IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği Hasar Müdürü Hasan Cildir, sigorta sektörünü Covid-19 salgını sonrasında nelerin beklediğini kaleme aldı. Cildir, “Sigorta sektörü henüz etkileri tam olarak görülemese de en çok etkilenecek sektörlerin başında gelmekte” dedi.
Hasan Cildir’in Linkedin’de yayınladığı “Covid-19 Sonrası Sigortacılık” yazısını sizlerle paylaşıyoruz.
Dünyayı kasıp kavuran, milyonlarca insana bulaşıp on binlerce kişinin ölümüne yol açan Covid-19 virüsü hepimizin hayatını ciddi derecede değiştirdi. Henüz net rakamlar açıklanmasa bile milyonlarca insanın işsiz kalmasına sebebiyet verecek gibi görünüyor.
Sigorta sektörü de henüz etkileri tam olarak görülemese de en çok etkilenecek sektörlerin başında gelmekte. Munich Re başta olmak üzere lider reasürörlerin 2020 profit guidance’larını geri çekmeleri, Fitch’in Lloyds’un görünümünü negatife düşürmesi, kar kaybı taleplerine ilişkin olarak sigorta şirketlerine açılan davalar gibi ön belirtiler gelse de ilerleyen süreçte etkiler çok daha yoğun bir şekilde hissedilecektir.
Covid-19’un sektörü ne şekilde etkileyeceği konusunda çeşitli uzmanlar tarafından detaylıca değerlendirilmekte. Bu makalede ise bu değerlendirmelerden farklı olarak Covid-19 sonrası döneme odaklanmaya çalışacağım.
– Avrupa Birliği ve ABD başta olmak üzere yerel regülasyonların en çok değer verdiği, kredilendirme kuruluşlarının temel kriterlerinden olan sermaye yeterliliğine işaret eden kriterler arasında tür krizlere karşı acil durum planları hiç olmadığı kadar ön plana çıkacaktır. Bu durum özellikle küçük ve orta ölçekli sigorta şirketleri ve reasürörler için sıkıntılı bir sürece işaret edecektir.
– Dijitalleşme, sektörün çok uzun yıllardır odaklandığı ancak henüz gerek regülasyon gerekse de yüksek maliyetler sebebiyle istenilen noktaya gelinemeyen bir konu. Bazı sigorta şirketleri, poliçe üretimini otomasyon sistemine geçirmeye başlamakla beraber henüz sektör genelinde operasyon maliyetleri, genel giderler içinde önemli bir paya sahip.
Bununla beraber uzaktan bağlantılı kurularak evden çalışmanın büyük ölçüde başarılı olduğu göz önüne alındığında şirketlerin tüm çalışanları için ofis ortamında fiziki alan ihtiyacını azaltmasını bekliyorum. Bu doğrultuda daha küçük ofis alanları ve daha fazla uzaktan çalışma yönünde adımlar atılması da söz konusu olacaktır.
– Sigortacılık sektörünün inovasyon açısından diğer sektörlere göre zayıf kaldığı genel kabul gören bir gerçek.
Bununla beraber regülasyonlar, internet üzerinden sigorta satışını yasaklamakta veyahut bir noktaya kadar engellemekte. Sigortacılığın kardeş sektörlerinden biri olan bankacılık sektörü bu alanda çok daha ileride. Örneğin, bir bankanın internet şubesinden tek tıkla kredi alınabiliyorken online kanallardan sigorta yaptırılamaması veyahut çok sınırlı tutulması regülasyonların ne kadar geride olduğunun, aynı zamanda sektör aktörlerinin lobi faaliyetlerinde ne kadar geride olduğunun gözler önüne serilmesini sağlıyor.
Lloyds gibi sigortacılığın merkezindeki bir kurum dahi ancak bu kriz ortamında imza kaşe olmaksızın mail veya elektronik portaldan iletilen evrakların geçerli olacağına ilişkin açıklaması, sigortacılığın sadece ülkemizde değil global ölçekte bu yarışta geride kaldığının bir göstergesi.
Bundan sonraki süreçte e-imza, dijital satış, insurtechler başta olmak üzere insan faktörünün minimize edecek şekilde dijitalleşme ve inovasyondan daha fazla faydalanılması beklenebilir.
– Bu süreçte evde ister gönüllü ister zorunlu karantina uygulaması, dünya genelinde insanların online alışverişe daha da alışmasına öncülük etmekte. Covid-19 sonrasında online alışverişin vermiş olduğu rahatlık, online alışverişin toplam alışverişteki payını artıracak olmakla beraber online hizmet veren firmaların risklerini ve buna bağlı olarak sigorta ihtiyaçlarını da arttıracaktır. Bu noktada siber sigortalar başta olmak üzere tailor-made sigortalara talebin artacağını öngörmek yanlış olmayacaktır.
Online alışverişe artan talebe bağlı olarak kargo dağıtımında yaşanacak yoğunluk göz önüne alındığında Amerika’daki pilot “drone ile kargo dağıtımı” uygulamasının yaygınlaşacağı ve dronelara yönelik gövde ve sorumluluk sigortalarına olan ihtiyacın da artması beklenmelidir.
– Çin başta olmak üzere İtalya ve İspanya’da sağlık sisteminin Covid-19 sürecinde çökme noktasına gelmesi ve virüse yönelik aşı geliştirme çabalarının henüz verimli olmaması, sağlık sektörünün önemini daha da arttıracaktır. Bu noktada sağlık sektörünün ülkelerin milli politikalarından biri olacağı da aşikardır. Bu minvalde sağlık sigortaları başta olmak üzere sabit kıymet, siber ve sorumluluk sigortalarına olan talebin artması beklenmektedir.
– Covid-19 virüsünün çıktığı Wuhan şehrinde hayatın yavaş yavaş normalleşmeye başlaması hepimizi sevindirmekle beraber dünyanın üretim üssü olan Çin’in diğer ülkelerden daha evvel eski üretim gücüne kavuşmuş veyahut kavuşacak olması, Covid-19 sonrasında dünya genelinde duran üretim tesislerinin devreye alınmasını hızlandıran bir husus olacaktır. Bu sayede nakliyat, P&I, havacılık, kar kaybı sigortası başta olmak üzere tüm sigortacılık sektörünün toparlanmasını hızlandıracaktır.
– Büyük sermaye gruplarının yaşanan bu süreçte insana olan bağımlılığın bu derece yüksek olması neticesinde ciddi gelir ve kar kaybına uğradıkları göz önüne alındığında ilerleyen süreçte yapay zeka, otomasyon gibi kavramların çok daha ön plana çıkacağı da aşikardır.
Covid-19 sonrasında global ölçekte iş yapış şekilleri değişecek, bireyler ve kurumlar için öncelik sıralamasının tekrardan gözden geçirilmesine yol açacaktır. Bu yeni dönemin herkese sağlık getirmesini dilerim.