Türkiye Sigorta Birliği, BES hakkındaki bazı yanıltıcı haberlere ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, bireylerin tasarruflarını, emeklilikte yaşam standartlarını korumaları açısından olduğu kadar, ülke ekonomisi için de kritik değer taşıyan BES’in pozitif büyümesinin sürdürdüğü belirtildi.
Sigorta sektörünün çatı kuruluşu Türkiye Sigorta Birliği (TSB), son yıllarda yapılan düzenlemelerle bütünsel yapıya kavuşarak ‘tasarrufun merkezi’ hâline gelen Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Birkaç gündür bazı mecralarda BES’e ilişkin yanlış bilgilere dayanan kamuoyunu yanıltıcı haberlere dikkat çeken TSB, BES’in pozitif büyümesinin sürdüğünü ve BES fonlarının uzun vadede enflasyonun üzerinde kazandırdığını vurguladı.
Söz konusu haberlerde yayınlanan istatistiklerin, resmi verilerle uyuşmadığını ve sistem hakkında yanıltıcı olduğunu vurgulayan TSB, iddia edildiğinin aksine; BES’e girişlerin önceki yıllara göre artarken çıkışların azaldığını belirtti. Emeklilik Gözetim Merkezi’nin verilerine göre; 2023 yılının ilk çeyreğinde BES’e giriş yapan yeni katılımcı sayısı 460.044’e ulaşırken, vefat, maluliyet ve emeklilik gibi zorunlu nedenler de dâhil olmak üzere BES’ten çıkış yapanların sayısı 264.793 ile sınırlı kaldı. BES’teki son 5 yıllık değişim incelendiğinde ise özellikle Haziran 2021’de başlayan 18 yaş altı katılımcıların sisteme girişiyle, BES istikrarlı büyümesine devam etti.
TSB ayrıca, BES fonlarının ortalama getirilerinin son dönemde birçok alternatif yatırım aracını geride bırakması, özellikle de devlet katkısının %30’a yükseltilmesinin sisteme olan güveni daha da arttırdığına dikkat çekti. Açıklamada, tüm bu nedenlere bağlı olarak sistemin ilk yıllarında yaşanan çıkış oranlarının hızla düştüğü belirtildi. Kurulduğu 2003 yılından itibaren düzenli olarak genişleyen BES’in katılımcı sayısı Otomatik Katılım Sistemi (OKS)’ndeki çalışanlarla birlikte bugün 15 milyona yaklaştı. BES ve OKS’de 2013-2022 yılları arasındaki bileşik yıllık büyüme oranı %37 olarak gerçekleşti.
Ayrıca 2022 sonunda yapılan değişiklikle, yıllık limitin üzerinde ödenen katkılar için takip eden yıllarda ‘devlet katkısı’ alabilme imkânı getirildi. Böylelikle bir katılımcı, yatırmak istediği katkı payını yıllara bölüp erteleyerek yatırmak yerine, toplu yatırdığı tutar için ilgili yıla ait denk gelen ‘devlet katkısı’nı aldıktan sonra kalan katkı payını, bir sonraki takvim yılının ilk günü yatırmış gibi müteakip takvim yılının limiti dâhilinde faydalanabilecek ve varsa hâlâ limitini aşan katkı payını gelecek yıllara devredebilecektir. Bu sayede katılımcılar, katkı payının bir kısmını gelecek yıllarda yatırmak üzere bekletmek yerine, tamamını ilk andan itibaren fonlarda yatırıma yönlendirebilme imkânına kavuşmuşlardır.
Her türlü risk profiline uygun fonun bulunduğu BES’te kısa vadeli yatırım tercihleri ekonomik dalgalanmalardan etkilenebilse de uzun vadeli fonlar sayesinde ciddi kazanımlar elde edilebiliyor. TSB, sistemin uzun vadeli yapısına uygun tercihlerin katılımcıları koruduğunu ve birikimlerini ciddi anlamda büyüttüğünü vurguladığı açıklamasında şu bilgilere yer verdi:
“BES, bireylere uzun vadeli tasarruf alışkanlığı kazandırma ve ülke tasarruflarını artırma rolü ile katılımcılarımızın menfaatlerinin en iyi şekilde korunması, getirilerinin maksimize edilmesine yönelik tüm paydaşların desteğiyle önemli bir görevi yerine getirmektedir. Geçmişe dönük uzun vadeli getirilere baktığımızda 5 yıllık dönemde BES ve OKS fonlarının ortalama getirisinin (%252) TÜFE’nin (%208) üzerinde getiri sağladığı görülmektedir.”