Aksigorta, dijital güvenlik alanında önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza attı. Boğaziçi Üniversitesi iş birliği ile toplumsal fayda anlayışıyla ücretsiz olarak hayata geçen online eğitim projesi ve oldukça zengin bir içerikle kurulan Dijital Güvenlik Platformu ile aileler ve KOBİ’lerin dijital dünyadaki risklere karşı farkındalıklarının artırılması ve güvenli bir dijital deneyim yaşamaları hedefleniyor.
Türkiye sigorta sektörünün en önemli temsilcilerinden biri olan Sabancı Holding İştiraki Aksigorta, dijital güvenlik alanında önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza attı. Dijitalleşen dünyaya adaptasyon sürecinde toplumda oluşabilecek risklere karşı farkındalık oluşturmayı amaçlayan Aksigorta, Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi ve Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Siber Güvenlik Merkezi ile iş birliği yaparak ücretsiz online dijital güvenlik eğitimlerini başlattı. Aileler ve KOBİ’ler için hedef kitleye yönelik farklı içeriklerle oluşturulan online eğitimlerin yanı sıra kurulan ‘Dijital Güvenlik Platformu’nda ise dijital riskler konusunda toplumdaki farkındalığın ve bilgi düzeyinin artması; kurumların ve bireylerin bu konuda daha hazırlıklı olmasına katkıda bulunulması hedefleniyor.
“Dijital Güvenlik Platformu bizim sürdürülebilirlik anlayışımızın bir gereğidir”
Sosyal sorumluluk projesinin tanıtımı için düzenlenen online basın toplantısında konuşan Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, teknolojinin ve dijitalleşmenin damgasını vurduğu yeni dünyada toplumsal sorumluluklarını yerine getirmek ve topluma katkı yapmak amacıyla bu projeyi hayata geçirdiklerini ifade etti. İçerisinde dijital dünyada kişilerin ve şirketlerin karşılaşabileceği risklerden bu risklere karşı korunma yollarına, çocukların internet ortamında ne kadar güvende olduğundan e-ticaret sitelerinden alışveriş yaparken nelere dikkat edilmesi gerektiğine kadar oldukça geniş yelpazede içeriklerin yer alacağı Dijital Güvenlik Platformu projesinin Aksigorta’nın sürdürülebilirlik anlayışından yola çıkılarak hayata geçirildiğini belirten Gülen şöyle devam etti:
“Aksigorta’nın sürdürülebilirlik anlayışının üç ana ekseni bulunuyor. Bunların başında doğayı, doğal kaynakları ve doğal yaşamı korumak geliyor. Bütün iş süreçlerimizde bu hedefimize öncelik veririz. İkinci eksenimiz insandır. Toplumun gelişmesinde etkili olan tüm insani faktörler ve ortaya çıkan sorunlar bizim sosyal ilgi alanımıza girer. Bu açıdan çocukların, gençlerin ve kadınların sorunları ve eğitim gibi toplumu etkileyen ve ortak bir paydada buluşturan alanlarda duyarlıyız. Üçüncü eksenimiz ise ana iş alanımızdır. Aksigorta ürün ve hizmetleriyle değişen dünya koşullarına hızla adapte olurken, dönüşen risklere karşı müşterilerimizin ve paydaşlarımızın farkındalıklarını, bilinçlerini artıracak faaliyetler gerçekleştirmeyi hedefliyor. Koşulların hızla değiştiği bir ortamda dijital güvenlik risklerinin arttığını görüyoruz. Bu kapsamda toplumun bu risklere karşı bilinçlenmesine katkıda bulunmak bizim sürdürülebilirlik anlayışımızın bir gereğidir.”
Dünya nüfusunun %60’ı aktif internet kullanıcısı
Temmuz 2020 itibariyle küresel düzeyde 4,57 milyar aktif internet kullanıcısı olduğunu belirten Gülen, “Bu oran, dünya nüfusunun %60’ını oluşturuyor. Bu kullanıcıların 4,17 milyarı mobil interneti tercih ederken, 3,96 milyar kişi ise aktif sosyal medya kullanıcısı olarak kayıtlara geçti. Hızla dijitalleşmenin yaşandığı günümüzde, bireyler akıllı telefonlar aracılığıyla yeni dünyadaki yerini alırken, son yıllarda nesnelerin interneti olarak tabir ettiğimiz IOT teknolojilerinden de bahsetmemiz gerekir. Daha iki yıl önce, 2018’de internette 7 milyar cihaz varken, geçen yılın sonu itibarı ile bu sayı 26,6 milyar oldu. Bağlı cihaz sayısının 2021’de 35 milyara ulaşması, 2025 itibarı ile 70 milyarı geçmesi bekleniyor. Bu cihazlar evlerimizde, sağlık hizmetlerinde, ulaşımda, sanayide, askeri teknolojilerde ve daha birçok alanda kullanılıyor. 5G hizmeti ile birlikte internete bağlanabilen nesnelere yönelik saldırıların daha da artması bekleniyor. Sağladığı yüksek hız ve düşük gecikme sayesinde akıllı şehirler gibi kavramların merkezinde yer alan 5G, endüstriyel anlamda internete bağlanabilen nesnelerin asıl bağlantı türü olacak. Dijitalleşmenin hızına baktığımızda ciddi güvenlik açıklarının da aynı hızla hayatımıza girebileceğinin toplum olarak farkında olmamız gerekiyor’’ diye konuştu.
Platform, dijital güvenlik konusunda bilgi kaynağı olacak
Türkiye’de dijital güvenlik konusunda farkındalığın oldukça düşük olduğunu belirten Aksigorta Genel Müdür Yardımcısı Tolga Tezbaşaran ise, “Dijital Güvenlik Platformu ile amaçlarımızı; herkesin kaliteli bir dijital güvenlik eğitimine katılabilmesi için eşit fırsat yaratmak, siber saldırılar konusunda iş dünyasının bilinçlendirilmesiyle ekonomik büyümeye katkı sağlamak, gelişen bilişim teknolojilerine hem aile hem KOBİ tarafında katkı sağlayacak bir platform yaratmak olarak sıralayabiliriz. Ayrıca, program dahilinde Boğaziçi Üniversitesi iş birliği ve KOBİ eğitimleri sayesinde eğitim ve iş dünyasında yeni iş birlikleri oluşturmayı, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme konusunda ortaklıklar kurulmasını sağlamayı hedefliyoruz’’ diye konuştu.
Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Siber Güvenlik Merkezi BÜSİBER’in iş birliği ile ortaya çok zengin bir eğitim içeriğinin çıktığını ifade eden Tezbaşaran, “www.dijitalguvenlikplatformu.aksigorta.com.tr adresi üzerinden erişilebilecek olan platformun, dijital güvenlik ve siber saldırılar konusunda önemli bir referans ve bilgi kaynağı olacağına inanıyorum. Bunların yanı sıra Dijital Güvenlik Platformu’nun çok önemli bir fonksiyonu, eğitimdir. İş yerlerinde ve Ailelere özel farklılaşan ve hedef kitle ihtiyaçlarına yönelik ücretsiz eğitimler planladık. Eğitimi alanlar dijital güvenliğe dair birçok konu hakkında bilgi sahibi olacak. Platformda eğitimler Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Siber Güvenlik Merkezi (BÜSİBER) Projesi Yöneticisi Doç. Dr. Bilgin Metin tarafından verilecek” dedi.
Şirketlerin dijital riskleri iyi yönetmesi gerekiyor
Aksigorta Genel Müdür Yardımcısı Fahri Altıngöz ise dijital güvenlik konusunun global düzeyde sigorta sektörünün önemli bir iş alanı haline geldiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Şirketlerin dijital dönüşüm süreçleri devam ederken bu riskleri yönetebilmeleri çok önemli. Risk yönetiminde iki önlem öne çıkıyor. Öncelikle elbette dijital güvenlik, bilişim teknolojilerinin gizlilik ve bütünlük hedeflerinin gerçekleştirilmesi ve sürdürülmesinde kilit bir rol oynuyor. Ama bunun kadar önemli olan başka bir önlem de sigorta. Karşı karşıya kalınabilecek olası bir zarara karşı en güvenli yol bu. Dijital saldırıların artan sayısı, birçok ülkede bu konuda yeni mevzuatların uygulamaya konulması ve bu konuda yükselen bilinç düzeyi dijital güvenlikte sigortanın önemini ve ağırlığını artırıyor.”
Aksigorta’nın, Türkiye’de siber saldırılara karşı güvence sunma konusunda öncü şirketler arasında olduğunu sözlerine ekleyen Altıngöz, “Siber Koruma Sigortası ile gerçekleşmiş veya gerçekleştiğinden şüphelenilen bir dijital saldırı neticesinde; oldukça geniş yelpazedeki teminat seçeneklerimiz ile poliçe sahiplerinin yanında oluyoruz. Sunduğumuz Siber Koruma Sigortası şirketlere yönelik bir üründür. Ancak bu konuda bireylerin ihtiyaçlarını karşılayan bir ürünü de en kısa zamanda hizmete sunabilmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dijital güvenlik konusunda saldırıya maruz kalmadan önce muhakkak önlemlerin alınmış olması gerekiyor’’ dedi.
Dijitalleşme bireylerden ülkelere kadar risk barındırıyor
Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) Müdürü & UN SDSN Türkiye Direktörü Doç. Dr. Tamer Atabarut ise dijitalleşmenin günümüzde bireyler, kurumlar ve ülkeler için ciddi riskler yarattığını vurguladı. Atabarut; “Kaynakların sınırlı, ihtiyaçların çok olduğu yeni dünya düzeninde, kurumsal sosyal sorumluluk kapsamında organize ve sürdürülebilir projeler her geçen gün daha fazla önem kazanmakta ve ön plana çıkmakta. Aksigorta ile böyle önemli bir projede iş birliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Aksigorta Dijital Güvenlik Projesi ile karşı karşıya olduğumuz pandemi sürecinde giderek hızlanan dijitalleşme kapsamında KOBİ’lere ve ailelere yönelik ücretsiz dijital güvenlik eğitimleri vererek katılımcılarımızı kötü amaçlı saldırılardan korumayı ve bilgi güvenliğini artırmayı hedefliyoruz’’ diye konuştu.
Eğitimler hakkında bilgi veren Doç. Dr. Bilgin Metin, “Toplumsal fayda gözetilerek planlanan bu ücretsiz eğitimler azami 100 kişinin katlımı ile Zoom üzerinden verilecek ve interaktif bir şekilde, soru sorulmasına olanak veren bir yapıda gerçekleşecek. İşyerlerine ve ailelere yönelik olarak 2020 yıl sonuna kadar 4 eğitim verilmesi planlanıyor. Eğitime katılmak için web sitesi üzerinden kayıt oluşturmak gerekiyor. Çevrimiçi olarak katılamayanlar daha sonra bu eğitimlerin kısa versiyonlarını izleyebilecek’’ açıklamasında bulundu.
Dijital Güvenlik Platformu’nda iş yerleri, aileler ve tüketiciler için çok zengin bir içerik bulunuyor. Sitenin yazı içerikleri arasında bu konuyla ilgili en güncel haberler, Türkiye’den ve yurtdışından araştırma ve raporlar, makaleler, dünyadan vaka örnekleri, bu alandaki devlet politikaları ve hukuksal düzenlemeler yer alıyor.
****
Türkiye, dünyada siber saldırıların hedefinde olan dördüncü ülke
*Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre; Nisan 2016’da yüzde 61,2 seviyesinde bulunan 16-74 yaş grubundakilerin internet kullanım oranı, 2017’de yüzde 66,8, 2018’de yüzde 72,9, 2019’da yüzde 75,3 ve bu yılın nisan ayı itibarıyla yüzde 79 olarak kayıtlara geçti.
*İnternet kullanan birey oranı, son 5 yılda yüzde 29 artış gösterdi.
*Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 Şubat 2020’de faaliyete geçen Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’nin (USOM) açılışında yaptığı konuşmada verdiği bilgiye göre, ülkemize yönelik dijital saldırı sayısı 2016 yılında 9 binin altındayken, geçen sene 136 bini aştı.
*Türkiye 2019 yılında dünyada web tabanlı siber saldırıların hedefi olan dördüncü ülke oldu. Ülkemiz, ABD, Hollanda ve Almanya’nın ardında yer aldı.
*Bir önceki yıla göre yüzde 33 daha fazla veri ihlali gerçekleşirken, 1 milyondan fazla kişi zarar gördü.
****
KOBİ’lerin %56’sı için tek risk; kişisel verilerin kopyalanması
Aksigorta olarak Yöntem Araştırma şirketi ile birlikte bir çalışma gerçekleştirdik. Biri mart ayında, diğeri 27 Temmuz – 10 Ağustos tarihleri arasında olmak üzere; siber risk / dijital risk algısı, bu alandaki güvenlik yaklaşımı ve yaşanan sorunlarla ilgili iki araştırma yaptık;
*Konuşulan KOBİ yetkililerinin %25’i bu konuda endişeli olmadıklarını beyan etti. %56’sı ise siber risk veya dijital riski kişisel bilgilerinin kopyalanması olarak algılıyor ve bundan endişe ediyor.
*Bu risklere karşı bilgili ve donanımlı ekiplere sahip olduklarını düşünen KOBİ yetkililerinin oranı %29 düzeyinde kalıyor.
*Korona virüs nedeni ile evden çalışmanın yoğunlaştığı böyle bir dönemde işletmelerin %74’ü özel önlemler almadıklarını belirtiyor. Bu konuda adım atanların uygulamaya koydukları önlemler arasında ise bilgisayara virüs programı yerleştirmek ve veri yedeklemesi yapmak öne çıkıyor.
*Aynı zamanda, KOBİ’lerin bu konuda bilgili olma düzeyi ile endişeli olma düzeyi ilişkisi düşük. Beklenenden farklı olarak “bilgili olmadığını” düşünen grubun hepsinin “endişeli olmadığı” görülüyor.
*Bu durum aslında mikro KOBİ’lerin, siber veya dijital riskin ne anlama geldiğini bilmemesinden kaynaklanıyor ve bu durumun doğal bir sonucu olarak “önlem de alınmıyor”.
****
Her 4 tüketiciden 1’inin saldırı deneyimi var
Konuya tüketiciler açısından baktığımızda yine siber / dijital risk kavramıyla ilgili bir algı ve bilgi problemi olduğunu görmekteyiz.
*Siber risk sorulduğunda tüketicilerin %54’ü “kişisel bilgilerin kopyalanması” diyor.
*Katılımcıların %63’ü endişeli olduğunu belirtiyor. Endişe düzeyi, bu konuda bilgili olmamakla doğru orantılı şekilde yükseliyor.
*Her 4 tüketiciden biri olumsuz bir siber / dijital saldırı deneyimi yaşadığını söylüyor.
*Tüketicilerin %63’ü dijital risk konusunda endişeli. Endişe düzeyi, bu konuda bilgili olmamakla doğru orantılı şekilde yükseliyor.
*Ailelere baktığımızda ebeveynlerin %73’ünün çocuklarının dijital güvenliği için endişeli olduğunu, 10 ebeveynden altısının çocuklarının internette güvende olmadığını düşündüğünü görüyoruz.
*Karşılaştığımız bir başka önemli sonuç da ebeveynlerin çocukların siber risk konusunda eğitimleri ile ilgili okul öğretmenleri haricinde konuya hâkim bir referansları olmamasıdır.
*Elde ettiğimiz sonuçlar toplumun ve işyeri sahiplerinin dijital güvenlik konusunda daha fazla bilgilendirilmeye, farkındalığa ihtiyaçları olduğunu ortaya koyuyor.