İstanbul Ticaret Odası (İTO) Sigortacılık Meslek Komitesi 26 Nisan’da “Deprem” konulu bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi.
Moderatörlüğünü Sigortacılık Meslek Komitesi Başkanı Özgür Yılmaz’ın yaptığı toplantıda, SEDDK Başkan Yardımcısı ve DASK Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Gençosmanoğlu, DASK İşleticisi Türk Reasürans CEO’su Selva Eren, Türk Reasürans Genel Müdür Yardımcısı Erdal Turgut ve TOBB SAİK Başkanı Levent Korkut deprem ve DASK sigortalarında son depremlerin ardından alınan aksiyonlar hakkında görüş bildirip katılımcıların sorularını cevaplandırdı.
Özgür Yılmaz konuşmasında, sigorta sektörünün ülke ekonomisi ve şirketlerin sürdürebilirliği açısından büyük önem arz ettiğini söyleyerek şöyle devam etti: “6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş depremleri hepimize birçok ders çıkarmamız gerektiğini ve aldığımız önlemlerin üzerine daha fazlasını eklememiz gerektiğini gösterdi. Sigorta şirketleri ve DASK depremin ilk anından itibaren yaraların sarılması adına çok fazla çaba gösterdi ve göstermeye de devam ediyor. Çok geniş bir alanı etkisi altına alan felakette sigorta sektörü çok hızlı aksiyon aldı. SEDDK Başkanı Mehmet Akif Eroğlu ve ekibi, DASK’ın başında bulunan Selvan Eren ve yardımcısı Erdal Bey 7/24 hizmet ediyorlar, çok ciddi bir şekilde emek sarf ediyorlar. Sahada görev yapan, arabalarında yatıp kalkan, deprem bölgesindeki hasarların tespitini yapan eksperler ve biz acenteler de yaraların sarılması için azimle çalışıyoruz.”
Poliçelerin %90’ı eksik
Hükümetin ve kamunun da bu sürece destek olması gerektiğini belirten Yılmaz, “Eksik poliçelerden bahsediyoruz; bankaların yaptığı, finans kuruluşlarının yaptığı poliçelerin yüzde 90’ı eksik. Şu an bütün mağduriyet burada. Bir kez daha özelikle altını çizmek istiyorum: Zorunlu deprem sigortasında kimse metrekarelerle oynayamamalı. Bireylerin istek ve taleplerine göre poliçeler düzenlenmemeli. 300 metrekarelik bir alandan söz ediyorsak, 300 metrekareye poliçe düzenlenmeli. Bunun yanı sıra eksik poliçe düzenleyenlerle ilgili de yasal işlemler uygulanmalı” dedi.
“Yangın poliçesine depremli depremsiz yazılsın”
Deprem bölgesindeki acenteler için 8 Mayıs’ta son bulacak statik IP uygulama zorunluluğunun geçici olarak kaldırılarak, uzatılmasını isteyen Yılmaz şöyle devam etti: “DASK poliçelerinin sadece acenteler tarafından DASK üzerinden direkt satılmasını talep ediyoruz. Ayrıca, DASK poliçelerinin zorunlu deprem değil zorunlu afet sigortası şekline çevrilmesi, otomatik zeyil sisteminin getirilmesi, yangın poliçelerinin başına büyük harflerle depremli depremsiz ifadesi yazılması konularının da gündemi alınmasının yerinde olduğunu düşünüyoruz.
Konuşmacılar neler söyledi
Toplantının konuşmacılarından Selva Eren, Kahramanmaraş depreminde 490 bin hasar dosyasının tamamlandığını söyleyerek, pert, orta ve ağır hasarlı dosya kalmadığını, az sayıdaki dosyanın hafif hasarlı olduğunu sözlerine ekledi. DASK’ın 261 bin dosya için 21,6 milyar lira ödeme yaptığını da belirten Eren, sigorta şirketlerininse şimdiye dek 3,5-4 milyar liralık ödeme gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Ebru Gençosmanoğlu ise SEDDK’nın konuyla ilgili çalışmalarından bahsettikten sonra, acentelerin daha atak olmaları halinde kredi müşterisinin de sigortasını yapacağını söyledi. Gençosmanoğlu, müşterinin acentesini kolay değiştirmeyeceğini ve asıl kanalın acente olduğunu da sözlerine ilave etti. Gençosmanoğlu’ndan sonra söz alan Erdal Turgut, DASK’ın yüzde 65’ini acentelerin ürettiğini, kurumun satış niyeti olmadığını vurguladı. 6 Şubat’ın milat olduğunu da belirten Turgut, “5 Şubat’ta DASK tarifelerine neden zam yapıyorsunuz diyenler, 7 Şubat’ta neden daha çok zam yapmadınız demeye başladılar” şeklinde konuştu.
Levent Korkut ise düşük metrekareyle sigortalamanın sektörün itibarını zedelediğinin altını çizerek, “Pek çok ticari poliçede deprem teminatı yok. Bunun sorumlusu sadece banka şubeleri değil, acentelerin de sorumluluğu var. Bölgedeki bazı acentelerin ne ofislerinin ne de evlerinin sigortası olduğunu öğrendik. Siz inanmıyorsanız müşterinizi nasıl inandıracaksınız? Ben bu meslekten para kazanamıyorum diyene inanmıyorum. TSB ile birlikte acenteler için eğitim programı yaptık ama katılım çok az oldu. Banka kredilerinde acente danışmanlığı koşulu şu an masada tartışılan konular arasında” dedi.