“Allianz, sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında “İyi bir çevre için” iklim değişikliğiyle mücadeleyi ve düşük karbon ekonomisini desteklemeyi önceliklendiriyor. Yenilikçi ürünlerimizle iklim değişikliğiyle mücadeleyi ve düşük karbon ekonomisini desteklemeyi amaçlıyoruz.”
Allianz Türkiye Elementer Bireysel Sigortalar Genel Müdür Yardımcısı Dr. Suat Didari, sürdürülebilirlik stratejisi doğrultusunda, bir yandan şirket organizasyonunun bir yandan da ekosistemi dönüştürmeye çalıştıklarını söyledi. Bu bakış açısıyla sürdürülebilir ürün ve hizmetler geliştirmeye devam ettiklerini belirten Didari, “Günümüzde yaygınlaşan elektrikli araç kullanımına doğru orantılı olarak elektrikli araçlarını güvence altına almak isteyen müşterilerimizin sayısı artıyor. Geçtiğimiz ay piyasaya sunduğumuz Allianz Elektrikli Araç Kasko Sigortası ürünümüzle müşterilerimize her an “Allianz Seninle” demeyi hedefliyoruz.
Ürünümüz yüzde 100 elektrikli otomobiller ve kamyonetler için Allianz Kasko Kapsamlı Paket’in sunduğu çarpma, çarpışma, hırsızlık, deprem, sel, dolu, doğal afet gibi geniş kapsamlı pek çok teminat içeriyor. Sigortalılarımız yurt dışı teminatı, tedavi masrafları, hasarsızlık koruma ve yeni değer gibi ek teminatları da poliçelerine ekletebiliyor. Sigortalılarımıza bu ürün kapsamında mini onarım, yol yardım ve seçenekli ikame araç gibi çeşitli ek hizmetler de sağlıyoruz. Bunlarla birlikte aracın şarjının bitmesi durumunda en yakın şarj istasyonuna çekilmesi hizmetinden de adet sınırı bulunmaksızın ücretsiz olarak faydalanılabiliyor. Paket kapsamında Allianz anlaşmalı özel servisleri, Allianz anlaşmasız özel servisleri ve Allianz anlaşmalı yetkili servisler tercih edilebiliyor.
Elektrikli araçlara özgü teminatlar
Elektrikli araçların, akaryakıtla çalışanlara göre kendine özgü aksamlarından kaynaklanan risk ve teminat unsurları bulunduğundan da bahseden Suat Didari bu konuda şunları söyledi: “Örneğin Elektrikli Araç Kasko Sigortası ürünümüz, elektrikli aracın duvar tipi şarj ünitesindeki duvar kutusu ve indüksiyon plakası ile araç içindeki şarj kablosu ve adaptörünün kaza sonucu zarar görmesi, çalınması veya kemirgenlerin zarar vermesi gibi durumları teminat kapsamına alıyor. Aracın şarj edilmesi sırasında sigortalı veya üçüncü şahısların, şarj kablosu kaynaklı kazaya uğraması da teminat altına alınıyor. Araç bataryasının kaza gibi durumlarda zarar görmesinin yanı sıra ilk tescil tarihinden itibaren araç üç yaşını doldurana kadar hasar anında muafiyet uygulanmadan teminat altında oluyor. Yıldırım ve fırtına gibi hava olaylarının akım kaynaklı zararları da teminata dahil olurken aracın yolda şarjının bitmesi durumunda en yakın şarj istasyonuna götürülmesi için asistans hizmeti sunuyoruz. Elektrikli Araç Kasko Sigortası, aracı hedef alan hacker saldırıları sonrası araç elektroniğinde oluşacak sorunlara karşı da güvence sunuyor.”
Allianz Elektrikli Araç Kasko Sigortasının bazı meslek gruplarına indirimli olarak sunulduğunu da ifade eden Didari, “Ek olarak, poliçe süresince hiç kaza yapmayan ya da tamamen karşı tarafın kusurlu olduğu bir kazaya karışan, yılda bir defaya mahsus cam kırılması hasarı yaşayan sigortalılarımız çeşitli oranlardaki hasarsızlık indirimlerimizden faydalanabiliyor. Özel ve tüzel kişiler de bu ürüne sahip olmak istediklerinde belirli sürücü indirimlerinden yararlanıyor. Elektrikli araçlara özel kasko ürününü çıkarmadan önce de bu araçlar için teminat sağlıyorduk. Yeni ürünümüzle sigortalılarımızın değişen sigorta ve hizmet ihtiyaçlarına cevap vermeyi hedefliyoruz. Elektrikli araç satışlarının artış hızına paralel olarak poliçe sayılarımız da artmaya devam ediyor” dedi.
İklim değişikliğiyle mücadele
Allianz’ın sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında “İyi bir çevre için” iklim değişikliğiyle mücadeleyi ve düşük karbon ekonomisini desteklemeyi önceliklendirdiğini vurgulayan Suat Didari sözlerini şöyle noktaladı: “Sürdürülebilir kalkınma amaçlarından “İklim Eylemi” için değer yaratmaya devam ediyoruz. Hem dünya genelinde hem de ülkemizde elektrikli araç kullanımı artmaya devam ediyor. TÜİK verilerine göre Türkiye’de trafiğe kayıtlı elektrikli otomobil sayısı, geçen yılın sonuna göre yaklaşık yüzde 184 artarak Ağustos sonu itibarıyla 42 bine ulaştı. Bunun benzer bir hızlı artmaya devam edeceğini öngörüyoruz. Bu noktada Türkiye piyasasına giren yeni markaların ve yerli markamızın performansı etkili olacak. Bu güzel gelişmeleri sürdürülebilirlik stratejimizin de çizdiği yolda biz de sigortacı kimliğimizle desteklemekten, bu sayının daha da ileriye taşınabilmesini teşvik etmekten mutluluk duyuyoruz. Yeni adımlarımızı, Türkiye yollarında sayıları hızla artan elektrikli araçlar için atıyoruz. Yenilikçi ürünlerimizle iklim değişikliğiyle mücadeleyi ve düşük karbon ekonomisini desteklemeyi amaçlıyoruz.”