Yeni bir Swiss Re raporuna göre, dünya çapındaki ülkelerin beşte biri biyolojik çeşitlilikteki düşüş nedeniyle ekosistem çökmesi riski altında.
Reasüröre göre, dünyanın dört bir yanındaki ülkeler kendi doğal ekosistemlerine dayalı hizmetlere güveniyor. Biyoçeşitlilik ve ekosistem hizmetleri (Biodiversity and ecosystem services – BES), toplulukların ve ekonomilerin istikrarı için hayati önem taşıyan gıda temini, su güvenliği ve hava kalitesi gibi gereksinimleri içeriyor. Swiss Re’ye göre, küresel GSYİH’nın % 55’i – 41,7 trilyon ABD Doları’na eşit – iyi işleyen BES’e bağlı.
Bununla birlikte, Swiss Re’nin yeni Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Endeksine dayalı bir araştırmaya göre, küresel olarak ülkelerin% 20’si biyoçeşitlilikteki düşüş nedeniyle ekosistemlerinin çökme riski altında. Araştırma, hem gelişmekte olan hem de gelişmiş ekonomilerin risk altında olduğunu, tarım sektörlerine yoğun bağımlılığı olan gelişmekte olan ülkelerin ise özellikle BES şoklarına duyarlı olduğunu ortaya koydu.
Swiss Re, “G20 ekonomileri arasında Güney Afrika ve Avustralya kırılgan BES sıralamasında en üst sırada yer alıyor. Su kıtlığının iyi bilinen etkisi, kıyı koruma ve tozlaşma gibi faktörlerin yanı sıra bu ülkeler için bir itici güçtür.”dedi.
Swiss Re, Brezilya ve Endonezya’nın G20’deki en yüksek bozulmamış ekosistem yüzdesine sahip olduğunu, ancak bu ülkelerin doğal kaynaklara güçlü ekonomik bağımlılığının, sürdürülebilir kalkınma ve korumanın önemini vurguladığını da belirtti.