Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Türker Gürsoy, 5 yıllık SEDDK Politika Belgesi’ni kısa vadede kamuoyuna açıklamayı düşündüklerini belirterek, “Sahip olduğumuz düzenleme ve denetim anlayışının detaylı olarak yansıtılacağı bu belge kurumumuzun bir nevi yol haritası hüviyetinde olacak.” dedi.
Türker Gürsoy, Sigorta Haftası dolayısıyla Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) online düzenlediği ‘2021’de Sigortanın Türkiye Ekonomisine Katkısı, Beklentiler, Fırsatlar’ panelinde sigortacılık ve BES’e yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Türker Gürsoy, pandemi süreci gözetilerek 2021 yılında uygulanacak zorunlu trafik sigortası primlerinde ilave bir artışa gidilmeksizin tavan prim uygulamasının devamına karar verildiğini, ayrıca sigorta tazminatı alacaklarının diğer kişiler tarafından takibi, tahsili ve bu kişilere devrine yönelik kısıtlamaların sigortacılık sektöründe yarattığı tereddüt ve uygulamada ortaya çıkan sorunları ortadan kaldıracak düzenlemeye gidildiğini belirterek, “Ayrıca, geçtiğimiz yılın ekim ayındaki Anayasa Mahkemesi kararı dikkate alınarak trafik sigortasına ilişkin kanun taslağı Meclis Plan Bütçe ile Adalet Komisyonlarından geçti ve kısa süre içinde Meclis Genel Kurulu’nda görüşülerek yasalaşmasını bekliyoruz. Böylelikle sektörün önündeki en önemli belirsizliklerden biri çözüme kavuşmuş olacak. Burada da sigortalılar ile katılımcılar olmak üzere sektördeki paydaşların hak ve menfaatlerinin korunması yönünde çaba gösterdiğimizin bilinmesini istiyorum” dedi.
Doğrudan tazmin sisteminde uygun modelin geliştirilmesini amaçlıyoruz
Türker Gürsoy, önümüzdeki dönem trafik sigortasında reform niteliğinde değişiklikler yapmakta kararlı olduklarını da ifade ederek, şunları söyledi: “Buna yönelik olarak, zorunlu trafik sigortalarında hizmet kalitesinin yükseltilerek sigortalı memnuniyetinin artırılmasına imkân sağlayacak doğrudan tazmin sistemine ilişkin olarak en iyi dünya uygulamalarını inceleyerek ülkemiz için en uygun modelin geliştirilmesini amaçlamaktayız. İlave olarak, trafik kuralı ihlalleri sonucu uygulanan sürücü ceza puanları, sürücü belgelerine el konulma süresi gibi risk değerlendirmesinde esas alınabilecek bilgiler göz önünde bulundurularak sigorta skoru hesaplanması projesini, iyi sürücü-kötü sürücü ayrımı yapılabilmesine katkı sağlaması ve sigorta şirketleri tarafından primlerin daha adaletli bir şekilde belirlenmesine imkân sağlaması bakımından oldukça önemsiyoruz.”
7 ay gibi kısa sürede önemli işlere imza attık
Türker Gürsoy, SEDDK’nın, çalışmaları hakkında da bilgi vererek, “Kuruluşumuzdan bu yana bir yıl geçmiş gibi görünse de teşkilat yapımızın oluşturulmaya başlandığı Ekim 2020’den bu yana geçen 7 ay gibi kısa bir sürede, kurumumuzdaki tüm arkadaşlarımızla pandemi şartlarına rağmen büyük bir emek ve özveriyle önemli işlere imza atmanın haklı gururunu yaşadığımızın bilinmesini isterim” dedi.
Geride kalan bu kısa süre içinde öncelikle eksiklikleri ve sektörün ihtiyaçlarını tespit ederek yola koyulduklarına değinen Gürsoy, şu açıklamaları yaptı:
“Kurum olarak başta sigortalılar ile katılımcılar olmak üzere sektördeki paydaşların hak ve menfaatlerinin korunmasını, piyasa disiplinin piyasa dinamikleri içinde sağlanmasını ve finansal istikrarı çok önemsiyoruz. SEDDK olarak bu yönde ilk adımımızı asgari kuruluş sermayesi tutarlarını üç katına çıkararak attık. Önümüzdeki yıllarda sektörün en çok konuşulan konusu olacak TFRS 17 için başlangıç düğmesine bastık ve uzun soluklu çalışma sürecini başlattık. Konusu açılmışken yine önümüzdeki dönemde Solvency II sermaye yeterlilik rejimine geçiş konusu da önemli gündem maddelerimizden biri olacak. Sermaye yeterlilik rejimi açısından geçiş süreçlerini ülkemiz ve sektör gerçeklerini dikkate alarak hassas bir şekilde yönetmeyi hedefliyoruz. Tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigortasından kaynaklı finansal tablolardaki negatif durumların düzeltilebilmesine imkan sağladık. Bu konuların yanı sıra dijitalleşmeyi de göz önünde bulundurarak mesafeli satışlara ilişkin olarak uygulamadan gelen talepleri de dikkate alarak yeni bir yönetmelik taslağı hazırladık ve yakın zamanda yürürlüğe girmesini hedefliyoruz.”
Özel Riskler Yönetim Merkezi kuruldu
Türker Gürsoy, başta reel sektörün karşı karşıya kaldığı bazı riskler olmak üzere nükleer riskler gibi özellik arz eden veya sigortalanmasında kamu menfaati bulunabilen birtakım risklere gerek yurt içinden gerek uluslararası piyasalardan sigorta veya reasürans teminatı bulunmasında güçlük çekilebildiğini vurgulayarak, “Özel Riskler Yönetim Merkezi ile Devlet Destekli Alacak Sigortası (DDAS) ile Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası ve Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası mekanizmalarının yanı sıra ileride bu kapsamda ihtiyaç duyulacak diğer risklerin tek bir çatı altında toplanması, bu yapıya bir tüzel kişilik kazandırılması suretiyle kurumsallığın sağlanması hedeflenmiştir. Ayrıca, sigorta havuzlarımızın kendi aralarında reasürans işbirliğini sağlayarak yurtdışına ödenen primlerin yurtiçinde kalması amaçlanmıştır. Diğer taraftan, ÖRYM’nin tüzel kişiliğe kavuşmasıyla DDAS’ın da penetrasyonunun önemli ölçüde artacağına ve bu ürünün yaygınlaştırılması sayesinde KOBİ’lerimizin finansmana erişiminin kolaylaşması açısından önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz.”
Türker Gürsoy’un, panelde yaptığı konuşmadan satır başları ise şöyle:
Aynı şekilde afet sigortaları açısından da önemli adımlar atılmıştır. DASK’ın 2020-2021 reasürans plasman çalışmaları kapsamında, konservasyon ve program kapasitesinin yükseltilmesi ile birlikte büyük bir depremde ödeme kapasitesi 40 milyar TL’ye ulaşmıştır. Ödeme kapasitesinin sadece 3,4 milyar TL’si Devlet tarafından sağlanan hasar fazlası reasürans desteğidir. Söz konusu desteğe ilişkin 3180 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Kapasitenin önemli kısmı DASK’ın 20 yıla yaklaşan sürede biriktirdiği fonlar ile reasürans yoluyla sağladığı kaynaklardan oluşmaktadır. Yine, Resmi Gazete’de yayımlanan “Zorunlu Deprem Sigortası Tarife Talimat Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tebliğ” ile teminat bedelleri yükseltilmiş, buna karşılık doğrudan yükselen prim tutarlarının pandemi döneminde sigortalılara yansımaması amacıyla prim tutarlarında 2021 yılı için %10 indirim uygulamasına gidilmiştir.
Yaptığımız önemli çalışmalardan biri de katılım esaslı sigortacılık ve bireysel emeklilik konusunda temel altyapıyı kurmaya yönelik mevzuat çalışmalarımız olmuştur. Bu çalışmalar ile yeni bir model yarattık. Bu yeni model ile katılım sigortacılığı ve bireysel emeklilik sektörünün çok daha hızlı ve verimli şekilde büyümesini sağlarken, diğer yandan da bu konularda Türkiye’nin dünya çapında lider ülkelerden biri olarak konumlanmasını desteklemeyi önemsiyoruz.
18 yaş atı BES için önemli milat
Öte yandan kamuoyunun da yakından takip ettiği üzere 18 yaş altı nüfusumuzun Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) kapsamına alınmasına ilişkin Kanun Teklifi kısa süre önce Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Bu durum BES için önemli bir milat. 2020 yılı sonunda fon büyüklüğünde GSYH’nın yüzde 3.37’sine ulaşan ve 14 Mayıs 2021 tarihi itibariyle 181 milyar TL büyüklüğe ve 13 milyon katılımcıya ulaşan sistem, 18 yaş altındaki nüfusun da sisteme girebilecek olmasıyla büyümesini daha da hızlandıracaktır. Aynı yasa ile birlikte ülkemizdeki vakıf, sandık gibi kurumların birikimlerinin de BES’e devrinin yolu açıldı. Bu da sistemin fon büyüklüğü ve katılımcısı sayısını ciddi oranda artıracaktır.
BES’te katılım tabana yayılacak
Yine BES’te 1 Temmuz’dan itibaren geçerli olmak üzere yeni bir düzenlemeye gittik ve yönetmelik değişikliği ile yılda 6 adet ile sınırlandırılan fon dağılımının sayısı 12’ye çıkarttık. BES’te dijitalleşmenin ve katılımcıların, kurulacak yeni mekanizma vasıtasıyla diğer şirketlerin de fonlarını portföyüne katabilmesinin önünü açtık.
Yaptığımız bu düzenlemeler ile BES’teki katılımın daha geniş bir tabana yayılmasını, fon performansında rekabetin artmasıyla getirilerde daha yüksek seviyeleri, bu suretle de vatandaşlarımızın bireysel emekliliğe ulaşımının ve BES’ten daha iyi hizmet alabilmesinin yolunu açtığımızı düşünüyoruz.
Türker Gürsoy, önümüzdeki dönemde SEDDK’nın gündemindeki konular hakkında da bilgi verdi.
Sigorta Tahkim Komisyonu’nun bağımsızlığı ve tarafsızlığını güçlendirecek düzenlemelerin yanı sıra Sigorta Bilgi Merkezi’nin (SBM) veri paylaşımını düzenleyen ve SBM’nin fonksiyonlarını genişletecek kanun düzenlemeleri gündemimizde. Sigortacılık faaliyetlerinin tüm aşamalarında dijital süreçlerin kullanımına imkan verecek düzenlemeler de yapmayı amaçladıklarını belirten Türker Gürsoy, şu açıklamaları yaptı:
Öte yandan artık sermaye yeterliliğinin ötesinde, kurumsal yeterlilik kavramını sektörün gündemine taşımak istiyoruz. Bu amaç doğrultusunda iç sistemlerle ilgili çok önemli bir yönetmelik taslağı hazırladık. Bu yönetmelik taslağı, iç kontrol, risk yönetimi, aktüerya ve iç denetim fonksiyonlarıyla ilgili, günümüz gereksinimlerini karşılayan çok önemli hususlar içermektedir. Bu yönetmelik yayınlandıktan sonra, sektörün kurumsal yetkinliği ve yeterliliği birkaç basamak birden atlayacaktır. Bu konuda tüm paydaşlarımızdan destek bekliyoruz.
Finansal Sigortalar ve BES
Ticari hayatın canlılığını temin etmek için geliştirilen devlet destekli alacak sigortasının geliştirilmesi, kefalet sigortası, bina tamamlama sigortası gibi finansal sigortaların geliştirilmesi ana hedeflerimiz arasında yer almaktadır. Finansal sigortalarda sektörün önünü açacak düzenlemeler yapmak için çalışmalarımızı devam ettireceğiz.
BES tarafında ise, değişik sigorta ve tasarruf ürünleriyle BES’in bütünleşik bir şekilde ve cazip imkanlarla vatandaşlarımıza sunumunu sağlayacak bir mekanizma üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu şekilde, hayatlarının çeşitli dönemlerinde kendilerine destek sağlayabilecek özel bir güvence paketini BES katılımcılarımızın hizmetine sunmayı amaçlıyoruz.
Genç ve dinamik uzman bir kadroya sahibiz
Evet yeni bir kurumuz bunun güzel bir heyecanı var. Evet pandemi gibi zorlu bir süreçten geçiliyor ve bu süreçte büyük emek sarf ediyoruz. Ama şuna özellikle dikkat çekmek isterim sektörün yakından tanıdığı güçlü bir yönetim kadromuz var, bunun yanında her türlü zorluğun altından büyük bir başarıyla kalkabilecek genç ve dinamik uzman bir kadroya sahibiz.
Sektörümüz bu dönemi büyümede önemli bir fırsat olarak görmeli
Türker Gürsoy, sigortacılık ve özel emeklilikteki fon birikiminin potansiyel seviyelere yaklaşmasının, ülkenin tasarruf ve yatırım dengesinin iyileştirilmesine, yatırımların daha uzun vadeli fonlarla finansmanına önemli fayda sağlayacağı hemen hemen her mecrada konuşulduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:
Biz bu konudaki hedeflerimizi daha da netleştiriyoruz: Sektörümüzün ülke ekonomisindeki payının mevcuttaki yüzde 2,5’luk sevilerden hızla yüzde 10’lara çıkması gerekiyor. Biz de bu yönde zaman kaybetmeden çalışmamız gerektiğine inanıyoruz. Bu hedef ilk bakışta çok büyük gelebilir ve çok inandırıcı gibi gözükmeyebilir. Ancak bu noktada hem potansiyelimizin farkında olmamız hem de bu yolda hükümetimizden büyük destek gördüğümüzü ve sektörümüzün bugüne değin olmadığı kadar şanslı bir dönemden geçtiğini unutmamamız gerekiyor. Bu nedenle de sektörümüz bu dönemi büyümede önemli bir fırsat olarak görmeli.
Her zaman sektörün destekçisi olacağız
SEDDK olarak bu yolda sigortalıları korumak, finansal istikrara katkı sağlamak ve piyasa düzenini temin etmek hedefleriyle çalışarak her zaman sektörün destekçisi olacağımıza da dikkat çekmek istiyorum. Bildiğiniz üzere, büyüme sadece poliçe satıp prim üreterek sağlanmaz. Acentelerde müşterinin doğru bilgilendirilmesi, eksperler tarafından hasarın hızlı, tarafsız ve doğru olarak belirlenmesi de, hasar süreçlerinin hızlı sonuçlandırılması da müşteri memnuniyetinin ve büyümenin önemli bileşenleridir. Bu nedenle, büyüme hedefimize giderken tüm süreçlerin dikkate alındığı ve toplam kalite yaklaşımıyla süreçlerin iyileştirildiği bir metodoloji kullanmak gerekmektedir. Bunu yaparken de sektördeki tüm paydaşlarımızla iş birliğinin sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme yolunda bizim için çok kıymetli olduğunun altını özellikle çiziyorum.
Yeni ürünlerin gelişmesinin önünü açacağız
Bizim de sektörden beklentimiz, sektörün ürün çeşitliliğini artırmasını ve sadece zorunlu sigortalara değil, diğer alanlara da yoğunlaşmasıdır. Mevcut ürünlerin yaygınlaştırılması ve yeni ürünlerin geliştirilmesiyle önümüzdeki dönemde sigorta sektöründe penetrasyonun artış potansiyeli olduğunu görüyor ve Kurum olarak kendi tarafımızda bu potansiyeli hayata geçirecek düzenlemeler hedefinde çalışıyoruz. Sektörümüzün siz güzide temsilcilerinin de bu potansiyelin gerçekleşmesine dönük adımları hızla atmanızı bekliyoruz.
5 yıllık SEDDK Politika Belgesi
Hedeflerinin daha şeffaf, daha öngörülebilir bir regülasyon süreci ve çağın gereklerine uygun denetim anlayışı olduğunun altını çizen Türker Gürsoy sözlerini şöyle sürdürdü: “Sektörümüzün regülatörü olsak da hedeflerimizin ortak olduğunun ve aynı yönde yürüdüğümüzün bilinmesi gerektiğinin altını özellikle çizmek istiyorum. Hepimiz uluslararası entegrasyonu yüksek, finansal ve kurumsal yeterliliği sağlam, istikrarlı, sürdürülebilir bir büyümeye sahip sektör hedefliyoruz. Öte yandan hedeflerimizi somutlaştıracak yol gösterici ise, kurum olarak hazırlıklarını sürdürdüğümüz ve kısa vadede kamuoyuna açıklamayı düşündüğümüz 5 yıllık SEDDK Politika Belgesi olacak. Sahip olduğumuz düzenleme ve denetim anlayışının detaylı olarak yansıtılacağı bu belge kurumumuzun bir nevi yol haritası hüviyetinde olacak. Böylelikle, vatandaşlarımızın, paydaşlarımızın ve sektöre ilgi gösteren tüm yatırımcıların önünü görmesi sağlanacak.”