12’nci Uluslararası İstanbul Sigorta Sempozyumunun ikinci oturumunun moderatörü AXA Sigorta CEO’su Yavuz Ölken oldu. Ölken, sempozyumdaki herkesin ortak derdinin sektörün gelişmesi olduğunun görüldüğünü söyledi. Uzun zamandır ilk kez hayat tarafında yüzde 66-67 gibi bir büyüme olduğunu, emeklilikte de 150 milyar liraya doğru bir gidiş olduğunu belirten Ölken, hayat dışında da yüzde 16 büyüme olduğunu ifade etti. Ölken, hayat dışında, yaşayan müşteri bakımından neredeyse büyüme olmadığını da sözlerine ekledi.
Gönüllü BES’le gelmeyen OKS ile geldi
Oturumda söz alan Garanti Emeklilik CEO’su Burak Ali Göçer, hayat ve emeklilik sektörünün COVID-19 dönemini çok iyi geçirdiğini söyledi ve “18 yaş altında da büyük bir potansiyel var. BES iyi bir yatırım alternatifi. OKS 5,6 milyon müşteriye ulaştı. Bizlerin kazandıramadığı müşteri OKS ile kazanıldı. Ama yüzde 70 çıkış oldu. Hayatta da iyi gelişmeler var” dedi.
Türkiye Hayat Emeklilik CEO’su Cenk Kurt, kişi başı sigorta üretiminin dünyada 800 dolar, bizde ise 130 dolar olduğunu söyledi. Kurt, “OECD’nin özel emeklilik raporunda yurtdışında emeklilik fonları ortalama yüzde 49 paya sahip. Yüzde 190 payı olan ülke bile var. Ülkemizde gelişim potansiyeli çok net, payımız yüzde 2,5. Gönüllü BES’te büyüklüğümüz 150 milyar lira. OKS’de 11 milyarlık fon büyüklüğü var. Nüfus ve milli gelir açısından değerlendirirsek, dövizli BES ve 18 yaş altı düzenlemeler de göz önüne alınırsa, ciddi potansiyelimiz söz konusu. Hayatın içinden ürünleri, ihtiyacı olduğu anda müşteriyle buluşturmalıyız” şeklinde konuştu.
“Enseyi karartmayalım”
Milli Reasürans Genel Müdürü Fikret Utku Özdemir, sektörün adeta ekonomik aktivitenin barometresini elinde tuttuğunu söyledi. “GSMH büyüdükçe primler de artıyor ama artışın yeterli bir artış olmadığı ortada. Olsa da karamsar olmamamız gerekiyor” diyen Özdemir şöyle devam etti: “Baktığımız zaman, bankacılık sektörü de avro bölgesiyle kıyaslandığında benzer sonuçlar görüyoruz. Bizde bankacılık aktifi yüzde 105’i geçmiyor ama avro bölgesinde çok daha fazla. Yani bu fark tüm finansal piyasalarda söz konusu, sadece sigortacılıkta değil. Otoritede o idareyi görüyorum, dolayısıyla enseyi karartmayalım diyorum.”
Kefalet sigortasında fırsat büyük
Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar, dünya ekonomisinde yüzde 5,5, ticarette de yüzde 20 daralma beklendiğini söyleyerek, “Tüm bunlara rağmen biz bugün büyümekten bahsediyoruz. Ciddi manada reel büyüme yaşıyoruz. Mart ve Nisanda aşağı doğru gitsek de sonra ivmelenme yaşandı. Sigorta sektörü yapısal gelişimini tamamladı. Bundan sonrası penetrasyon ve büyüme… Büyüyoruz ama dolar olarak bakarsak 10 milyar arasında dolaşıp duruyoruz. Sigorta sektörü ülkemizin ekonomik büyümesinden düşük seviyede. Sigortacılığın da dünyada ilk 20’de olması gerekiyor. İşler kötü giderken değerlerimizi korumak daha önemli. Bu farkındalık yavaş yavaş oluşuyor. Kefalet sigortaları da önemli büyüme fırsatları taşıyor. Sigortacılığın ülkenin kalkınmasına ciddi katkılarının olması gerekiyor” dedi.
Türkiye Sigorta Genel Müdürü Alper Karayazgan, “Kötü bir yıldan geçtiğimiz doğru ama ben sigorta anlamında iyimserim” dedi. Tüm dünya ekonomisinin bir anda durduğunu ama sigorta sektörünün bu durgunluğa çok dahil olmadığını belirten Karayazgan, “Özellikle tamamlayıcı sağlık bir anda popüler oldu. Sigortacılık artık gençlerin de konuşmaya başladığı bir konu haline geldi. Gelecekten umutluyum” şeklinde konuştu.
Teknoloji devlerine dikkat
Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Abacı ise sigortacılığın teknolojiden en çok etkilenen sektör olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: “Kurumların içindeki değişim hızı teknolojiye ayak uydurmalı. Uzaktan çalışmaya çok kısa bir zamanda başladık ve hizmette ciddi sorun yaşamadık. Yıkıcı değişime hep birlikte uyum sağladık. 350 yıllık sigortacılık tarihinde benzeri bir değişim yaşanmadı. Dünyada Lemonade ve Trov gibi küçük startup’lar çok hızlı davranabiliyor ve çok etkinler. Ülkemizdekilerin çok fazla olmadığını görüyoruz, mevcutlar ise genelde kıyaslama siteleri. Bu insurtech startupları bizler için katalizör olabilir. Bunlar geleceğin sigorta şirketleri haline de gelebilirler. Büyük teknoloji devlerinin sigortaya ciddi yatırımları var. Google çok sayıda insurtech’e yatırım yapıyor. Otonom araçlar da kapıda. Tesla gibi şirketler araçlarla birlikte sigorta satışı da yapıyor. 75 milyar cihazın bağlı olduğu nesnelerin interneti, sektörü en çok etkileyen faktörler arasında olacak. Akıllı ev sistemleriyle evimizdeki tüm cihazlar bize bilgi verecek. Nesnelerin interneti sigortacılığı da proaktif bir yapıya çevirecek. Hasar olmadan riski önleyen konuma erişmeliyiz. Intel, Google, Amazon gibi firmalarla iş ortaklıklarıyla iş süreçlerimizi geliştirmeliyiz. Teknolojinin kullanımı tak başına yeterli değil. Bunu kurumsal dönüşümle desteklemezsek başarı kısıtlı olacaktır ve istediğimiz katma değeri bize sağlayacaktır.”