TÜSİAD’ın “Güncel İş Ortamında Kurumların Karşılaştıkları Riskler ve Sigorta Perspektifiyle Çözüm Önerileri” raporu yayınlandı. Rapor şirketlerin faaliyetlerini başarıyla yürütebilmeleri ve pozitif anlamda ayrışabilmeleri için riskin ve riski önleyici unsurların etkin yönetilmesi için bir rehber niteliği taşıyor. Çalışma, risk yönetimiyle ilgili dikkat edilmesi gereken hususları ve yükselen riskleri sigortacılık perspektifinden ele alıyor.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Sigortacılık ve Bireysel Emeklilik Çalışma Grubu’nun hazırladığı “Güncel İş Ortamında Kurumların Karşılaştıkları Riskler ve Sigorta Perspektifiyle Çözüm Önerileri” raporu yayımlandı. Rapor günümüzde kurumların karşı karşıya olduğu başta operasyonel, fiziki ve makroekonomik olmak üzere pek çok yaygın ve yükselen riske dikkat çekiyor. Risk yönetimiyle ilgili dikkat edilmesi gereken hususlar ile yükselen riskler ve bu risklerin sigortacılık perspektifinden değerlendirmelerinin yer aldığı raporda ayrıca salgının etkisiyle hızla değişen ekonomik ve sosyal koşulların risk yönetimi üzerindeki etkileri de inceleniyor.
Çalışmanın riskin tanımı ve yönetimi ile başlayan ilk bölümünde bu başlıkların işletmeler nezdinde nasıl okunması gerektiğine dair açıklamalara yer verilirken, ikinci bölümde ise risk yönetimindeki sigorta çözümlerine dair teknik bilgiler aktarılıyor. Son bölümde ise, hızlı değişim ile hayatlarımıza giren yeni ve yükselen risklere dair incelemeler yer alıyor.
Raporun Özet Bulguları
“İşletmelerin ve çalışanlarının karşı karşıya kalabileceği muhtemel riskler; yaşanabilecek ani toplumsal değişiklikler, teknolojik gelişimler, doğada yaşanabilecek dönüşümler, salgınlar, ekonomik krizler ve çalışanlarla ilintili yaşamsal riskler gibi pek çok kavrama bağlı olarak değişip farklılaşabilmektedir. Geleneksel risk konularının yanı sıra, geçmişte risk olarak görülmeyen konular ortaya çıkabilmekte ya da düşük riskler yükselen riskler haline dönüşebilmektedir.
Bu raporda, dünyada ve Türkiye’de olasılık ve şiddet algısı açısından yükselen riskler, bu risklerin yönetimiyle ilgili dikkat edilmesi gereken hususlar ve risk yönetimi uygulamaları sonrasında ‘kalıntı’ risklerin sigorta perspektifiyle çözüm yolları üzerinde durulmuştur.
Tüm bunlara ilave olarak, salgın sonrasında değişen ekonomik görünüm sigorta çözümleri açısından da farklı konulara dikkat edilmesi gerekliliğini doğurmaktadır. Tüm dünyada yüksek seyreden enflasyon, navlun ve tedarik krizi gibi konular hem mevcut hem de yeni sigorta çözümlerinde işletmelere ve özellikle karar verici yöneticilere ilave aksiyonlar alma sorumluluğu yüklemektedir.
İçinden geçtiğimiz süreçte; yapı maliyetleri, yerli ve ithal makine tesisat fiyatları ile emtia fiyatları gibi sigorta bedelinin ana kalemlerini oluşturan kıymetlerin kur dalgalanması, dünya genelindeki enflasyonist ortam gibi çeşitli sebeplerle fiyat değişikliği yaşadığı dönemlerde, sigorta bedellerinin sık aralıklarla gözden geçirilmesi, ‘eksik sigorta riskinin’ yönetimi açısından oldukça önem kazanmaktadır.
Ayrıca işletmelerin en önemli unsurlarından biri olan çalışanların yaşamsal risklerini dikkate alarak personel bağlılığını artırmak ve işletme risklerini azaltmak gün geçtikçe daha büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda, hayat sigortalarında ve bireysel emeklilik sisteminde sağlanan vergi teşviklerinin, devlet katkısı ile, bu risklerin maliyetlerine destek olabileceğini bilmek oldukça önemlidir”.