Sektörde büyük ses getiren Anayasa Mahkemesi tarafından zorunlu trafik sigortasına ilişkin 90. ve 92. maddelerinde yer alan “Trafik Sigortası Genel Şartları” ifadelerinin iptal edilmesi ile ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Yargıtay, 1931 tarihli Fransa için oluşturulan mortalite tablosu PMF yerine, aktüerler tarafından belirlenen TRH 2010 tablosunun kullanılmasına hükmetti.
Anayasa Mahkemesi tarafından Karayolları Trafik Kanunu’nun zorunlu trafik sigortasına ilişkin 90. ve 92. maddelerinde yer alan, “Trafik Sigortası Genel Şartları” ifadelerini iptal edilmesi sektörde büyük ses getirmişti. Gelişme; hasar hesaplamalarında eski yöntemlerin kullanılmasına yol açarak, mahkemelerde yeknesak karar verilmesinin önüne geçeceği endişesiyle karşılanmıştı. Kararın trafik sigortasında hasar/prim oranını 10-20 puan arasında yükselteceği ifade ediliyordu.
Özellikle bedeni hasarlarda muğlaklığa yol açan eski mortalite tablolarının kullanılması ihtimali Yargıtay’ın geçtiğimiz günlerde hükmettiği 17. Hukuk Dairesi’nin 2021/34 no’lu kararıyla ortadan kaldırıldı. Yargıtay, 1931 tarihli Fransa için oluşturulan mortalite tablosu PMF yerine, aktüerler tarafından belirlenen TRH 2010 tablosunun kullanılmasına hükmetti.
TRH 2010 Yaşam Tablosu dikkate alınacak
Yargıtay’ın ilgili kararı şöyle:
“Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin desteğinin meydana gelen kazada öldüğünü açıklayıp destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuş, tazminatın belirlenmesi amacı ile bilirkişiden rapor alınmış, alınan raporda davacının ve desteğin kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenmesinde 1931 tarihli PMF yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılmış, hakem heyetince bu rapor hükme esas alınmıştır.
Gerçek zarar miktarı; hak sahiplerinin ve desteğin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır.
Desteğin veya hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca da ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında Dairemizce de 2021 yılı Aralık ayı itibari ile tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2020 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
Buna göre temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak, kazanılmış haklar gözetilerek (tazminata esas alınan gelir, esas alınan asgari ücret yılı, işlemiş / işleyecek dönem tarihleri gibi) davacının ve desteğin muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi suretiyle tazminat miktarının hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına kara vermek gerekmiştir.”
İlgili karara buradan