Alman sigorta devi Allianz’ın CEO’su Oliver Bäte, güçlü ekonomik büyüme, düşük enflasyon ve jeopolitik istikrarın hakim olduğu uzun dönem sona erdiğini belirterek, “Bunların yerini belirsizlik, dalgalanma ve savaş aldı. İklim değişikliğiyle mücadele birden bire her zamankinden daha büyük bir zorluk haline geldi” dedi.
Bäte’nin yorumları, aralarında Kaliforniya Valisi Gavin Newsom, Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan, Dünya Bankası Başkanı ve BM Yeşil İklim Fonu başkanının da bulunduğu 7 sivil toplum kuruluşunun yanı sıra 34 hükümetin liderlerinin katıldığı bir zirvedeki konuşmasından.
Devam eden zorluklara rağmen Bäte, “ekonomimizi dönüştürmenin çok büyük bir fırsat olduğunu, ancak dönüştürmemenin maliyetinin dönüşüm için gereken yatırımları gölgede bıraktığını” hatırlamanın önemli olduğunu belirtti.
Birleşik ve karbondan arındırılmış bir toplumun nasıl inşa edileceğinin ana hatlarını çizen Bäte, “birbirimize ulaşmamız ve daha fazla işbirliği kurmamız gerekiyor” diye konuştu.
Bäte, bu çabada politika yapıcıların hayati öneme sahip olduğunun altını çizerek, “Liderliğe olan güveni baltalayan dogmatik ve katı politikalar dayatmak yerine, bilimsel ve ekonomik gerçekleri yansıtan pragmatik, piyasa temelli çözümlere odaklanmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
Bäte sözlerine şöyle devam etti: “Bizi BM Toplantısında Net Sıfır Varlık Sahibi İttifakını bu binada başlatmaya yönlendiren işbirliğinin gücüne olan inancımız çok önemli. Kuruluşumuzdan bu yana, az önce duyduğumuz gibi, dünyanın dört bir yanından sigorta şirketleri, emeklilik fonları, vakıflar ve vakıflar da dahil olmak üzere 86 üyeye ulaştık ve yatırım portföylerimizi 2050 yılına kadar net sıfıra taşımayı taahhüt ettik. Şimdi sorun şu ki, 2050 yılı çok uzakta ve bugün bu odada bulunan ve sorumlu olan hemen hemen hepimiz o zamana kadar iktidarda olmayacağız. Bu nedenle üyelerimizden, günümüzün karar vericilerinin hesap verebilirliğini odada tutmak için, katılımdan sonraki bir yıl içinde bilime dayalı ara hedefleri yayınlamalarını istiyoruz. Üyelerin büyük çoğunluğunun sadece 2050 için değil, 2025 veya 2030 için de güvenilir ara hedefler belirlemiş olmasından gurur duyuyorum.”
Allianz geçiş planının bazı önemli yönlerinin de altını çizen Bäte şunları söyledi: “Yatırım ve aracılık portföylerimizin yanı sıra kendi operasyonlarımızdaki emisyonları da 2050 yılına kadar değil, çok daha erken bir zamanda azaltacağız. Taahhüdümüz, yenilenebilir enerjilerden ve düşük karbonlu teknolojilerden ticari ve diğer sigortacılık gelirlerini 2030 yılına kadar yüzde 150 artırmaktır. AB’nin Sürdürülebilirlik Yönetmeliğine uygun olarak iklim ve temiz teknoloji çözümlerine 20 milyar euro daha yatırım yaparak yenilenebilir enerjilerdeki yatırımlarımızı genişlettiğimizden emin olmak istiyoruz.”
