Sigortacılık uygulamalarında sigorta genel şartlarına uyum zorunluluğu hepimizin malumu. Peki, sigortacılar genel şartların diğer yasal düzenlemelerle çeliştiği durumlarda nasıl hareket etmeli?
SHAW International Yönetici Ortağı Aşkın Düşündere, FLMI, Insurance Strategy için yazdı.
Bildiğiniz gibi yasal bir belge olan sigorta sözleşmesi ile; sözleşmenin tarafları olan sigortacının ve sigorta ettirenin, ayrıca sigorta ettiren ile sigortalı ayrı kişiler ise sigortalının ve sigorta sözleşmesinin konusunu oluşturan risk gerçekleştiğinde hak sahibi olacak gerçek ve/veya tüzel kişi lehtar/ların ve onların yasal temsilcilerinin hak ve menfaatleri ile yasal yükümlülükleri yazılı olarak düzenlenmekte ve sigorta poliçesi olarak ta adlandırılan bu sözleşme belgesi, yetkililerce imzalanarak sigortacı tarafından sigorta ettirene verilmektedir.
Türkiye’de düzenlenen sigorta sözleşmelerinin tabi olduğu hukuk kurallarını hiyerarşik bir dizim ile aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz.
1) Türk Ticaret Kanunu’nun “Koruyucu Hükümler” başlıklı maddelerinde nitelikleri belirtilen emredici hükümleri
2) Sigorta sözleşmesine ilişkin yasal düzenlemeler (Kanun, Kanun Hükmünde Kararname, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, Bakanlar Kurulu Kararları, Tüzük, Yönetmelik, Genelge, Tebliğ vd.)
3) Emredici Hükümlere ve sigorta sözleşmesine ilişkin yasal düzenlemelere aykırı olmamak şartıyla “Sigorta Genel Şartları”
4) Emredici Hükümlere, sigorta sözleşmesine ilişkin yasal düzenlemelere ve Sigorta Genel Şartlarına aykırı olmamak üzere sigorta sözleşmesinin özel şartları
5) Türk Ticaret Kanunu’nun yorumlayıcı hükümleri
Bu çerçevede, Türkiye’de geçerli sigortacılıkla ilgili yasal düzenlemeler arasında “Sigorta Genel Şartlarının” özel bir öneme sahip olduğu aşikârdır. Bu nedenle Türkiye’de “Sigorta Genel Şartları” ve uygulaması ile ilgili olarak çeşitli kanunlarda özel hükümler bulunmaktadır.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanununda Yer Alan Sigorta Genel Şartları İle İlgili Hükümler
14 Haziran 2007 tarihli, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 11. Maddesinin birinci bendi gereğince; Sigorta sözleşmelerinin ana muhtevası, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığınca onaylanan ve sigorta şirketlerince aynı şekilde uygulanacak olan genel şartlara uygun olarak düzenlenir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununda Yer Alan Sigorta Genel Şartları İle İlgili Hükümler
9/7/1956 tarihli 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu yerine yeni 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6102 sayılı TTK’nin 1425/1 maddesinde sigorta poliçesinin, tarafların haklarını, temerrüde ilişkin hükümleri, genel ve varsa özel şartları içerecek, rahat ve kolay okunacak şekilde düzenlenmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda Yer Alan Sigorta Genel Şartları İle İlgili Hükümler
22/4/1926 tarihli 818 sayılı Borçlar Kanunu yerine 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) 1 Temmuz 2012tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6098 sayılı TBK 20 ila 25. Maddeleri ile getirilen önemli düzenlemelerden birisi de “Genel İşlem Koşulları” ile ilgili düzenlemelerdir.
Bireysel sözleşme; karşılıklı görüşmeler yoluyla, tarafların öneri (icap), karşı öneri(karşı icap) ve kabul gibi karşılıklı irade açıklamalarının yapılması ve irade uyuşması neticesinde yapılan sözleşmedir. Ancak günümüzde özellikle bankalar, sigorta şirketleri vb. finans şirketleri sundukları ürün ve hizmetlere ilişkin olarak birden fazla işlemde kullanılmak üzere tek taraflı ve soyut şekilde önceden hazırlanan tek tip sözleşmeler kullanmaktadırlar. Bu sözleşme tipleri “Genel İşlem Koşulları” (GİK) olarak adlandırılmıştır.
Bu tip sözleşmeler 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda (TKHK) belirtildiği gibi “standart sözleşme” veya “tip sözleşme” olarak da anılmaktadır. Bu bağlamda “Sigorta Genel Şartları” da “Genel İşlem Koşulları”dır. GİK oluşturulması sırasında sözleşme şartları, sözleşmenin tarafları arasında karşılıklı müzakere edilmediği için taraflar arasında dengeli bir ilişki söz konusu değildir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Yer Alan Sigorta Genel Şartları İle İlgili Hükümler
Genel İşlem Koşullarında sözleşmenin tarafları arasındaki ilişkinin dengeli olmaması, ilgili hizmetten veya üründen yararlanmak için sözleşme yapan kişilerin özel yasalarla korunması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bu ihtiyaçtan hareketle GİK, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar” başlıklı 5. Maddesi ile muhatabı tüketici olan işlemler bakımından düzenlemeye tabi tutulmuştur. TKHK 5. Maddesine göre;
Bir sözleşme şartı önceden hazırlanmış ve standart sözleşmede yer alması nedeniyle, tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının “tüketiciyle müzakere edilmediği” kabul edilir. Sözleşmeyi düzenleyen, bir standart şartın münferiden müzakere edildiğini iddia ediyorsa bunu ispatla yükümlüdür.
Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez.
Sözleşmenin şartlarının yazılı olması halinde, tüketicinin anlayabileceği açık ve anlaşılır bir dilin kullanılmış olması gerekir. Sözleşmede yer alan bir hükmün açık ve anlaşılır olmaması veya birden çok anlama gelmesi halinde; bu hüküm, tüketicinin lehine yorumlanır. Faaliyetlerini, kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütmekte olan kişi veya kuruluşların hazırladıkları sözleşmelere de niteliklerine bakılmaksızın bu madde hükümleri uygulanır.
Yine 6502 sayılı TKHK’nin 4. Maddesi gereğince; tüketici işlemleri için uygulanan GİK en az 12 punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde düzenlenir ve bunların bir nüshası kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı (Tüketicinin gönderdiği veya kendisine gönderilen bilgiyi, bu bilginin amacına uygun olarak makul bir süre incelemesine elverecek şekilde kaydedilmesini ve değiştirilmeden kopyalanmasını sağlayan ve bu bilgiye aynen ulaşılmasına imkân veren kısa mesaj, elektronik posta, internet, disk, CD, DVD, hafıza kartı ve benzeri her türlü araç veya ortam) ile tüketiciye verilir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Hükümleri Çerçevesinde Mevcut Sigorta Genel Şartlarının Hukuki Durumu
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri mevcut Hayat Sigortası Genel Şartları ile Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları da dahil olmak üzere bir çok sigorta branşındaki Sigorta Genel Şartlarını etkileyecek şekilde önemli değişiklikler getirmiş bulunmaktadır. Bu çerçevede Sigorta Genel Şartları, gerek Sigortacılık Kanunu’nun gerek Türk Ticaret Kanununun gerekse Türk Borçlar Kanunu’nun emredici hükümlerine ve nispi emredici hükümlerine aykırı hükümler içeremez ve ilgili diğer kanunlarda (TKHK, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) belirtilen kurallara ve şekil şartlarına uygun olmak zorundadır.
Ancak bu hususta nihai karar mercii olan T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından, söz konusu yasal değişiklikleri içeren güncel, yeni Sigorta Genel Şartları, muhtelif nedenlerle maalesef halen yayımlanamamıştır. Bu durum, mevcut Sigorta Genel Şartlarının gerek hukuki geçerliliği, gerekse sigorta sözleşmelerinde ne şekilde kullanılması gerektiği hususlarında uygulamada görüş farklılıklarına ve yanlış anlaşılmadan kaynaklı hukuki ihtilaflara ve bazen de müşteri memnuniyetsizliklerine neden olabilmektedir.
Bu koşullar altında sigorta şirketleri tarafından düzenlenen sigorta poliçelerine branş bazında mevcut Sigorta Genel Şartlarının eklenmesi ve sigorta ettirene poliçe ekinde verilmesi, ancak sigorta poliçesi ve katılım sertifikası metninde “6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na göre genel işlem koşulları niteliğine sahip bulunan ilişikteki … (buraya ilgili genel şartın ait olduğu sigorta branşının adı yazılmalıdır.)
Sigorta Genel Şartları; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile birlikte gerek 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun gerekse 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun emredici ve nispi emredici hükümlerine tabidir. Bu kanun hükümlerine aykırı olan sigorta genel şartları geçersiz olup, onların yerine söz konusu kanun hükümleri geçerlidir.” ibaresinin yazılması gerektiğini düşünüyorum.
2021 yılında ülkemizde geçerli sigortacılık mevzuatına uygun bir şekilde T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığıtarafından gözden geçirilerek güncellenmiş ve yayımlanmış Sigorta Genel Şartlarının sigorta sözleşmelerinde kullanılabilmesi ümidiyle hepinize sağlık, mutluluk ve işlerinizde başarılar dilerim.
Sigortacılık kariyerine 1988 yılında Türkiye Genel Sigorta‘da başladı. Sırasıyla Mapfre Genel Sigorta, Mapfre Genel Yaşam Sigorta, Garanti Emeklilik ve Cigna Finans Emeklilik şirketlerinde hayat ve sağlık sigortalarından sorumlu yönetici / üst düzey yönetici olarak çalıştır. Halen SHAW International şirketinin yönetici ortaklarından biridir.