Yeni kitabı “Sürdürülebilir Yaşam Alanları – İnsan Odaklı Kentler”le ilgili eko-lojik’in sorularını yanıtlayan Hülya Uğuz Yedievli, sigorta sektörünün de sürdürülebilir yaşam alanlarının geliştirilebilmesi için katkı sunabileceğini söyledi: “Alternatif enerjiden faydalanan, yağmur suyu hasadı yapan, atık suyu arıtarak tekrar kullanan, katı atıklarını ayrıştıran binaların sigorta sektörünce teşvik edilebilir.”
Ekonomist ve Gayrimenkul Geliştirme Uzmanı Hülya Uğuz Yedievli’nin gayrimenkul ve kentleşme açısından sürdürülebilirliği analiz ettiği ikinci kitabı Hümanist Yayınları’ndan çıktı. “Sürdürülebilir Yaşam Alanları – İnsan Odaklı Kentler” başlıklı kitapla ilgili eko-lojik’in sorularını yanıtlayan Yedievli, Birleşmiş Milletler Nüfus Bölümü’nün verilerine göre 2050 yılına kadar dünya nüfusunun 9,8 milyara ulaşacağını ve küresel boyutta kaynak kullanımının yaklaşık üç kat artacağını söyledi. Yedievli sözlerine şöyle devam etti: “Küresel sorunların yanı sıra ülkemize özgü çarpık kentleşme, binaların büyük çoğunluğunun deprem yönetmeliğine uygun olmaması nedeniyle acilen yenilenme zorunluluğu, enerjide fosil yakıtların dış teminine bağımlık, su kısıtlılığı riski, erozyon, yeşil alanların azalması ve trafiğe bağlı hava kirliliği gibi sorunlarla karşı karşıyayız. Bu kitabı, yaşam alanımızda atılacak adımların, büyük iyileşmelere ve olumlu değişimlere yol açacağı farkındalığını oluşturmak amacıyla yazdım. Ekolojik, ekonomik ve sosyal sorunlara karşı bugün yapacaklarımızla geleceğimizi değiştirebiliriz. Döngüsel ekonomi, enerji etkin binalar, sürdürülebilir gayrimenkul geliştirme ve sıfır atık gibi yaklaşımlarla katma değer yaratmak ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak mümkün.”
Hülya Uğuz Yedievli ayrıca kentsel dönüşüm, kent içi ulaşımın yayalara göre tasarlanması, kadınların, yaşlıların kentlerdeki yaşamının kolaylaştırılması ve hizmetlere erişiminin sağlanmasına farklı gözlükle bakılmasını hedeflediğini de sözlerine ekledi.
Sigorta sektörü neler yapabilir?
Yedievli sigorta sektörünün sürdürebilir yaşam alanları ile ilişkisiyle ilgili sorularımızı ise şu şekilde yanıtladı: “Sürdürülebilir yaşam alanlarına dönüşümde sigorta sektörü de sürdürülebilir yaşam alanlarını analiz etmeli, risk değerlendirmelerini nasıl etkilediğini anlamalı ve elde edilen sonuçları işlerine yansıtmalı. Sigorta poliçelerindeki olumlu değişimler sürdürülebilir yaşam alanlarının oluşturulmasına katkı sağlayabilir. Örneğin, alternatif enerjiden faydalanan, yağmur suyu hasadı yapan, atık suyu arıtarak tekrar kullanan, katı atıklarını ayrıştıran binalar sigorta sektörünce teşvik edilebilir. Sigorta sektöründe yapılacaklara ilişkin bir çalıştay yapılmasını ve eylem planı çıkarmasını da önerebilirim.”
Çözüm önerileri
Hülya Uğuz Yedievli son olarak kitaptaki çözüm önerilerini şu şekilde özetledi: “Antalya’nın 2465 metre rakımlı Bakırtepe’sindeki Tübitak Konukevi, 19. yüzyılın ortasında sanayileşmenin yaşanmaz hale getirdiği Barcelona için Cerdà’nın ortaya koyduğu şehir planı, Gaudi’nin UNESCO Dünya Mirası Listesine giren projeleri, İngiltere’nin ilk “sıfır enerji” gayrimenkul geliştirme projesi BedZED Sıfır Enerji Evleri, Avrupa’nın sosyal ve sürdürülebilirlik kriterleri en yüksek ve en büyük yerleşim yeri olması hedeflenen Kronsberg, Gaziantep Ekolojik Kent Projesi, Almanya’nın ekolojik başkenti Freiburg’daki kentsel dönüşüm bölgesi ve “artı enerji” konut – iş merkezi projesi, Stockholm’ün Hammarby Sjöstad bölgesindeki döngüsel ekonomi modeli ile tasarlanmış sıfır atık uygulamaları, Hällefors Yaşlı Konutları bu örneklerden bir kaçı.”