“Pandemiyle gerçekten çok değiştik. Bu dönem farklı ihtiyaçları gündeme getirdi ve farklı çözümlere kaynak oldu. Günümüzde istihdamın nerdeyse yüzde 51’ini oluşturan Y kuşağının Z kuşağı ile beraber iş dünyasındaki ağırlığının artması değişimi tetikledi.”
*****
Bir süredir başını toprağa gömmüş devekuşu misali işle bütünleşik yaşarken, yüzümü dünyamızda neler olup bittiğine çevirdiğimde gördüğüm hareketlilik, sektörümüzde kalıcı gelişim ve değişimler yaşandığını fark etmemi sağladı.
Aklıma, verdiğim sigorta derslerinde 1900’lü yılların sigorta pazarından bahsedişim geldi. O yıllarda en çok prim üretiminin yangın branşında olduğunu, hasar prim oranının yüksekliğini vurgular, oto kaza sigortaları üretimi ve hasar/prim oranının ne kadar düşük kaldığını sayılarla gösterip altında yatan sebepleri katılımcılarla “ahşap evler ve araç sayılarının azlığı” diye açıklardık. Bu, günün koşullarına göre dönemlerin farklı şekillendiğini, önceki döneme göre önemli ve öncelikli şeylerin nasıl değiştiğini gösteren bir örnektir benim derslerimde. Gerçekten hayatta da böyle olmuyor mu? Dönemsel şekillenmeler bir sonraki kırılım noktasına kadar devam ediyor. Sonra istekler ve ihtiyaçlar bir başka hareketlilik getiriyor her şeye. Değişim oluyor; sonra yeni bir kırılım dönemine kadar her şey benzer şekilde ilerliyor.
İlerleyen yıllarda da 2020’li yılların benim örneklediğim 1900 yıllar misali örnekleneceğini düşünüyorum. Katılımcılar bu sefer “pandemi” diyecek, “toplumun ihtiyaçlarının değişmesi” diyecek. Pandemiyle gerçekten çok değiştik. Bu dönem farklı ihtiyaçları gündeme getirdi ve farklı çözümlere kaynak oldu. Günümüzde istihdamın nerdeyse yüzde 51’ini oluşturan Y kuşağının Z kuşağı ile beraber iş dünyasındaki ağırlığının artması değişimi tetikledi. Artık sektöre giydirilen kıyafet çok dar gelmeye başladı. Değişim rüzgarları hızlandı. Bu rüzgâr insanın içini ferahlatıyor. Ben bu ferahlığı hissettim sektöre bakarken. Dar gelen kıyafeti değiştirmek ayrı bir heyecan ayrı bir konfor oluverdi günlük yaşantımızda.
Artık daha hızlı olmamız gerekiyor
Neler oldu? Mesela, daha çok dijitalleştik. Doktor, diyetisyen, psikolog görüşmelerinin online olması sıradanlaştı. Ofis ortamından çalışmak yerini uzaktan çalışmaya bırakıverdi. Bundan on yıl önce asistans şirketlerinin cep telefonu üzerinden konum belirleyip, çekme kurtarma hizmetlerini organize edişi örnek verilirken artık çekicilerin bırakın organize edilmesini konumu sigortalı dahil tüm taraflarca takip edilebilmekte… Bu hizmetlerin RAC, konut hizmetlerine uyarlanması an meselesi. Dağıtım kanalları, hasar süreci, yenilemeler gibi birçok detayı bizzat takip etmek isterken, artık taleplere yetişememek, müşteri memnuniyetsizliğine mahal vermemek adına müşteriyle iletişimde sigorta şirketleriyle beraber hareket etmeye başladılar. Çünkü artık daha hızlı olmamız gerekiyor. Manuel çalışma herkese yük getiriyor, hata oranını yükseltiyor. Zaten Y ve Z kuşağının tercihi her şeyi direkt, online takipten yana. Kısaca, insan gücü daha komplike işler için kullanılır hale geldi. Hareketlilik, değişim rüzgarları yenilikleri peşinde getiriyor.
Toplantılar, görüşmeler, eğitimler için Teams, Zoom gibi platformlar hayatımızın bir parçası haline gelirken, tanıtımlarda, eğitimlerde toplantılarda Metaverse kullanılarak neler yapılabileceği örneklenip bu yönde çalışmalar yapılmaya başladı.
Sektöre hizmet eden gönüllü kuruluşların çalışma anlayışı bile değişti. KASİDER, RSP gibi farklı işleyiş ve anlayışla çalışma hedefinde olan gönüllü kuruluşlar değişimin hareketliliğini günlük hayatımıza taşıdılar. Geçenlerde İTO Sigortacılık Meslek Komitesinin Sigortacılık Bölüm ve Program Başkanları ile yaptığı toplantıda, staj için bire bir iletişimle organizasyon yapmak yerine, taleplerin ortak bir havuzda toplanarak dağılımın otomatik yapılmasını sağlayacak yazılım üzerinde duruldu. Bu, içinde olduğumuz dönemin ihtiyacına göre bulunan farklı değişik bir çözüm önerisi idi bence…
Sektörün iz bırakmış isimlerinden Klara Kandiyoti bir anısında, ilk çalıştığı şirkette müdürünün Facit hesap makinesini kasaya kaldırıp onlara vermediğini, her şeyi manuel yapmak zorunda kaldıklarını anlatmıştı. Ben de 1990’lı yıllarda da aktüeryal formülleri bilgi işleme vermeyen matematikçileri hatırlıyorum. Şimdi her şey bir tuşa basma yakınlığında; ya da bir o kadar uzak. Bu değişim ve gelişim kalifikasyonu farklı eleman profili demektir. Eskimemek, adapte olmak demektir. Yatırım demektir.
Elbette değişim bir anda olmuyor ama gelinen noktada giyilen kıyafet dar geldiğinde değişimi, hareketliliği iliklerimize kadar hissetmek, fark etmek ve adapte olmak heyecan verici oluyor.. Buna hazır olan tüm dostlara, kurumlara, yeniliklere ve değişime merhaba…