Oto sigortalarındaki zarar hayat dışı sigorta sektörünün sermayesini eritiyor. 2022’de Türk Lirasının değer kaybıyla birlikte artan maliyetlerin üstüne düşük faiz politikası da eklenince sektör bu ikili zarar kıskacından kurtulamadı. Türkiye Sigorta Birliği mali gelir etkisini dengeleyebilmek için enflasyona endeksli yatırım enstrümanlarının sektörün kullanımına sunulması gibi yapısal çözümlere ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
Türkiye Sigorta Birliği’nin açıkladığı dokuz aylık teknik sonuçlara göre, 126 milyar lira prim yazılan hayat dışında 2,5 milyar lira, 20,5 milyar lira prim yazılan hayat sigortalarında ise 2,8 milyar liralık teknik kâr elde edildi. Trafik sigortasının zararı 7,5 milyar liraya çıkarken, kaskoda 3,2 milyar lira kâr edildi. Ancak TSB’nin dergimize yaptığı açıklamaya göre, her ne kadar mali tablolarda söz konusu branştaki teknik kâr 3,2 milyar TL olarak görünse de bu kârlılık teknik olmayan bölümden aktarılan yatırım gelirlerinden kaynaklandığı için yatırım gelirleri hariç incelendiğinde, teknik zararın 3 milyar TL’nin üzerinde olduğu ve tek şirket dışında kâr eden şirket olmadığı görülüyor.
Birlik’in tablolarında Kaza, sağlık ve yangın ve doğal afet branşları 1 milyar liranın üzerinde teknik kâr edilen branşlar olarak dikkat çekti.
Bilanço kârı hayat dışındaki 3,7 milyar lira, hayat sigortasında 6,7 milyar lira oldu. Reasürans şirketleri ise 274 milyon lira bilanço kârı yazdı.
Hayat dışında en çok bilanço kârı eden şirket 1,3 milyar lirayla AXA olurken, 1,1 milyar lirayla Allianz ve 517 milyon lirayla Türkiye Sigorta onu takip etti. Hayat segmentinde ise Türkiye Hayat ve Emeklilik 2,2 milyar lirayla liderliği açık ara sürdürdü. Allianz Yaşam 906 milyon lira ve Anadolu Hayat Emeklilik 760 lirayla ilk üçte yer aldı.
“Enflasyona endeksli yatırım araçları sektörün kullanımına sunulmalı”
Dosya konumuzla ilgili soruları yanıtlayan Türkiye Sigorta Birliği, ilk dokuz aylık dönemde enflasyon oranının %83,45, asgari ücretin 2022 yılı kümülatif artış oranının %94,60 olarak gerçekleştiğini hatırlatarak, araç fiyatlarınınsa 1 yıllık periyotta ortalama %120 oranında arttığını vurguladı. Sektörün trafik sigortasında 2017 yılından beri uygulanmakta olan tavan prim sebebiyle gelirlerin artıramadığı, aktifler %30-%35 aralığında artarken yükümlülüklerin %100’ün üzerinde yükseldiği kaydedilen açıklamaya şöyle devam edildi: “Şirketler asgari ücret, vekalet ücreti ve parça ücretlerinden gelen yükleri anlatarak primlerin bir miktar zamlanması ve aylık artış oranlarının düzeltilmesini sağlatmış oldu. Öte yandan şirketlerin ayırması gereken karşılıkların yüksek enflasyon ve yüksek primler nedeniyle yükselmesini düzenleyici önlemler talep edildi ve bir kısım karşılıklara ilişkin düzenlemeler gerçekleşti. Ancak düzeltmelere karşın, mali gelir etkisini dengeleyebilmek için enflasyona endeksli yatırım enstrümanlarının sektörün kullanımına sunulması gibi daha yapısal çözümlere odaklanılması gerektiğine inanıyoruz.”
Trafik sigortası yol haritası kapsamında yapısal sorunların çözümlemek amacıyla çeşitli aksiyonlar alınmaya başlandığını belirten Birlik açıklamasında şu hususları vurguladı: “DERK, prim/öz sermaye sınırının kaldırılması gibi bilançolarımızı rahatlatacak mali düzenlemelerin de kısa vadede etkilerini göstermesi beklenmektedir. Bununla birlikte, iyi-kötü sürücü ayrımının yapılmasını teminen mevcut basamak sisteminin genişletilmesine yönelik olarak sektörümüzün düzenleyici ve denetleyici otoritesi olan SEDDK önderliğinde çalışmalar yapılmaktadır. Yapısal sorunların çözümüne ilişkin yol haritasını destekleyen yasal önerilerin de bir an önce çıkartılması, sistemi ve sektörü rahatlatacaktır.
Bununla birlikte, mutabık kalınacak bir tarihte serbest tarife sistemine geri dönülmesiyle trafik sigortasında yaşanan sorunların kalıcı olarak çözülmesi için SEDDK ile birlikte çalışmalarımız devam etmektedir. Orta vadede en önemli hedefin maliyetlerin kontrol altına alınarak trafik gibi kamusal faydası yüksek bir sigorta ürününde penetrasyonun artırılması olduğunu düşünmekteyiz. Bu sayede tüketiciye sigortayı makul fiyatla sunabilmemiz mümkün hale gelecektir.
Trafikte sürdürülebilirlik hedefi
Trafik sigortasında tavan tarifede en son Eylül ayında yapılan düzenlemeyle birlikte sigorta şirketlerinin bir nebze nefes aldığının belirtildiği açıklamaya şu şekilde devam edildi: “Fakat sektör açısından öngörülemez maliyet artışları da göz önüne alındığında, yapılan Yönetmelik değişikliği için aslında hedeflenenin sektörümüzün prim gelirlerini artırmak ve büyümeyi sağlamak değil, Kanunen düzenlenmesi zorunlu olan trafik branşında sürdürülebilirliği sağlamak olduğu görülmektedir. Bu kapsamda, şirketler tarife fiyatlandırmalarında tavan fiyat uygulamasına takıldıkları için yönetilemeyen maliyet kaleminde yapılan artışları da primlere yansıtamamaktadır. Dolayısıyla, 2021 yıl sonunda önce %50 ve 1 Temmuz 2022’de %30 olmak üzere kümülatifte %94 oranında yapılan asgari ücret zammına ek olarak, 1 Ocak 2023 ve yine 1 Temmuz 2023 tarihlerinde yapılması muhtemel asgari ücret artışları bir yandan yeni işlerin beklenen hasar prim oranlarını arttıracak olup, diğer yandan gerçekleşmiş tazminat yükümlülüğümüz ve kalan teminat yükümlülüğümüz içindeki beklenen tazminat giderlerini de doğru orantılı şekilde yukarı çekecektir. Bu çerçevede, mevcut ekonomik konjonktürün devamlılığı ve tavan tarifenin devamı, sigorta şirketlerinin artan maliyetleri karşılama konusundaki sorununun devam etmesine neden olacaktır.”
SEDDK tarafından açıklanan “Trafikte Yol Haritası”na ilişkin olarak, trafik sigortasında basamakların artırımına yönelik Birliğin ve sektörün desteğiyle çalışma yürütüldüğü hatırlatılarak açıklama şöyle sonlandırıldı: “Basamak Revizyonu” kapsamında iyi-kötü sürücü ayrımının yapılması ve fiyatlamanın daha adil yapılabilmesini teminen, çok riskli sürücüler için 0’ıncı basamak, çok iyi sürücüler için 8’inci basamak yapısı oluşturulmuştur. Poliçe yenilemede 8’inci basamaktaki sürücüler için %50 oranında prim indirimi uygulanırken, 0’ıncı basamaktaki sürücülerin primlerine %200 sürprim uygulanmasına yönelik bir yapı kurgulanmaktadır. Bununla birlikte, trafik güvenliğine ciddi oranda tehdit oluşturan çok riskli sürücüler için, psiko-teknik değerlendirme, zorunlu eğitim ve sürücü belgelerine geçici süreyle el konulması gibi çeşitli yaptırımların hayata geçmesiyle birlikte sürücü kaynaklı kazaların önlenmesi yolunda önemli bir adım atılmış olacaktır.”
Kaskoda tek şirket haricinde kâr eden yok
TSB kaskodaki gelişmelerle ilgili olarak da şu açıklamalarda bulundu: “SBM verilerine göre 1 Ocak 2022-31 Ekim 2022 döneminde kaskoda yazılan poliçe adedi geçen yılın aynı dönemine göre %0,18 oranında düşüş kaydetmiş; ancak ödenen hasarlar %105 oranında artarak 15 milyar TL’ye yaklaşmıştır. Ortalama primlerde ise, Eylül sonu itibariyle yaklaşık %160 civarında artış gerçekleşmiştir. Ancak söz konusu prim artışına karşın 2022 yılı üçüncü çeyreği itibariyle H/P oranı geçen yıla göre artmıştır.
Araç fiyatlarına bakıldığında TSB’ye göre son 1 yıllık periyotta ortalama %120, son 2 yıllık periyotta ise ortalama %360 oranında artış oldu. 2019’un ilk çeyreğinde 106 bin TL düzeyinde olan özel kullanım tarzı araçların ortalama bedeli 2022 yılının 3’üncü çeyreğine gelindiğinde 490 bin TL’ye yükseldi. Buna karşılık ödenen primdeki artış oranı bunun altında kalmıştır. Birlik, araç rayiç değerindeki artışın, sigortalının sahip olduğu malvarlığının değerindeki artış olarak yorumlamak gerektiğini kaydetti.
Birlik, sigorta şirketlerinin sadece dönem başındaki varlığın değerini değil, aynı zamanda dönem içerisinde varlığın değerinde meydana gelecek artışı da sabit bir primle teminat altına aldığını hatırlatarak, “Bu çerçevede, aslında kasko primlerindeki artışın makul bir seviyede olduğunu söylemek mümkündür” açıklamasında bulundu.