Dünyanın önde gelen reasürans şirketlerinden Munich Re’nin 2022’nin ilk yarısında yaşanan doğal felaketlerin maliyetiyle ilgili raporu çıktı.[1] Raporda üzerinde durmamız gereken veriler ve sigorta sektörü açısından da önemli dersler yer alıyor.
Munich Re uzmanlarının derlediği verilere göre seller, depremler, aşırı sıcaklar ve kasırgaların yol açtığı toplam zarar 65 milyar ABD doları düzeyine ulaştı. Bu doğal felaketler arasında bazıları boyutlarıyla öne çıkıyor.
Doğu Avustralya’da o bölgenin sonbahar başlangıcında yaşanan seller bazı yörelerde 1893’ten beri görülmemiş düzeylere ulaştı ve 3,7 milyar ABD doları zarara neden oldu. Japonya’nın ana adası olan Honshu’da mart ayında meydana gelen deprem toplam olarak 8,8 milyar ABD doları zarara yol açtı ve bunun ancak 2,8 milyar ABD doları tutarındaki kısmı sigortalıydı. ABD’de seller ve kasırgalar sonucunda 28 milyar ABD doları zarar ortaya çıktı ve 2022’nin ilk yarısı için en büyük doğal felaket zararı yaşandı. Bunun 19 milyar dolarlık kısmı sigortayla korunuyordu. Tabi bunlara Afganistan’ın doğusunda yaşanan 5,9 şiddetindeki depremi ve bu depremde yaşamlarını yitiren 1.200 insanı da eklemek gerekiyor.
Bu yıl özellikle Güney Avrupa’da, Hindistan ve Pakistan’da aşırı sıcakların erken bastırdığı da söylenebilir. Avrupa’da insanların neden olduğu iklim değişikliği, düzenli kayıtların tutulmaya başlandığı 19’uncu yüzyıl sonlarından bu yana yıllık ortalama sıcaklığı 1,5 derecenin üzerinde artırmış bulunuyor. İklim krizinden kaynaklanan global ortalama ısı artışı ise 1,2 derece düzeyinde, yani Avrupa global ortalamaların üstünde.
Yılın ilk yarısında yaşanan doğal felaketlerde maalesef yaklaşık 4.300 kişi hayatını kaybetti. Toplam 65 milyar ABD dolar zararın ise yaklaşık 34 milyar dolarlık kısmı sigortalanmıştı. Bu miktar bir önceki yılın ilk yarısında da aynı seviyedeydi. İklim krizinin etkilerini giderek daha fazla yaşadığımız bir ortamda sigorta sektöründe hasar pazarının bu düzeyde kalması iyi bir gösterge değil. Sektör olarak performansımızı yükseltmemiz gerekiyor.
Munich Re İcra Kurulu Üyesi Torsten Jeworrek’in şu sözlerine katılıyorum:
“İklim değişikliğinin ekonomik etkilerini en aza indirmenin yolu zararın sigorta yoluyla karşılanmasıdır. Gelişmekte olan ve yükselen ekonomilerde bu pazarın %10’un hayli altında kalmış olması bu nedenle endişe verici. Gelişmiş ülkelerde bile önemli bir büyüme potansiyeli var.” [2]
Türkiye’de de iklim değişikliğinin etkilerini hissediyor ve sonuçlarını yaşıyoruz. Birçok gelişmekte olan ülkeden daha iyi durumda olsa bile bizim ülkemizde de sektörün bu pazarı büyütmesi ve ekonomiyi doğal felaketlerden daha güçlü bir şekilde koruyacak duruma gelmesi gerekiyor.
Biz Aksigorta’da bunun için çalışıyoruz.
[1]https://www.munichre.com/en/company/media-relations/media-information-and-corporate-news/media-information/2022/natural-disaster-figures-first-half-2022.html
[2] https://www.insurancejournal.com/news/national/2022/07/28/677642.htm
