Quick Sigorta tarafından düzenlenen “Sigorta Gündemi” paneli, Belek Cornelia De Luxe Resort otelde gerçekleşti. 81 ilden gelen acente temsilcilerinin katılımı ile gerçekleşen panelde Sigortacılık ve Özel Emeklilik ve Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Mehmet Akif Eroğlu, Maher Holding CEO’su Levent Uluçeçen, TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı Levent Korkut, Sigorta Tatbikatçıları Derneği Başkanı Fahri Altıngöz ve Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar konuşmacı oldu.
Panelde özellikle son zamanlarda sigorta gündeminde yer alan trafik branşı ile reasürans yenilemeleri, acentelerin sorunları, değer kaybı, tahkim ve hasar uygulamaları konularına değinildi.
Trafik branşı için üç adımlı çözüm planı
SEDDK Başkanı Mehmet Akif Eroğlu trafik sigortalarında yeni düzenlemelerin sigorta şirketleri ve acenteleri nasıl etkileyeceğini şöyle açıkladı: “Vatandaşın sigortaya ulaşma hakkını engelleyemeyiz, sektör trafik poliçesi kesmiyor. Herkese de ceza verecek halimiz yok. Sektör zarar ediyor. Zararı 8 milyar lira trafik branşında. Mevcut fiyat artışları yetmiyor. Araç değerleri artmış, mali gelirler düşük. Topladıkları parayı değerlendiremiyorlar. Öyle olunca hızlıca genel müdürleri topladık ve dedik ki, “Bize güvenin, gerekli düzenlemeleri yapacağız”. Hemen üretime açtılar. Sonra da Eylül’de tarifede düzenlemeleri yaptık. Bugünkü trafik poliçesinin fiyatları, geçmiş bir karşılık yükünüz yoksa zarar üretmeyen bir tarifedir. Bunun altını çiziyorum. Fakat sıkıntı, sigorta şirketlerimizin geçmişten gelen trafik yüklerinde. Bunlarla ilgili açılmış dosyalar var. Mali gelir tarafında bunları yeterince değerlendiremedikleri için hala imtina ediyorlar. Tarifeyi artırmak çok önemliydi ama ne oldu? Tarifeyi artırdığımız halde bugün sahada hala sorun yaşandığını görüyoruz. Özellikle dördüncü basamakta, beşinci basamakta kısmen altıncı basamakta sorun yaşandığını biliyoruz. Dolayısıyla demek ki sadece fiyatı arttırmak çözmüyor konuyu. O halde sorunun özüne inmek lazım.”
Öneriler daha önce hazırlanmıştı
SEDDK Başkanlığından önce 6 yıl Genel Sekreterlik yaptığını hatırlatan Eroğlu, “Şimdi yol haritası olarak hazırladıklarımızı biz o zaman da kamuya öneriyorduk. O önerileri şimdi yapma şansı yakaladım. Bugün sorumluluk ve karar makamındayız. Kamuoyu çıkarlarını gözeterek, vatandaşlarımızı koruyacak şekilde, acenteleri koruyacak, şirketlerimizi koruyacak şekilde çözüm üretme şansımız var. Siz, biz, buradaki başkanlar, medyamızın değerli akil insanlarıyla hep beraber çözüm üreteceğiz. Acenteler şikayetle beraber çözümle de geliyorlar. Üç ayda herkesi dinledik. Birliğimizin alt komiteleriyle çalıştık. Dünya uygulamalarına baktık ve bir çözüm bulmaya çalıştık” dedi.
Trafik branşının çözümü
Çözümlerden birinin primi artırmak olduğunu ama bunun da sorunu çözmediğini belirten Eroğlu şöyle devam etti: “Acentelerin komisyonu da artar buna bağlı olarak. Tarifeyi Eylülde arttırdık ama hala şirketlerimiz üretmek istemiyorlar. O zaman demek ki, sadece tarifeyi artırmak sorunu çözmüyor. Dünyada sorumluluk branşı zarar üreten bir branş işin doğası gereği ama bu zararı herkes yönetiyor. Biz de bu zararı yönetmeyi bileceğiz. Regülatör olarak kamu yararını en başa koyarak tüm taraflar için sürdürülebilir bir ortam oluşturmak istiyoruz. Önce sigortalının poliçeye ulaşması lazım, bu çok önemli. İki, makul fiyatlara ulaşması lazım. Bugün bu fiyatlar sürdürülebilir fiyatlar değil. Bugün bu fiyatlar vatandaşlarımız için ciddi can yakıcı. Tabii bunun arkasında araç değerlerinin çok artması var, bunu kabul edebiliyorum ama onun yanında gereksiz trafik kazalarının yol açtığı, iyi sürücü, kötü sürücü ayrımı netleşmediği ve tahkim sistemindeki bazı rant alanlarını çözemediğimiz için gelen orijinal parça mevzuları, gelen gereksiz yükler var. Sebepsiz zenginleşen bir kesim var. Tüm bunlar 26 milyon sigortalının üstüne gereksiz bir maliyet olarak dönüyor. Mutlak surette bir maliyet kontrolünü konuşmaya, tartışmaya başlamamız lazım.”
Sermayedar kaybediyor
Trafik branşının zarar etmeyi aşarak özkaynakları erittiğini de söyleyen Akif Eroğlu, “Bırakın kâr ederek öz kaynağı artırmayı, sermayedar koyduğu parayı kaybediyor. Sermayedar dediğiniz de sizin, bizim gibi insanlar. Bir parası var, yatırım yapmış ve para kazanmak istiyor. Özkaynağını korumak istiyor. O yüzden trafik branşı zarar da etse öz kaynağın gitmemesi lazım. O zararın makul seviyede olması lazım. Bilançonun kâr etmesi lazım. Dolayısıyla sigorta şirketlerini de korumamız lazım. Ayrıca siz acenteleri de korumamız lazım. Her gün 26 milyon kişiye siz poliçe satıyorsunuz ve sahada müşterinin derdini dinleyen, hasar olduğunda gece-gündüz yetişen, zaman ayıran ve sonunda bazen poliçeyi üretemeyen, müşteriyi kaybeden de sizlersiniz. Bunun da farkındayız. O yüzden bu sistemi çözdüğümüz zaman siz de rahatlayacaksınız. O yüzden üç taraflı sürdürülebilir bir yol haritası ortaya koymak istedik” dedi.
Çözümün üç tarafı olduğunu kaydeden Eroğlu şöyle devam etti: “Önce tarife yönetimi ama tarifenin başka dinamikleri var. İki, maliyet yönetimi. Maliyeti kontrol edebildiğiniz alanlar var, edemediğiniz alanlar var. Kur artmış, ne yapabilirsiniz ki? Enflasyonu kontrol edemiyorsunuz. Üç, sürücü davranışlarının kontrolü. Biz “Tarife sonuçtur” diyoruz. Maliyet yönetiminde etki ettiğimiz alanlar var, etki edemediğimiz alanlar var. Üç, sürücü davranışlarının kontrolü, ki bu bana göre en temeli. Birinci basamakta 16 bin sürücü var. Biz birinci basamakta bir fiyat artışı yaptığımız zaman en çok bunların sesi çıkıyor. Yedinci basamakta iyi sürücü dediğimiz beş yıldır kaza yapmayan kaç kişi var biliyor musunuz? 13 milyon sürücü var. 13 milyon sürücünün içerisinde otobüs şoförleri var, kamyon şoförleri var, çekici şoförleri var, taksi şoförleri var. Demek ki, kaza yapılmayabiliyor. Taksi kullanmak demek illa birinci basamakta olmak demek değil. Demek ki, sürücü davranışlarını kontrol edersek biz trafikteki toplam maliyeti aşağı çekmiş oluruz. Dolayısıyla bu maliyetleri aşağı çeker. Vatandaşlar korunmuş olur. Sigorta şirketleri rahat eder. Günün sonunda siz rahat edersiniz. O yüzden biz kişi temelli poliçeye geçmeye karar verdik. Bu bir devrimdir. Kişi temelli poliçe sadece işleteni değil, sürücüyü de takip edecek. Sürücü yaptığı davranışların sonucuna katlanacak. Bu ülkede 20 yılda otobanlara ve duble yollara yapılan yatırımları kimse inkâr edemez. Bu yollarda niye kaza yapacaksın kurallara uyarsan? Nitekim 13 milyon insan beş yıldır hiç kaza yapmıyor yedinci basamakta. Siz kurallara uymayacaksınız, trafik canavarı olacaksınız, uykusuz yola çıkacaksınız, cep telefonu kurcalayacaksınız, kaza yapacaksınız… Sonra sektör size poliçe yapmazsa, “Bunlar bana poliçe yapmıyor” ya da yüksek fiyat verirse “Bunlar bana çok yüksek fiyat veriyor” diyeceksiniz. Kusura bakma, kötü araba kullanıyorsan sana yüksek fiyat verilecek, bu kadar basit. O yüzden sıfırıncı basamağa getirdik. Onu özellikle ayırıyoruz çok riskli sürücüler diye, çünkü artık hiçbir sivil toplum kuruluşu da bu insanları savunamayacak. Sıfırıncı basamağı kurma sebebimiz; biz ileride serbest tarifeye geçmek istememiz. Serbest tarifeye geçtiğimizde çok riskli sürücüleri tavanlı bir sistemde tutacağız. Bu da sıfırıncı basamak, çünkü bunu çözemezsek serbest tarifeye geçemiyoruz. O yüzden çok riskli sürücüleri havuzun bu trafik segmentin dışına alarak belki onları ileride Olağandışı Risk Yönetim Merkezine bağlayacağız. Hiçbir şekilde trafik poliçesi bulamayan oraya gidecek. Orayı biz yöneteceğiz kamu olarak. Orada başka şeyler düşünüyoruz. Psikoteknik test, psikolojik destek, eğitim, belki ehliyetin askıya alınması… Bize göre onlar rehabilite edilmeden trafiğe tekrar çıkmamalı. Alkollü sürücüyü altı ay askıya alıyorsunuz. 6 bin sürücünün içinde yılda beş kaza yapan da var, sekiz defa kaza yapan da var. Bir insan yılda sekiz defa kusurlu bir şekilde kaza yapıyorsa psikolojik sorunları var demektir. Dolayısıyla sıfırıncı basamağı dışarıda tutarak biz serbest tarifeye de çok rahat geçeriz. Sekizinci basamakta çok iyi sürücüleri ödüllendiriyoruz. Dördüncü basamağa göre %50 indirim vereceğiz. 6,5 milyon vatandaşımız o indirimden faydalanacak.
Tarife yönetimi, maliyet yönetimi, sürücü davranışı yönetimi
Belli basamaklarda bugün hala sorunlar yaşanıyor, bu yüzden tarifeyi artırmak tek başına çözüm olmuyor. Aslında çözüm için yapısal yol haritası belli, üç adımı var: Sürdürülebilir tarife yönetimi, maliyet yönetimi ve sürücü davranışları yönetimi. Sürücü davranışlarını kontrol edersek maliyetleri aşağı çekebiliriz. Bu nedenle kişi temelli poliçeye geçmeye karar verdik. Kötü araç kullananlar mali sonuçlarına da katlanacak. Bu nedenle 0’ıncı basamağı getirdik. İleride serbest tarifeye geçmek istiyoruz ama öncesinde çok yüksek riskli sürücü sorunu çözmemiz gerekiyor. Çünkü riskli sürücüler nedeniyle fiyatlar yükseliyor, bu da sigortaya karşı algıyı olumsuz etkiliyor. Diğer yandan bir de 8. basamak oluşturacağız. Kötü sürücü davranışlarını cezalandırırken iyi sürücü davranışlarını da ödüllendireceğimiz yeni bir basamak olan 8’inci basamağı hayata geçireceğiz.”