Sağlık sigortası yaptıran vatandaştan toplanan sağlık sigortası primleri geçen yılın ilk 9 ayında yüzde 85 artışla 6.5 milyar liradan 12,1 milyar liraya ulaştı. Buna karşın şirketlerin ödediği hastane ve tıbbi işlem maliyetleri de yüzde 86 yükseliş ile 5.4 milyar liradan 10.2 milyar liraya ulaştı. Fiyat artışında hastane ücretleri temel etmen olarak gösteriliyor. TTB’nin belirlediği katsayılar geçen yıldan bu güne yüzde 164 artınca sigorta şirketlerinin ödediği hasar miktarı da tırmandı. Diğer yandan 2023 sonuna kadarki enflasyon beklentisi de sigorta şirketlerini yılın geri kalanında zarar etmemek için prim artışlarını beklenen enflasyona göre yapmaya itiyor.
Habertürk’ten Rahim Ak‘ın haberine göre, sağlık sigortası primlerine yönelik eleştiriler artıyor. Uzun yıllardır sağlık sigortası yaptıran vatandaş bu yılki artışları doğal olarak fazla buluyor. Peki rakamlar neyi söylüyor? Bu işten kim kazançlı çıkıyor? Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamları sağlık sigortasındaki artışı yansıtmıyor. TÜİK’e göre artış sadece yüzde 38. Buna karşın ilaç fiyatları yüzde 128 ve temel hastane ücreti yüzde 58 artmış. Sağlık enflasyonu da yüzde 66.6 olmuş. TÜİK’in sağlık enflasyonu ve sağlık sigortası rakamlarını baz aldığımızda şikayet edilecek bir konu yok gibi duruyor. Ancak durum böyle değil, gerçek de bu değil.
Türkiye Sigorta Birliği internet sitesindeki verilere göre sağlık sigortası yaptıran vatandaştan toplanan sağlık sigortası primleri, geçen yılın ilk 9 ayında yüzde 85 artışla 6.5 milyar liradan 12,1 milyar liraya ulaştı. Buna karşı sağlık sigortalı sayısı da ancak yüzde 6 artabildi. Yani yüzde 85’lik artış ortalama fiyat artışını hemen hemen yansıtıyor. Burada bir parantez açıp her poliçe sahibi için yaptığı hasar ve primi etkileyen başta yaş ve sigorta şirketinin politikası olmak üzere diğer konuların prim miktarını etkileyebileceğini ve prim artışlarının kişiye göre değişebileceğini ekleyelim. Yani yapmaya çalıştığımız analiz ortalamaları ifade ediyor.
Hasar/prim oranı yüzde 84
İlk 11 aylık rakamlar ise prim artışlarının yüzde 95’lik artışa denk geldiğini gösteriyor. 11 ayda sigorta şirketleri önceki yıl 8 milyar liralık prim elde ederken bu rakam 15.5 milyara ulaştı. Ancak bu ödemelere karşı şirketlerin ödediği hasara ilişkin elimizde ilk 9 aylık veriler olduğu için üç çeyrek verileli ile yola devam edeceğiz.
Türkiye Sigorta Birliği internet sitesindeki verilerde 2022 yılı ilk 3 çeyreğinde şirketlerin ödediği hastane ve tıbbi işlem maliyetlerinin de (hasar) yüzde 86 yükseliş ile 5.4 milyar liradan 10.2 milyar liraya ulaştığını görüyoruz. 2021 ve 2022 ilk 9 ayında şirketler aldıkları her 100 liralık primin 84 lirasını hasar olarak ödemiş durumdalar. Yani hasar/prim oranı değişmemiş. Buna karşı sigortacının karı 1.5 milyar liradan 968 milyar liraya inmiş. Başka bir değişle yüzde 36 azalmış.
Hekimlik ücreti yüzde 87 arttı
Sigorta şirketleri fiyat artışında hastane ve tıbbi işlem ücretlerini temel etmen olarak gösteriyor. Türk Tabipler Birliği bu ücretleri her yıl bir katsayı açıklayarak belirliyor. TTB’nin belirlediği katsayılar 2022’de yüzde 87 ve geçen yıldan bu güne yüzde 164 artışı ifade ediyor. 2021 sonunda 10.7 olan katsayı önce yüzde 36 artışla 14.56’ya ardından geçen yıl enflasyon çok yüksek olduğu için toplamda yıllık yüzde 87’lik artışa denk gelecek şekilde 20.02’ye yükseltildi. Bu yılbaşında da katsayı 28.3 oldu. Geçen yılsonundaki 10.7’lik orana göre yüzde 164’lük bir bileşik artışı ifade ediyor bu rakam. Diğer yandan asgari ücret başta olmak üzere enerji gibi artan olağanüstü maliyetleri de hastaneler sigorta şirketlerine yansıtıyor.
Enflasyon beklentisi
Prim artışındaki önemli bir etken de enflasyon beklentisi. Öncelikle geçen yıl başında belirlenen primler nedeniyle yıl sonuna doğru pahalı hasarlar ödeyen sigorta şirketleri bu zararını primine yansıtıyor. Diğer yandan 2023 sonuna kadarki enflasyon beklentisi de sigorta şirketlerini yılın geri kalınında zarar etmemek için prim artışlarını beklenen enflasyona göre yapmaya itiyor.