Allianz Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Suat Didari, oto sigortalarının, pandemiyle birlikte başlayan dalgalanmalardan en çok etkilenen branşlardan olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Kurlardaki gelişmeler ve yüksek enflasyon oranlarının yanı sıra ekonomik belirsizlikleri dikkate aldığımızda, gerek öngörülebilirlik gerekse yönetilebilirlik anlamında sektör olarak çok zorlu bir dönemden geçiyoruz. Kapanmaların sona ermesiyle birlikte, yılın üçüncü çeyreğinden itibaren trafik yoğunluklarında büyük bir artış yaşıyoruz. Pandemi dönemi öncesinde, gelişen altyapı ve trafik düzenlemeleriyle birlikte düşüş eğiliminde olan kaza frekanslarında, yeni dönemde artan oranda değişime tanıklık ediyoruz. Değişen kullanım alışkanlıkları ile birlikte hasar şiddetinde de yükseliş görüyoruz. Benzer eğilimler diğer ülkelerde de göze çarpıyor.”
Tüm bunlarla birlikte hasar yönetimi açısından da zorlu bir dönemden geçildiğini ifade eden Didari, “Özellikle döviz kurlarındaki artış araç bedellerine ve dolayısıyla parça maliyetlerine yansımış durumda. Bu artışlar hasar oranlarında da hızlı yükselişe neden oldu. Bu durumun hem kasko hem de trafik branşları için geçerli olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Önümüzdeki dönemde, Allianz’ın zorluklara rağmen hizmeti aksatmamayı ve zor zamanlarında müşterilerin yanında olabilmeyi öncelik olarak belirlediğini belirten Didari, “Bu nedenle, hizmet seviyelerinin korunabilmesi ve müşterilimize layık oldukları hizmetin sağlanabilmesi açısından, tüm yaşanan gelişmelerden bağımsız olarak, temel sigortacılık faaliyetlerine daha fazla odaklanmamız gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Trafik sigortasında sürdürülebilir bakış
Ekonomik dalgalanmaların, bugün itibarıyla pandemiyle mücadele eden tüm ülkelerin ortak sorunu haline geldiğini de vurgulayan Suat Didari, belirsizlik ortamı ve yüksek enflasyon rakamlarının tüm ülkelerde dikkat çektiğini söyledi. “Bu noktada, düzenleyici otoriteyle uyum içinde, hem sigortalıların hem sigorta şirketlerinin hem de ülke ekonomisinin mümkün olan en az etkiyle süreçten çıkması için üzerimize düşeni yapmaya hazırız” diyen Didari şunları söyledi: “Kuşkusuz trafik sigortalarında sürdürülebilir bir bakışla ilerlememiz önemli. Son dönemde ortaya çıkan hukuki değişiklikler, enflasyon ve asgari ücretle ilgili gelişmeler branş maliyetlerine önemli etki veriyor. Trafik sigortaları uzun soluklu bir bakış açısı gerektiriyor. Ortaya çıkan gelişmelerin geçmiş ve gelecek etkilerini de değerlendirerek ilerlemek durumundayız. Her düzenlemenin mali perspektiften sağlıklı bir branş ve sağlıklı şirketler bakışını adresleyerek sürdürülebilirliği desteklemesi son derece önemli.”
Diğer bir kritik konunun riskin doğru fiyatlandırılması, özellikle düşük riskli müşterilerin düşük fiyatlarla buluşabilmesi olduğunun altını çizen Didari sözlerini şöyle noktaladı: “Bu gelişmelerin etkilerini minimuma indirmek için düzenleyici otoriterlerin gelişmeleri yakından takip etmeleri ve hızlı aksiyonlar almaları gerekiyor. Sigorta sektörünün tüm aktörlerinin de düzenleyici otoriteyle çok yakın bir şekilde, uyum içerisinde çalışması neticesinde, müşteri odaklı, sürdürülebilir bir bakış açısıyla bu dönemi de hep birlikte geride bırakacağımıza ve hayatın önemli ölçüde normalleşmesine paralel olarak oto sigortalarında da daha istikrarlı bir döneme gireceğimize inancımız tam.”
