“Doğru riske doğru fiyatlama, kişilerin risklerine en uygun fiyatla poliçe almasını sağlar. Yapılan fiyatlamalar aynı zamanda risklerin iyileştirilmesi ve sigortalı araç kullanım davranışlarının gelişmesi açısından da önemlidir. Bu mekanizmanın olmadığı yerde herkes aynı havuzun içinde erimeye başladığında, maliyetlerin de kontrol edilemediği noktada, çoğunluğu oluşturan iyi sigortalılar bundan zarar görmeye başlar.”
Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Fatih Gören, şirketin güçlü dijital alt yapısı, deneyimli ve yaygın acente ağı ile müşterilere geniş kapsamlı ve doğru fiyatlanmış ürünler sunduklarını söyleyerek. “Şirketimizin en önemli özelliklerinin başında güçlü finansal yapısının yanı sıra hayat dışı sigortacılığın hemen hemen her alanında etkin ve ilk sıralarda üretime sahip olması gelmektedir. Güçlü dağıtım kanallarımızın desteği ve nitelikli ürünlerimizi doğru fiyatlandırma stratejileriyle müşterilerimizle buluşturmamız sayesinde, trafik zararına rağmen diğer kârlı branşlar ve güçlü yatırım gelirlerimizin katkısı ile yılı nispeten karlı bir şekilde kapatmayı başardık” dedi.
Tüm riskler aynı havuzun içinde erirse…
Trafik sigortasındaki zararın nasıl giderileceğiyle ilgili sorumuza Fatih Gören şu şekilde yanıt verdi: “Öncelikle trafikte neden sigorta şirketlerine ihtiyaç duyulduğunu kamuoyuna iyi anlatmamız gerekiyor. Sigorta şirketleri hizmet verdikleri alanlarda hasar operasyonlarının yürütülmesinin yanı sıra hasar maliyetlerinin iyi yönetilmesini sağlayarak tüketicilerin sigorta ürünlerine en uygun fiyattan ulaşmalarını olanaklı hale getirir. Doğru riske doğru fiyatlama yaparak kişilerin risklerine en uygun fiyatla poliçe almasını sağlar. Yapılan fiyatlamalar aynı zamanda risklerin iyileştirilmesi ve sigortalı araç kullanım davranışlarının gelişmesi açısından da önemlidir. Bu mekanizmanın olmadığı yerde herkes aynı havuzun içinde erimeye başladığında, maliyetlerin de kontrol edilemediği noktada, çoğunluğu oluşturan iyi sigortalılar bundan zarar görmeye başlar.”
Trafik sigortalarında yıllar itibariyle oluşan yapıda sigorta şirketleri zarar ederken sigortalıların da yüksek sigorta primlerinden şikayet eder hale geldiklerini ifade eden Gören şöyle devam etti: “Şirketlerin trafikte oluşan maliyet baskısını son dönemde risksiz yatırım getirileriyle karşılama olasılığı da şu an için ortadan kalkmış durumda. Bütün bu faktörler bir araya geldiğinde, yani fiyatların serbestçe belirlenemediği, maliyetlerin kontrol edilemediği, kimi zaman asgari ücret ve döviz baskısı ile artan hasarların kimi zaman da iptal edilen genel şartlar sonucunda sıklıkla yargıya taşınarak çözümlendiği, araç sürücüsünün değil işletenin sigortalandığı, risksiz fon getirilerinin maliyet artışlarının gerisinde kaldığı bir ortamda teknik zararlar da kaçınılmaz olarak ortaya çıkmaktadır. Fiyat, hasar ve fon getirisi saç ayağında hukuki altyapısı da olan yapısal bazı düzenlemeler yapabilmemiz durumunda bu durumun olumlu yönde gelişmesi mümkün olacaktır.”
Yeni kapasite sorunları
Trafik sigortalarının toplam hayat dışı sigortacılık içinde çok önemli bir paya sahip olduğunu da vurgulayan Gören sözlerini şöyle noktaladı: “2022 yılında trafik branşının 11 milyarlık teknik zararı sektörün kasko branşındaki 7 milyarlık kârını da götürdü ve motor branşı toplamında da zarar yazılan bir yılı geride bıraktık. Hayat dışı sigortacılığın sürdürülebilirliği açısından bu branşta oluşacak zararların yönetilebilir olması gerekmektedir. Aksi takdirde sektörün motor branşı için sürekli içeriye sermaye koyması veya sağladığı kapasiteyi sermayesi ile orantılı olarak azaltması gerekecektir. Bu da sektörde yeni kapasite sorunlarını doğurabilecektir.”