“Batı Avrupa’dakiler başta olmak üzere, birçok ülkede kapanmalar sonrası düşen araç kullanımını ve buna bağlı olarak ortaya çıkan teknik kârı sigortalılara iade etmek ve böylece hem müşteri bağlılığını sağlamak hem de ekonomik olarak zor bir süreçten geçen kişilere bir nebze destek olmak için çeşitli uygulamalar üzerinde yılın ikinci çeyreğinden beri çalışılıyor.”
************
2020 yılının Mart ayında Covid-19’un Türkiye’ye ulaşması ile hepimizin hayatı ciddi şekilde etkilendi. Onay almaya başlayan aşılar ile birlikte artan umutlara rağmen en azından 2021’in önemli bir bölümünde mevcut sıkıntıların (azalarak da olsa) devam edeceğine, tam normalleşmenin ise en iyi ihtimalle birkaç yılı bulacağına kesin gözüyle bakılıyor. Hepimizin bildiği gibi bu süreç sigorta şirketlerini de ciddi şekilde etkiledi: Hem operasyonel olarak hem portföylerin gelişimi açısından, hem de hasar süreçleri ve sonuçları açısından.
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) tarafından açıklanan üçüncü çeyrek sonuçlarına göre sektör toplamında dokuz ayda 59 milyar TL’yi aşan bir prim üretimi beraberinde özellikle hayat dışı branşlar kaynaklı 9,7 milyar TL teknik kâr sağlamış. Bu sonuçlara etki eden çok sayıda değişken olduğunu ve koronavirüs salgınının da branş bazında değişik etkiler gösterdiği biliniyor. Batı Avrupa’dakiler başta olmak üzere, birçok ülkede kapanmalar sonrası düşen araç kullanımını ve buna bağlı olarak ortaya çıkan teknik kârı sigortalılara iade etmek ve böylece hem müşteri bağlılığını sağlamak hem de ekonomik olarak zor bir süreçten geçen kişilere bir nebze destek olmak için çeşitli uygulamalar üzerinde yılın ikinci çeyreğinden beri çalışılıyor. Türkiye’de de özellikle ikinci çeyrekte oto sigortalarında görülen poliçe süre uzatmaları, sağlık sigortalarında ise covid-19’un kapsam dahiline alınması gibi sigortalılar lehine yararlı birçok uygulama hayata geçirildi.
Ortaya çıkan teknik sonuçları ve bunların sigortalılara yansımasını şirket bilançolarındaki ikramiye ve indirimler karşılığı kaleminde görmek de mümkün. Söz konusu hesap kalemi sigorta şirketlerinin ikramiye ve indirim uygulamasına gitmesi durumunda, cari yılın teknik sonuçlarına göre sigortalılar ve lehdarlara ödenmek için ayrılan tutarlardan oluşur. Dolayısı ile teknik sonuçların olumlu gittiği ve sigortalılara çeşitli isimler altında bir iade/indirim sağlanacağı durumlarda tutar yükselir. Bu karşılık iki ayrı ana başlıkta karşımıza çıkıyor: Birinci olarak katılım sigortacılığında sigortalı prim havuzundan sigortalılara iade edilecek tutarın takibinde, ikinci ve daha eski uygulama olarak ise sigortacılık faaliyetlerinde sigortalılara tanınan ikramiye, iade, indirim gibi haklara ilişkin tutarların takibinde.
İkramiye ve indirimler karşılığı 2019 yıl sonunda 102 milyon TL seviyesinde iken üçüncü çeyrekte 359 milyon TL seviyesine ulaşmış durumda. Artışın detayı incelendiğinde bir kısmının katılım sigortacılığı portföylerinin sonuçlarından geldiğini, bir kısmının ise mevcut poliçelerdeki uygulamaların geliştirilmesinden ortaya çıktığını görebiliyoruz. Bir diğer dikkat çeken husus ise bu tutarın çok büyük bir kısmının iki şirketten olmak üzere toplam 14 şirkete dağılması. 2021 yılının tüm sektörde bu konunun daha fazla gündem oluşturacağını ve gerek ürün geliştirme gerekse aktüeryal uygulamalar açısından ortada olduğu görülen büyük potansiyelin hayata geçirileceği bir yıl olacağını ümit ediyorum.