Uzayan ömür, küresel bir “sorun” olarak varlığını her geçen gün daha çok hissettiriyor. Kuşkusuz, bireysel olarak herkes daha uzun ömür sürmek isterken, dünya ekonomisi fazladan yaşanacak bu yılları finanse etmeye hazır görünmüyor. Dolayısıyla, emeklilik finansmanı için bireysel, sektörel ve kamusal bazda paradigma değişikliğine gitmek gerekiyor. Dünya Ekonomik Forumu’ndan Haleh Nazeri, konuyu masaya yatırdığı makalesinde, çok katmanlı bir çalışmayla emeklilik hayatına herkesin hazır olması gerektiğini söylüyor.
Ülkemizde ve dünyada uzayan yaşam süresi, emeklilikle ilgili ihtiyaç ve beklentileri kökten değiştiriyor. Ülkemizde de bireysel emeklilik ve otomatik katılımdan sonra tamamlayıcı emeklilik sistemi sektörel ve siyasi gündemde önemli bir yer tutuyor. Dünya Ekonomik Forumu Finansal Hizmetler Platformu Küratörü Haleh Nazeri’ye göre, yaşam beklentisi sanayi devriminden beri patlama yaptı ve 1900 ile 2000 yılları arasında ikiye katlandı. Bilim insanları bugün zengin ülkelerde doğan bebeklerin yarısından fazlasının 100 yaşına kadar yaşayacağını öngörüyor. Nazeri’nin Quartz’da yayınlanan makalesine göre, dünya genelinde doğum oranlarının azalmasıyla, şu anda 60 yaşın üstündekilerin sayısı beş yaşın altındakileri geçiyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre gelecek 30 yıl içinde 60 yaş üstü nüfus, yüzde 12’den yüzde 22’ye ulaşacak.
Bu gelişmelerle birlikte yazar şu ihtimallere vurgu yapıyor: Mevcut emeklilik ve emekli maaşı sistemleri, görülmemiş uzun yaşam oranları gerçeğiyle ve bunun sonucunda farklı boyutlara ulaşan çalışma ve sağlık verileriyle baş edebilecek olanaklara sahip değil; insanların gelecek planları da aynı şekilde. Standford Uzun Yaşam Merkezi kısa bir süre önce şu fikri ortaya atmıştı: İnsanların yaşamakta olduğu 30 ekstra yaş, “hayatın tüm aşamalarına stratejik olarak dağıtılabilecek bir kâr payı” gibi görülmelidir.
Benzer şekilde, 100 yıllık bir hayat süresince tüm vatandaşların değişen finansal ihtiyaçlarına karşılık verebilecek yeni ve daha iyi politikalar üretilmeli.
Çok aşamalı bir hayat yaşamak
Geleneksel toplumsal norm olan okula gitmek, kariyer yapmak ve emekli olmak şimdiden dünya genelinde milyonlarca çalışan açısından bozulmaya başladı. İnsanlar, örneğin, çocuk yetiştirmek, hasta akrabalarına bakmak veya yeniden eğitime dönmek için iş hayatına ara vermek isteyebiliyor. Artık orta yaşlarda bile tekrar okula giderek yeni bir yetenek elde etmek ve böylece bir kariyerde ilerleyebilmek veya kariyer değiştirmek mümkün. Birçok insan kısa süreli, talep geldikçe yapılan ve serbest işlerde çalışma olanakları sayesinde artık kendi zamanlarını kendileri planlayabiliyor.
Yaşı ilerleyen bazı çalışanlar emekli olmak istemeyebiliyor çünkü kendilerini sağlıklı ve verimli hissediyor. Veya işyerinde içinde bulundukları topluluktan kopmak istemeyebilirler. İşlerinin de devam etmeyi imkansız kılacak fiziksel gereklilikleri olmayabilir. Bazıları aşama aşama emekliliğe geçerek haftanın bazı günlerinde çalışmak isteyecek, bazıları ise geleneksel zamanlamaya uygun, geleneksel ve tam bir emeklilik bekleyecek.
Farklı çalışma, yaşama ve harcama biçimleri, geçmişte herkes için aynı olan emeklilik planlarının, yani paranın biriktirilerek hayatın ileri yaşlarında harcanmasının artık mümkün ve uygulanabilir olmaktan çıkmasına yol açtı. Birçok kişi bu parayı geçiş dönemlerinde kullanmak isteyebilir. Bugün kariyerin “kesintiye uğraması” gibi görünen ancak bir gün uzun ve üretken bir hayatın olağan gelgitleri içinde normal görülmeye başlayacak bir ara verme amacıyla bu para harcanabilir.
Gerçek bir değişim çok paydaşlı çözümler gerektirir
Değişen demografi ve bunun finansal sonuçlarına karşılık verme ihtiyacı sınır tanımayan bir konu. Önümüzdeki on yıllar boyunca her ülke bu gerçekliğin etkileriyle baş etmeye çalışacak ve bunlara hazırlıklı olmak için çok paydaşlı çözümlere ihtiyaç var.
Peki daha uzun bir ömür sürerken insanların finansal olarak güçlü kalmalarına yardımcı olabilmek için neler yapılması gerekiyor?
Politikaları belirleyen yetkililer: Daha yenilikçi olmalı ve insanların, 21. yüzyılın yaşam ve çalışma tarzları açısından daha anlamlı ve daha iyi tasarruf planları yapmalarına yardım etmeliler. Geçen yüzyılın emeklilik planları artık işe yaramıyor.
Özel Sektör: Daha kapsayıcı ve hakkaniyetli olmalı, finansal ürünleri sadece zenginler için değil toplumun tamamı için tasarlamalı. Kısa süreli çalışanlar, çocuk büyütmek için evde kalan anneler ve dar gelirli çalışanların da tasarruf seçeneklerine ihtiyaçları var. Finansal okuma planları bu yeni demografik gerçekliğe göre güncellenmeli.
Bireyler: Daha cesur olmalılar çünkü her şeyi yeniden düşünmenin zamanı geldi. Kariyer değiştirmekten veya yeni bir beceri edinmekten korkmayın. İnternetten çok düşük maliyetlerle alınabilecek binlerce ders, sertifika ve diploma bulunuyor.
Toplum: Daha nazik olunup yaşlılığı bir sorun olarak tanımlayan ayrımcı kalıpların desteklenmesi bırakılmalı. Daha fazla seçeneğin olduğu, daha uzun bir ömür bir ayrıcalık olarak görülmeli. Ömürlerin uzaması, emeklilik tasarrufları gibi konular hakkında uzun zamandır koruduğumuz inançlara veya yerleşik sistemlere yönelik bir meydan okuma olsa da aynı zamanda kendi hakkımızda ve pratik ihtiyaçlarla ilgili -örneğin önümüzdeki yüzyılda tüm vatandaşları kapsayan daha iyi bir tasarruf planıyla ilgili- nelerin mümkün olduğuna ilişkin algımızı geliştirmek için bir fırsat sunuyor.