İngiltere merkezli Howden Group Holdings’in CEO’su David Howden COP28’e katıldı. İklim değişikliğinin etkileri konusunda özel sektör tarafından atılması gereken adımlara dikkat çeken David Howden, konuşmasında Howden’ın katkıda bulunduğu Cambridge Üniversitesi’nin çığır açan araştırmasının duyurusunu temel alarak, oluşacak kayıplara GSYH’nın bir yüzdesi olarak bakılması ve odak noktasının yalnızca varlıkları ve binaları değil, tüm ülkeyi korumak olarak alınması gerektiğini vurguladı. Araştırma raporunun, sigortalanabilir olan iklimle ilişkili felaketler nedeniyle en küçük ve korunmasız ülkelerin GSYH’larının yüzde 100’ünden fazlasını kaybedilebileceğini gösterdiğini belirten Howden, iklim risklerine çok daha açık ülkelerle birlikte çalışma konusundaki kararlılıklarını ve özel sektörün bu savunmasız ülkeleri iklim değişikliğinin etkilerine karşı koruma ve geleceklerine yatırımın önünü açma gücünü vurguladı.
Sigorta sektöründe 100 ülkede hizmet veren Howden, bu yıl 30 Kasım-12 Aralık tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai şehrinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı’na (COP28) katıldı. Howden CEO’su David Howden yaptığı konuşmada, iklim değişikliğinin etkileri konusunda özel sektör tarafından atılması gereken adımlara dikkat çekti. İklim değişikliği tehdidine daha çok maruz kalan güney yarımküredeki ülkeler için iklim risklerinin çok daha hayati olduğuna dikkat çeken Howden, “Cambridge Üniversitesi’yle birlikte odak noktasına binaları değil; tüm ülkenin korunmasını alan bir araştırma yaptık. Araştırma raporu, sigortalanabilir olan iklimle ilişkili felaketler nedeniyle en korunmasız ülkelerin GSYH’larının yüzde 100’ünü kaybedilebileceğini gösterdi. İklim değişikliği kaynaklı bir felaket gerçekleştiğinde ve hatta öncesinde müdahale etmek için garanti verilmiş ve önceden kararlaştırılmış bir finansman yapısı kurmak bu ekonomilerin yok olmamasını sağlayacak önemli bir yol olarak karşımıza çıkıyor.” dedi.
İklim risklerine çok daha açık ülkelerle birlikte çalışmalıyız
İklim değişikliğinin etkileri söz konusu olduğunda asıl sorunun ülkelerin taşıdıkları riskler nedeniyle sigortalanamaz oluşundan kaynaklanmadığını söyleyen Howden, “Mesele, bu ülkelere gereken oranda prim ödeyecek bir kimse olmayışı” dedi. Kayıpları GSYH’nın bir yüzdesi olarak ele alan araştırma kapsamında ekonominin tamamına yönelik riski anlayarak, önceden kararlaştırılan finansmana bir garanti vermenin ne kadara mal olacağının hesaplanabildiğini belirten Howden konuşmasında, iklim risklerine çok daha açık ülkelerle birlikte çalışma konusundaki kararlılıklarını vurgulayarak, bu ülkeleri daha fazla yatırım yapılabilir hale getirmenin hayati olduğunu belirtti ve özel sektöre bunun arkasında durması ve projenin hayata geçirilebilmesi için bağışçı ülkelerin destek sağlaması için çağrıda bulundu.
Howden Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Bölge CEO’su Atınç Yılmaz ise “Enerji dönüşümünü hızlandırmak, karbon piyasasındaki riskleri azaltmak ve afet yardımı finansmanını güçlendirmek, öncelik verdiğimiz temel konular arasında yer alıyor. İklim değişikliğinden en çok etkilenen bölgelerde yaşayan insanlar için sigorta veya kamu finansmanı son derece düşük seviyelerde. Hayatları ve geçim kaynaklarını kurtarmak gibi hayati bir görev, büyük ölçüde kaynakları her zamankinden daha kısıtlı olan insani yardım kuruluşlarına düşüyor. Özel yatırım sermayesinin önündeki engelleri kaldırmak, bağışları daha da genişletmek ve finansal hazırlığı öncelikli hale getirmek için sigortayı kullanan çözümler geliştirmek gerekiyor.” değerlendirmelerini yaptı.