Ulusal katkı beyanlarının hakemli değerlendirme organı PEC’e göre, Türkiye’nin yanı sıra katkı beyanları 5 derecelik sıcaklık artışına neden olacak ülkeler Çin, Rusya, Suudi Arabistan, Vietnam ve İran olarak sıralanıyor. Paris İklim Anlaşması ise sıcaklık artışının 1,5 dereceyle sınırlı kalmasını hedefliyor.
İklim değişikliğiyle ilgili Ulusal Katkı Beyanlarının değerlendirmesini yapan PEC’in (Paris Equity Check) güncel versiyonuna göre, Türkiye’nin sunduğu katkı beyanı 5 derecelik ısınmaya işaret ediyor. Türkiye’nin yanı sıra beyanları 5 derecelik sıcaklık artışına neden olacak ülkeler Çin, Rusya, Suudi Arabistan, Vietnam ve İran olarak sıralanıyor.
Yeşil Gazete ve İklim Haber’de çıkan haberlere göre, ulusal katkı beyanlarının tek hakemli değerlendirme organı olan PEC’in en son çalışmasında, gelişmiş ülkelerin çoğunun son 18 ay içinde hedeflerini yükseltmelerine rağmen BM tarafından kabul edilen 1,5 derece ısınma sınırına uygun planların hâlâ çok uzağında olduğu görülüyor.
ABD, Kanada, Avustralya, AB, Almanya ve İspanya’nın beyanlarına göre yapılan hesaplamalar, bu ülkelerin 1,5 derecelik hedefin çok ötesinde olan 2,1 derece ile 3,4 derecelik ısınma aralığında olduklarını gösteriyor. Öte yandan en yoksul ülkelerinin çoğunluğu 1,5 derece sınırını karşılama yolunda ilerliyor. Ancak o ülkeler için de ufukta başka bir sorun görünüyor. Yeterli düzeyde mali destek olmadan 2020’ler ve 2030’lar boyunca karbon yoğun kalkınma yollarını izlemek zorunda kalacak olan söz konusu gruptaki ülkeler de emisyon seviyelerini aşabilir. Kasım’da yayınlanan COP27 Sharm El-Sheikh Uygulama Planı ise küresel olarak daha iddialı emisyonlar için işbirliğini hızlandırmanın temel bir ön koşulu olan 1,5 derece sınırına ulaşmak için kayıp ve zarar finansmanı sağlama ihtiyacının altını çiziyor.
1,5 dereceyi tutturmak artık çok zor
BM’nin IPCC iklim bilimi paneli ise 1,5 derecenin üzerindeki ısınmanın hasat sorunlarına, yaşanmaz topraklara ve çökmüş ekonomilere yol açabileceği uyarısında bulunuyor. BM’ye göre, ülkelerin mevcut 2030 taahhütlerine sadık kalmaları halinde ortalama 2,4 derecelik sıcaklıklara ulaşılacak. Climate Action Tracker analistlerine göre ise devletlerin mevcut politikalarına bağlı kalınması halinde bile sıcaklık artışı 2,7 dereceye ulaşacak.
Konuyla ilgili değerlendirme yapan Paris Equity Check Baş Araştırmacısı Yann Robiou de Pont, ulusal iklim hedeflerinin küresel ısınmayı sınırlamak için gereken küresel çabaya katkılarının adil olması gerektiğini belirterek, “Paris Anlaşması’nın gerektirdiği gibi ‘adil ve iddialı’ hedefler, küresel Güney’in Kuzey ülkelerinin karbon yoğun ekonomik kalkınmadan kaçınabilmeleri için uluslararası destek ve iş birliğinin önemini gerektirmektedir. Küresel Kuzey’in önündeki zorluk, hızlı azaltım seçenekleri geliştirip uygulamak ve yeterli ve adil destek sağlamaktır. Küresel Güney’in önündeki zorluk ise 2030’un ötesinde yeşil kalabilmektir” dedi.
Türkiye’nin net sıfır hedefinin maliyeti arttı
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) Başkanı Ebru Dildar Edin COP27’de açıklanan güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanı’nı değerlendirdi. #ekoiq’nun haberine göre Edin net sıfır hedefinin Türkiye için maliyetinin arttığını söyledi: “Türkiye’nin güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanı’na göre emisyon azaltım hedefi 2030’a kadar %21’den %41’e çıkarıldı ve emisyon pik tarihi 2038 yılı olarak belirlendi. %41 artıştan azaltım, 2020 seviyesine göre %33 artış anlamına geliyor. Bu revize, Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşmasının maliyetini de artıracak.”