“Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığı, Türk sigorta sektörünün büyüklüğüne, yaraları sarma hızına ve ülkenin geleceğini inşa edecek projelere sağlayacağı güvenceye bağlı.”
The Digital Insurer Türkiye Yöneticisi Ebru Çetin, Sigorta Strateji için yazdı.
Türk milletinin düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılında unutmamak gerekir ki tarih tekerrürden ibarettir. 100 sene önce ne idiyse bugünde o. Değişen sadece düşmanlar ve işgallerin şekli, değişmeyen ise damarlarımızdaki asil kan.
Milletçe 100. yılını kutladığımız 30 Ağustos 1922’de vatan topraklarımızı düşmandan temizleyip, milli birlik ve bütünlüğümüzü tüm dünyaya göstermiştik. Düşman o gün nasıl mutlu değildiyse bugünde mutlu değil ki ekonomik araçlarla bağımsızlığımızı, toprak sınırlarımızı, milli birlik ve bütünlüğümüzü işgale teşebbüs ettiklerini görmekteyiz.
Sigorta sektörünün bu dönemde rolü hiç olmadığı kadar önemli. Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığı, Türk sigorta sektörünün büyüklüğüne, yaraları sarma hızına ve ülkenin geleceğini inşa edecek faaliyetlere sağlayacağı güvenceye bağlı.
Türk sigorta sektörünün yalnızca Hazine ve Maliye Bakanlığına değil bakanlıklar üstü bir koordinasyon ile faaliyet göstermesi gerekir. İngiltere gibi bir finans ülkesi olmak istiyorsak, İngiltere sigorta pazarının gelişimini örnek almalı ve sigorta sektörünün tecrübesini tüm Bakanlıklara entegre etmeliyiz.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı
Türkiye’de yapılan tüm yolları, o yolların her türlü altyapı sorunlarını uçtan uca izleyen yegâne sektör sigorta sektörü nasıl mı? İnşaat daha başlamadan Kefalet Sigortaları ile projelere finansman statüsünde destek olan, projeyi yapan şirketi Kredi Sigortaları ile koruyan, projede çalışan tüm işçileri İşveren Sorumluluk Sigortası ile güvence altına alan, projeyi yöneten yöneticilerin yapacakları hataları Yönetici Sorumluluk Sigortası ile karşılayan, projenin kendisini İnşaat Bütün Riskler sigortası ile inşa sürecindeki tüm risklere teminat sağlayan sigorta sektörüdür.
Yani sigorta sektörü Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı nezdinde yapılan yollardan tutun metrolara kadar her projeyi, sadece yapım aşamasında değil yapıldıktan sonraki yıllarda da karşılaşılabilecek her türlü yıkıma karşı korur. Yıkım gerçekleştiğinde ise yeniden yapılması için gerekli tazminat ödemesini yapmakla kalmaz, karşılaşılan hasarlara karşıda bir bilgi akışı sağlar ki daha sonraki projeler daha sorunsuz şekilde yapılabilsin.
Sağlık Bakanlığı
Doktorlarımızın karşılaştığı sorunlar, sıkıntılar elbette sadece finansal değil fakat bunca baskı altında mesleklerini icra etmeleri bile mucizeyken, onları Hekim Sorumluluk (Medical Malpractice) Sigortası ile mesleki hatalara karşı koruyan yine sigorta sektörü. Sigorta sektörü ayrıca özel veya devlet hastanesi fark etmeksizin tüm hastaneleri her türlü yangın, doğal afet gibi risklere karşı All Risk Sigortaları ile korurken, yöneticileri, çalışanları, kullanılan her türlü Elektronik Cihazları da ayrıca sigortalayarak koruma altına alır ki herhangi bir hasar olduğunda yeniden yerine konabilsin.
Adalet Bakanlığı
Sigorta sektörünün iç içe çalıştığı bakanlıklardan biri olan Adalet Bakanlığı’nda sektör olarak bilirkişi, tahkim, hakem gibi insan kaynağı yaratmakla kalmıyor, sorumluluk sigortaları ile avukatların mesleklerini icra etmeleri için teminat sağlıyoruz.
Avukatların canlarını korumakta zorlanarak mesleklerini icra etmeye çalıştıkları böyle bir dönemde sigorta sektörü yine maddi ve bedeni hasarlarda, değer kayıplarında bakanlıkla iç içe çalışıyor. Burada Adalet Bakanlığının bir nevi denetim kolu gibi konumlanabilecek sigorta sektörü, her türlü sahte hasar karşısında hem iş hukuku, hem ticaret hukuku, hem gayrimenkul hukuku, hem spor müzik hukuku, siber riskler gibi tüm alanlarda hasar yönetimi hizmeti de sağlamaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığı
Öğretmenlerimizin değişen dünyada yeni nesilleri yetiştirmesi her geçen gün daha çok kutsal bir görev olurken, sigorta sektörü hem okulların her türlü riske karşı teminat altına alınmasında, hem de geleceğimiz olan çocuklarımızın daha güvenli ortamlarda yetişebilmesinde büyük bir rol oynuyor. Eğitim hayat sigortaları ile anne babası vefat eden çocukların eğitimlerine devam edebilmeleri için gerekli finansal güvence sağlanıyor. Ayrıca tüm eğitim emekçilerini her kalemde sağlık sigortalarından tutun, sorumluluk sigortalarına kadar her kolda ayrıca finansal koruma sunuyor.
Ticaret Bakanlığı
Reel sektör, teknoloji sektörü, hizmet sektörü gibi sektörlerde faaliyet gösteren firmaların her türlü ihracat ve ithalat işlemlerinde, yalnızca üretim aşamasında değil taşıma sürecinde de çok sayıda risk sigorta sektörü tarafından koruma altına alınıyor. Nakliyat Sigortaları nakliyat aşamasında yaşanabilecek risklere karşı güvence sunarken, Ticari Alacak sigortaları ülke ve sektör bazında yaptıkları risk analizleri ile uluslararası ticaretin çok daha güvenli ve sürdürülebilir şekilde yapılmasını sağlıyor. Bu noktada özellikle Ticari Alacak Sigortalarının yaygınlaşması, ülkemizin ekonomik anlamdaki risk yönetimi kabiliyetinin artırılmasında önemli katkılar sağlayacaktır.
Turizm Bakanlığı
Sigorta sektörü ülkemizdeki turizm tesislerini tüm risklere karşı sigortalamanın yanında yerli ve yabancı turistin her türlü seyahatini Seyahat Sağlık Sigortaları ile teminat altına alıyor. Aynı zamanda aracıyla yurtdışına yolculuk gerçekleştirecek yerli turistin Yeşil Kart Sigortası ile yurtdışında yaşayabilecekleri risklere karşı sorumluluklarını da sigortalıyor. Turistlerin daha güvenli bir şekilde seyahatleri için ülkemizde turizm risklerinin yönetimine ışık tutacak hasar deneyimine sahip sigorta sektörü, Turizm sektörünün geleceğinde oldukça önemli bir rol oynuyor.
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı
Tarım sigortaları ile çiftçilerin ve hayvan yetiştiricilerinin karşılaşacakları her türlü riske karşı teminat altına alınmasını sağlayan sigorta sektörü, ülkemizdeki tarım ekosisteminin gelecekte de istenilen seviyelere gelebilmesinin önündeki engel olan kayıplara karşı finansal olarak en büyük destekçi. Buna ek olarak bugün yaşanan hasarlara karşı gelecekte önlemler alınmasını destekleyerek kaynakların gelişime yönlendirilmesini de sağlıyor.
Kaybettiğimizde yerine koyamayacağımız tek şey canımız, o durumda da Hayat Sigortası ile geride kalan sevdiklerimize bir tazminat bırakabiliriz. Fakat ülkemizi, geleceğimizi kaybedersek yeni nesillere bir değer bırakabilir miyiz? Hiç sanmam. Çünkü nereye gidersek gidelim BAŞKA TÜRKİYE YOK.