742’nci sayımızdaki depremle ilgili dosya konumuz için sorularımızı yanıtlayan SEDDK kapsamlı açıklamalarda bulundu. Sigortalılara yapılan ödemelerle ilgili bilgi veren düzenleyici Kurum, DASK’ın çalışmalarından da bahsetti. SEDDK, kamu otoritesinin DASK’ın yanı sıra sigortalılık bilincinin yaygınlaşması için yaptıklarını ve bundan sonraki planlarını da aktardı.
Sigortacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, gönderdiğimiz sorulara kapsamlı cevaplar vererek haberimize katkıda bulundu. Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun (DASK) 23 yılda ödediği tazminat toplamı kadar son depremler sonrası 20 günde sigortalılara ödeme yaptığının belirtildiği açıklamada, sigorta şirketlerinin ise 22 milyar liralık karşılık ayırdığının altı çizildi. SEDDK’nın sorularımıza verdiği cevapları aşağıda paylaşıyoruz:
Hasar tespiti ve hasar ödeme süreçleri depremin yarattığı zorlu koşullarda hızlı yapılabiliyor mu? Hasar sayısı ve yapılan ödemeyle ilgili bilgi verebilmeniz mümkün mü? Şubat depremlerinin iş durması, kâr kaybı gibi reel sektör güvenceleri de düşünüldüğünde sektöre tahmini ne kadar maliyeti olacak?
Depremin ilk anından itibaren hızla çalışmalara başlayarak, olağanüstü hal bölgesinde sektörün tüm paydaşlarına yönelik bir dizi kararlar aldık. Öncelikle, OHAL ilan edilen bölgelerde sigortalılar dâhil sektörün tüm paydaşlarını koruyacak tedbirlerimizi açıkladık. Türkiye genelinde, hasar bildirimlerinin kesintisiz sürdürülebilmesi için sigorta acenteleri, sigorta ve reasürans brokerleri ile sigorta eksperleri için Statik IP kullanım zorunluluğunu tüm Türkiye’de 08.05.2023 tarihine kadar geçici olarak kaldırdık.
Bu sayede hasar ihbarlarının kesintisiz şekilde yürütülmesini sağladık. Bunun yanı sıra Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) depremin ilk anından itibaren hızlıca organize olarak bölgeye ulaştı. Deprem tırı Kahramanmaraş ilçesinde konumlandı. DASK’ın mobil ofisleri ise OHAL bölgelerinde hizmet veriyor.
Olası büyük bir afete hazırlıklı olmak için DASK, yenilediği bilgi sistemleri altyapısı ile beklediğimiz performansta, sorunsuz ve kusursuz hizmet sunulmasını sağladı. Alo DASK 125, e-devlet ve DASK internet sitesi aracılığı ile kesintisiz şekilde hasar ihbarı almaya başladı.
27 Şubat itibarıyla DASK’a 295 bin hasar ihbarı yapılırken 1 milyar 120 milyon TL tazminat ödemesi gerçekleşti. DASK yıkık, acil yıkılacak, ağır hasarlı binalarda ihbara bakılmaksızın resen ödeme yapıyor. Hak sahipleri yapılan ödemelerle ilgili sms yoluyla bilgilendiriyor. DASK depremin 20’nci gününde 23 yılda toplam ödediği tazminat tutarı kadar sigortalılarımıza ödemiş yapmış durumda.
DASK’tan avans ödemesi
Bunun yanı sıra depremzedelerimiz için yeni bir uygulama devreye aldık. 27 Şubat 2023 tarihinde yayımladığımız Zorunlu Deprem Sigortası Kapsamında Doğal Afet Sigortaları Kurumu Tarafından Yapılacak Avans Ödemelerine İlişkin Genelgede ile hasar ihbarlarını yapan sigortalılara yönelik yeni bir çalışma başlatıldı ve sigortalılarımız 8 Mayıs 2023 tarihine kadar DASK internet sitesi üzerinden avans ödemesi talep edebilecekler.
Yıkık ve acil yıkılacak binalara öncelik vererek yürütülen ödeme süreçlerinde, ağır ve orta hasarlı binalarda açılmış hasar dosyaları için sigortalılarımız DASK’tan avans ödeme talebinde bulunabilecek. Bu kapsamda yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı binalar için sigorta bedelinin %20’si, orta hasarlı binalar için ise sigorta bedelinin %10’u sigortalılarımıza avans olarak ödenecek. Amacımız hasar ihbarından hasar inceleme sürecinin tamamlanmasına kadar olan süreçte vatandaşlarımıza maddi güvence sağlayarak yaralarını sarmaya ilk andan itibaren destek olmak.
Zorunlu deprem sigortası hariç, depremin meydana geldiği bölgelerde yürürlükte olan poliçe sayısı ise yaklaşık 6 milyon adettir. Mevcut durumda; sigorta şirketlerine hasarlara ilişkin olarak yaklaşık 60 bin adet ihbar yapılmış, bu hasarlara ilişkin şirketler tarafından 200 milyon TL tazminat ödenmiş ve kar kaybı ile iş durması teminatı dâhil olmak üzere 22 milyar TL karşılık ayrılmıştır.
Sizce DASK’ın teminat miktarı yeterli mi? Geçen yıl, artan inşaat bedellerinin yanında teminatlar düşük kalmış ve düzeltmeye gidilmişti. Teminat açığı sorunu yaşanmaması için bundan sonra ne yapılabilir?
Afet Sigortaları Kanunu kapsamında, sigorta bedeli hesabına esas metrekare bedelini ve azami teminat tutarını her yıl belirliyor ve yayımlıyoruz. Sigorta bedeli hesabına esas metrekare bedelinin belirlenmesinde Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca müştereken tespit ve ilan edilen Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği ekinde yer alan “Binaların Metrekare Normal İnşaat Maliyet Bedellerini Gösterir Cetveli” dikkate alarak belirliyoruz.
Artan inşaat maliyetleri karşısında, geçmiş dönemlerden farklı olarak ilgili cetvelde mesken binalardan salt birinci sınıf inşaatı esas almak yerine, ülkemizde hız kazanan kentsel dönüşümün de etkilerini göz önünde bulundurarak lüks inşaat ve birinci sınıf inşaat metrekare bedellerinin ortalamasını dikkate alarak teminatları iki katına çıkardık ve geçtiğimiz yıl Kasım ayında yıl sonunu beklemeden bu tarife değişikliğini yaptık.
Bütün bunların yanı sıra, vatandaşlarımıza zorunlu deprem sigortasını yaptırmalarını müteakip konutlarının değerinin zorunlu deprem sigortasının sigorta bedelini aşan kısmı için sigorta şirketlerince sunulan ihtiyari deprem sigortası teminatlarını da incelemelerini tavsiye ediyoruz.
DASK zorunlu olmasına rağmen bir başka zorunlu sigorta olan trafiğin çok altında bir penetrasyona sahip. 20 yıldır yüzde 50’ler civarındaki baraj bir türlü aşılamıyor. %100 DASK oranı için sektör ve kamu otoritesi birlikte neler yapabilir?
Ülkemiz deprem kuşağında yer alıyor. Bu riske rağmen düşük hasar frekansı, risk algısının düşük olmasında önemli bir etken. Bununla birlikte, yüksek hasar yapıcı bu felaketlerin ardından sigortaya olan ilginin artığını her seferinde gözlemliyoruz.
Aslında geçmişte depremi tecrübe etmiş illerde DASK poliçesinde Türkiye ortalaması %50 iken deprem sonrası %70-80 seviyelerine çıktığını görüyoruz. Yine de temel hedef; ülke genelinde kapsamdaki tüm konutların Zorunlu Deprem Sigortasına sahip olması ve böylece %100 sigortalılıktır. Sigortalılık oranını arttırmaya yönelik DASK tarafından çok çeşitli sosyal sorumluluk projeleri yürütülmekte.
DASK’ın bilinci arttırmaya yönelik faaliyetleri
2011 yılından bu yana devam eden “Şehirler Yarışıyor, Sigortalılar Kazanıyor” projesi ile toplumda deprem farkındalığının yükseltilmesi, tüm vatandaşlarımızın depreme karşı önlem almasının teşvik edilmesi, her ilde Zorunlu Deprem Sigortalı konut sayısının artması hedefleniyor. Proje kapsamında İl Afet Müdürlükleri ve yerel yönetimlerle birlikte hareket eden DASK, 81 ildeki yerel yapılanmaları bu hedefi destekleyecek projeler hayata geçirme konusunda teşvik ediyor. Yarışma kapsamında her yıl en başarılı iller ödüllendiriliyor.
Diğer yandan, çözüme yönelik en temel ve köklü yaklaşımın eğitimden geçtiği kanaatindeyiz. Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) işbirliğiyle hayata geçirilen “Önceliğimiz Güven, Sorumluluğumuz Güvence” projesi ile öğrencilere erken yaşta deprem bilgisi ve bilinci kazandırmayı; öğrencilere ve bu yolla ailelerine deprem öncesi, sırası ve sonrasındaki doğru davranış biçimlerini edindirmeyi; önlem alma ve finansal bir önlem olarak Zorunlu Deprem Sigortası yaptırma konusunda bilinçlendirmeyi hedefliyoruz. “Dersimiz Deprem, Yaşasın Önlem” sloganıyla yürütülen bu proje kapsamında 2019 – 2020 eğitim öğretim yılında 10 ilde çalışmalar yürütüldü. Bursa, Denizli, Erzincan, İstanbul, Kahramanmaraş, Konya, Sivas, Trabzon, Tokat ve Van’daki toplam 350 okulda Türkçe, Matematik, Sosyal Bilgiler ve Görsel Sanatlar derslerine özel tasarlanan içeriklerle yaklaşık 60 bin ilkokul 4. sınıf öğrencisine erişildi. DASK tarafından, 2021-2022 eğitim – öğretim yılında bu proje kapsamında öğrencilerde deprem ve Zorunlu Deprem Sigortası bilincinin pekiştirilmesi hedefiyle 1-7 Mart Deprem Haftası ve 23-28 Mayıs Sigorta Haftası’na özel etkinlikler tasarlandı ve proje 2021-2022 döneminde 25 ildeki 500 okulda uygulandı.
2014 yılından bu yana devam eden “Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması” ile inşaat mühendisliği öğrencilerine depreme dayanıklı yüksek bina tasarımı ve maket yapımı aşamalarında çalışma fırsatı sunmak, deprem mühendisliği mesleğini tanıtmak ve öğrencileri bu alanda uzmanlaşmaları için özendirmek, deprem ve depreme dayanıklı bina bilincini arttırmak hedefleniyor. Türkiye’de ilk kez DASK tarafından düzenlenen bu yarışmaya inşaat ve mimarlık fakültelerinden öğrenciler katılabiliyor. Yarışma kapsamında tasarımları ön elemeden geçen bina projeleri, bina model maketine dönüştürülüyor ve final etkinliğinde depremi simüle eden sarsma masası üzerindeki performansları değerlendiriliyor.
Diğer taraftan penetrasyon oranlarının belirlenmesinde kullanılan Türkiye geneli için Zorunlu Deprem Sigortası kapsamına giren konut sayılarında belirli aralıklarla güncellemeler yapılmaktadır. Poliçe sayısı artışına paralel olarak konut sayısı artışı da gerçekleştiğinden penetrasyon oranları belirli seviyelerde kalmaktadır. Genel anlamda yaşayan poliçe sayılarında artış devam etmektedir.
Deprem teminatlarının genişlemesi ve konut sigortasının yaygınlaşabilmesi için “Tamamlayıcı DASK” gibi bir ürünler gündeme gelebilir mi?
Zorunlu Deprem Sigortası ile şu anda deprem ve depremden kaynaklanan hasarlara karşı sigortalı konut sahiplerine maddi güvence sağlıyoruz. Son yıllarda sıklaşan ve gittikçe şiddetlenen doğa olaylarına tanıklık etmeye başladığımız bu süreçte, SEDDK üzerimize düşen sorumluluğun farkındalığı ile DASK yapısında büyük bir dönüşüm adımı atarak başta sel olmak üzere diğer tüm doğa kaynaklı afet türlerinin DASK’ın kapsamına dâhil edilmesi ile ilgili çalışmalarımızı başlattık. Zorunlu Deprem Sigortası’nın Zorunlu Afet Sigortası’na dönüştürülmesi konusunda çalışmalarımızı 2023 yılında tamamlamayı hedefliyoruz. Böylece, tek bir poliçe üzerinden tüm doğa kaynaklı afetler için vatandaşlarımıza teminat sağlayacağız.
Sizce son deprem felaketi, sigortacılık bilincinin gelişmesi açısından yeni bir sayfa açılmasına yol açabilir mi? Bunun için sektör ve yasal otorite neler yapabilir?
Yaşanan bu tür felaketler sonrası vatandaşlarımızca sigorta ürün ve hizmetlerine ilgi çok artmaktadır. Kamu otoritesi olarak artan bu ilginin devamlılığını sağlamanın gerekli olduğunu biliyoruz. Diğer taraftan sigortalanmanın önemini olağanüstü günlerde ortaya çıkan acı tabloyla vatandaşlarımıza kazandırmaktan ziyade deprem ülkesi olmanın gerçekliği ile normal zamanlarda bu bilinci kazandırmanın daha da önemli olduğunun farkındayız.
Bu sebeple, temel gayemiz öncelikle genç yaşlardan itibaren vatandaşlarımıza finansal okuryazarlık kazandırmaktır. Bunun için deprem felaketi öncesinde, Bakanlığımız öncülüğünde finansal piyasaları düzenleyen diğer kamu otoriteleri ve meslek kuruluşlarıyla birlikte kapsamlı bir çalışma başlatılmıştı. Kurumumuz ve sektör paydaşlarımızla öncesinde olduğu gibi bu çalışmanın içinde aktif olarak çalışacağız ve katkı sunmaya devam edeceğiz.
Diğer yandan bu son felaketle sigortacılık bilincinin gelişmesi açısından devrim niteliğinde düzenlemeler yapmak da kaçınılmaz hale gelmiştir. SEDDK olarak atacağımız adımlar üzerinde çalışmalar yapıyoruz.