle edilmiş piyasa, en gözde ve yatırımcıyı en çok çeken piyasadır ve kontrollü delegasyon beklenen bir özelliktir. Avrupa Birliği’nin oluştura geldiği yapı şimdilik etkinlik sınırlarında, ancak her an karanlık tarafa geçebilecek kadar da sınırda. Merakla bekleyelim takip edelim atılacak adımları!