Depreme yönelik çalışmalarını ‘tek yürek’ olarak sürdüren sigorta sektörünün çatı kuruluşu Türkiye Sigorta Birliği (TSB), Kahramanmaraş depremlerinin 1. yıl dönümünde afet bölgesinde ziyaretlerde bulundu. 5 Şubat’ta Osmaniye ve Antakya’da başlayan, 6 Şubat’ta Adana’daki süren temaslarda, TSB Başkanı Uğur Gülen, Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, Yönetim Kurulu Üyesi Yavuz Ölken’in yanı sıra TSB Hayat Dışı Yönetim Komitesi Üyeleri Neslihan Neciboğlu ile Z. Mehmet Tuğtan ve TSB Genel Sekreteri Özgür Obalı yer aldı.
5 Şubat 2024 Pazartesi günü, Osmaniye’de, saha hizmetlerini depremin ilk gününden bugüne aksatmadan sürdüren acenteleri ziyaret eden TSB heyeti, Hatay’da Antakya Ticaret ve Sanayi Odası’nın organize ettiği panelde ise bölge acenteleriyle buluştu. Depremin ardından gelinen aşamanın değerlendirildiği, acentelerin soru ve sorunlarının ele alındığı toplantılar, 6 Şubat 2024 Salı günü de Adana Ticaret Odası ve TOBB SAİK tarafından organize edilen buluşmayla devam etti. SEDDK 2.Başkanı Mehmet Verim ile SEDDK Başkan Yardımcısı Emine Feray Sezgin’in de katıldığı Adana’daki buluşmada sigorta sektörünün kapasitesinin daha fazla hasarı ödeyebilecek, millî ekonominin üzerinden daha çok yük alabilecek noktada olduğunun altını çizilirken bunun için sigortalı sayısının artması gerektiğine vurgu yapıldı ve bu konuda sektörün tüm paydaşlarıyla birlikte yoğun olarak çalışılmasına dikkat çekildi.
Türkiye Sigorta Birliği’nin vatandaşlar, sanayiciler ve bölgede faaliyet gösteren sigortacılar başta olmak üzere tüm afetzedelerin yanında olmak için bir yıldır aralıksız çalıştığını hatırlatan TSB Başkanı Uğur Gülen, bölgede geçen seneden bu yana önemli bir değişim görüldüğünü ve bunun Türk halkının yılmaz karakterinin yansıması olduğunu vurguladı. Deprem bölgesi gibi sigorta sektörümüz de aynı azmi yılmadan sergiliyor diyen Gülen: “Afet bölgesine öncelikle ‘unutturmamak’ için geldik.”
Gülen: “Sigortalanma bilincini yükseltmek için hiçbir zaman geç değil”
Konuşmasında, Avrupa’daki birçok ülkenin yüzölçümünden daha büyük bir bölgenin depremde hasar gördüğünü hatırlatan Gülen, söz konusu 11 ilin, millî gelirdeki payının yüzde 9,3 olduğunu belirtti. Milyonlarca vatandaşın etkilendiği depremde, sigorta sektörünün bölgeye 1,8 trilyon TL’lik teminat sağladığını ifade eden Gülen şöyle devam etti: “10 binlerce hasar dosyası işlendi. Türkiye sigorta sektörünün, DASK hariç üsteleneceği 75 milyar 116 milyon TL’lik tazminatın 50 milyar TL’si ödendi. DASK’ın üstlendiği 35 milyar TL’yi de dâhil edersek sigorta sektörümüz bölgede toplam 110 milyar TL’lik hasarı karşılamış durumda.”
Bu rakam büyük görünse de toplam ekonomik zararın 103 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde, sigorta sektörünün bu hasarın yalnızca yüzde 5’ini karşıladığını belirten Uğur Gülen, sigortalanmanın bu nedenle çok önemli olduğunu, sektörün ödeyebileceği hasarın yüzde 25’lere kadar yükselebileceğini belirtti. “Türkiye gibi deprem kuşağındaki bir ülkenin sigortalanma bilincini yükseltmek için hiçbir zaman geç değil” diyen TSB Başkanı, “Yarınlara hazırlıklı, afetlere dayanıklı bir toplum olmak için çalışmaya devam etmeliyiz” vurgusu yaptı. Başkan Uğur Gülen, başta Millî Reasürans ve Türk Reasürans şirketleri olmak üzere deprem sürecinde sigorta şirketlerinin arkasında duran reasürörlerin, bu yıl da Türkiye’ye koruma sağlamak için kapasite artırımına gittiğini ifade etti.
TSB Başkanı Uğur Gülen: “Bundan sonra topyekûn bir çaba gerekiyor. O nedenle yalnızca sigorta şirketlerinin değil, kamunun, Hazine ve Maliye Bakanlığımızın hep birlikte yürüttüğü bir süreçteyiz. Bu bağlamda Kentsel Dönüşüm ofislerinin kurulması gelecek için doğru adımlardır. Bizim kamudan isteyebileceğimiz ise afet sigortalarının zorunlu hâle getirilmesidir. 2024 sonunda her konutun, iş yerinin bu sigortaya sahip olması için belki biraz da zorlayıcıyı adımlar atmalı, sonrasında da alışkanlık hâline getirilmesi için hep birlikte uygulamalar planlamalıyız.”
Ahmet Yaşar: “Hasar ödemelerimizi gerçekleştirmek asli görevimizdi ve bunu başardık”
TSB, üye şirketler, acenteler, eksperler ve sigortacılığın tüm paydaşlarının zararları hızla tespit etmek ve ödemek konusunda dünyaya örnek olduğunu belirten TSB Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, yurt dışındaki meslektaşlarının kendilerine nasıl bu kadar hızlı hasar ödemesi yapıldığını sorduğunu belirtti. Yaşar şöyle devam etti: “Sürece derhal uyum sağlayarak hasar ödemelerimizi gerçekleştirmek bizim asli görevimizdi ve bunu başardık. Tabii bir de sosyal sorumluluğumuz vardı. İstisnasız bütün sigorta şirketlerimiz çok ciddi rakamlarda hem yardım faaliyetlerini, sosyal sorumluklarını yerine getirdiler hem de bölgede önemli hizmetler ve yatırımlar yaptılar.”
TSB Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, geçen yıl dünyada gerçekleşen 380 milyar dolarlık hasarın 103 milyar doları Türkiye’deki 6 Şubat depremleriyle oluştuğunun altını çizdi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyadaki toplam hasarın 118 milyar doları sigortalıydı. Türkiye’de ise 103 milyar dolarlık hasarın yalnızca 5 milyar doları sigortalıydı. Farkındalığı ve buna bağlı olarak sigortalanma oranlarını artırarak çok daha iyi sonuçlar almamamız mümkün. Depremden biz de kendimize dersler çıkardık; sektörün ve sigortalanmanın önemini daha iyi anlatmalıyız. Eğer sigortalanma oranımız arzu edilen boyutlarda olsaydı millî bütçemize yansıyan 1,8 trilyon TL’yi sektör olarak karşılayabilirdik.”
Yavuz Ölken: “Gidecek çok yolumuz var”
“Konutların yalnızca yüzde 50’sinin DASK poliçesine sahip olduğu bir ortamda deprem, DASK’ın önemini bir kez daha oraya koydu” diyen TSB Yönetim Kurulu Üyesi Yavuz Ölken şöyle devam etti: “İhtiyari konut sigortalarında bu oran yaklaşık yüzde 30-35’lerde, ülkemizdeki 4 milyon KOBİ’nin yaklaşık 1,5 milyonu sigortalı. Sanayide ise bu oran yüzde 90’ların üzerinde. Depremden hemen sonra sigorta satışları arttı; ancak 3 ay sonra unutuldu. Bu süre daha küçük ölçekli afetlerde 1 aydır. Biz sigortalanmanın ne kadar önemli olduğunu anlatmaya devam edeceğiz ama konuya daha bütünleşik yaklaşmak önemli. Sigorta konusu okul müfredatlarına girmiş değil. DASK’ın bile yüzde 60’larda kalması, gidecek çok yolumuz olduğunu gösteriyor.”
Neslihan Neciboğlu: “Sigorta sektörü Marmara Depremi’ne hazır”
Sigorta sektörünün beklenen Marmara Depremi’ne ve olası afetlere hazır olduğunun altını çizen TSB Hayat Dışı Yönetim Komitesi Üyesi ve Neova Katılım Sigorta Genel Müdürü Neslihan Neciboğlu, kapasite artırımına ve maliyetlere sektör olarak göğüs germelerinin en büyük motivasyonunun da bu olduğunu belirtti. SEDDK ile birlikte sigorta farkındalığının artırılması için sürekli çalıştıklarını belirten Neciboğlu; “DASK, Konut, İhtiyari sigortaların birleşmesi, TSB’nin çalışmalarına başladığı poliçelerin sadeleşmesi gibi adımların bir seferberlik ruhuyla ele alındığını ifade etti. Deprem sigortalarındaki metrekare maliyetlerin belli bir miktara yükseltilmesinin değerli olduğunu” ifade etti.
Mehmet Tuğtan: “Doğru bedellerle doğru sigortalanarak ilerlemek çok önemli”
Eksik sigortanın deprem sonrasında çok ciddi sorunlara yol açtığını vurgulayan TSB Hayat Dışı Yönetim Komitesi Üyesi ve Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Tuğtan ise şöyle konuştu: “6 Şubat’tan sonra sigorta sektörünün ortak gayede buluşup hasar ödemelerini hızla yapabilmesi, sanayinin ayağa kalkabilmesindeki en önemli faktörlerdendi. Öte yandan daha düşük prim tutarları ödemek için kendi varlıklarını daha düşük tutarlarda gösteren işletmelerin sıkıntılarını yaşadık. Bütün bu sorunları, mağduriyetleri unutmayıp doğru bedellerle doğru sigortalanarak ilerlemenin ne denli kritik değerde olduğunu bir kez daha gördük. Bunu unutturmamız ve olası bir Marmara Depremi’nde aynı şeyleri yaşamamak için tasarımı bugünden doğru yapmamız gerekir.” Tuğtan, doğal afet sigortasının zorunlu afet sigortasına dönüştürülmesi çalışmasının yanı sıra 12. Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Plan’a afetin öncesinde ve sonrasında yönetilmesi gereken konularının eklenmesinin önemli hazırlıklar olduğunun da altını çizdi.
Kahramanmaraş depremlerinin ardından sigorta şirketleri 13,3 milyar TL nakdi yardım, 5,6 milyon TL değerinde konteyner, 92 tır, 9 ambulans, 10,4 milyon TL değerinde yardım gereçleri, 5,4 milyon TL değerinde hijyen malzemesi, 400 bin adet kıyafet, 4 sahra mutfağı, 300 bin gıda yardımı, TEV ile ortaklaşa 100 üniversite öğrencisine 4 yıllık burs imkânı sağladı. Sigorta sektörü 1.yılını geride bıraktığımız asrın felaketinin ardından bölgenin eski günlerine dönebilmesi adına desteklerine aralıksız şekilde sürdürüyor.