Dr. Ronald Niednagel’in dediği gibi; “Ondan ders alıyorsanız başarısızlık, başarısızlık sayılmaz.”
Bir insanın başarısını belirleyen en temel özellik aslında onun başarısızlığı nasıl algıladığıdır. Hepimiz gerek özel gerekse iş hayatımızda başarılı olmayı arzu ediyoruz. Bu yolda yapılması gereken ilk adım başarısızlığı yenmek ve ilerlemeye devam etmek için uygun stratejiler geliştirmek olmalıdır. Aksi halde başarısızlık cesaretsizliğe, cesaretsizlik de yenilgiye yol açacaktır.
Dilerseniz başarıya giden yolda bizi sekteye uğratan ve yolumuza devam etme arzumuzu kimi zaman yok eden başlıklara bir göz atalım.
Başaramama korkusu içinde pek çok etkeni barındırır;
Eleştirilme korkusu
Lloyd Cory, “eleştirilmek yaratmaktan yüz kat daha kolaydır” der. Eleştirilmek sizi rahatsız ediyorsa, doğru olduğunu bildiğiniz şey üzerine yoğunlaşın, dikkatinizi ona verin ve diğerlerinin hakkınızda ne düşündüğü üzerinde daha az zaman harcayın. Unutmayalım ki malesef bazı insanların daima söyleyecekleri olumsuz şeyler vardır.
Güvenli alanda kalma isteği ile risk alamama korkusu
- yüzyılın en yaratıcı isimleri arasında gösterilen Walt Disney, eğer onları kovalayacak cesareti gösterirsek tüm hayallerimiz gerçekleşebilir diyor. Belki de önemli fikirlerin sahipleri risk alma cesaretini gösterselerdi dünya şimdikinden çok daha farklı bir yer olabilirdi değil mi, ne dersiniz?
Özgüvenini yitirme korkusu
Bir kez bile denemezseniz nasıl başarılı olacaksınız? Bu satıları yazarken yaklaşık 10 yıl önceydi sanıyorum bir slogan geldi aklıma, milli piyango reklam sloganı; “almazsanız çıkmaz.” Kendininizi, inandığınız şeyleri bir kez bile denemediğiniz için yıllar sonra özgüveninini yitirmiş, belki istemediği bir işte uzun yıllar çalışmak zorunda kalmış, kendini geliştirme isteği çoktan neredeyse yok olmuş bir kişi olarak bulabilirsiniz. Peki belki özgüveni yitik ve zaten başarısız bir kişi olacaksanız, denememekle ne kaybetmiş olursunuz? Elbette hiçbirşey. Aslında baştan sonu belli bir başarısızlık ve mutsuzluk yerine, bakış açınızı değiştirerek inandıklarınızı deneme cesaretini göstermek bu durumda daha kolay ve konforlu olabilir.
İkinci bir şansa sahip olamama korkusu
Pek çok insanın başarısızlık konusunda duyduğu en büyük korkulardan biridir, başarılı olamazlarsa ikinci bir şansa sahip olamayacakları korkusu. Eğer bu insanlar, başarılı insanların başarısızlıklarla dolu ilk denemelerinden haberdar olsalardı inanıyorum ki umutları tazelenir, deneme hevesleri artar ve motivasyonları daha da yükselirdi.
Henry Ford’un otomotiv sektöründeki ilk iki iş yatırımı başarısızlıkla sonuçlanır ve Ford iflas ederek şirketlerini kapatmak zorunda kalır. Ancak üçüncü deneyiminde The Ford Motor Company ile başarıyı yakalayabilir. Henry Ford’un da dediği gibi; “Başarısızlık, yeniden ve üstelik daha zekice yeniden başlayabilme fırsatından başka birşey değildir.”
3 yaşında bir oğlum var ve hergün onunla mutlaka birkaç saat oyun oynamaya çalışıyorum. Geçen gün onunla birlikte ahşap bloklarıyla oynuyorduk, blokları üst üste dizerek yaptığımız kule yıkılınca Dağhan çığlık atarak ağlamaya başladı. Bu davranışını birkaç kez yinelediğinde onunla aramızda geçen diyaloğu sizlerle de paylamak istiyorum.
-Hayıııır yıkılmasını istemiyorum ben, böyle dursuuun.
– Dağhan biliyor musun bu kulenin bozulmasının en güzel yanı nedir?
Dağhan şaşırdı, ağlamayı bıraktı, yüzüme baktı.
– Güzel yanı mı?
-Şimdi ilk yaptığımızdan daha güzel bir kule yapabiliriz. Ama ağlayıp tekrar denemezsek bir daha hiç yapamayız.
Evet sonucu tahmin ettiniz sanıyorum… Artık eskisinden daha uzun, kapıları daha büyük, renkli ve geniş kuleler yapabiliyoruz.
Şunu kabullenmeliyiz ki hayatta hiçkimse başarısızlıktan kaçamaz. Başarılı olacağını düşünerek ve inanarak tüm korkularına rağmen tekrar tekrar denemekten, deneyimlerinden yeni öğrenmelerle çıkarak, akıllıca tekrar yoluna devam edenlerin başarı öyküleri olabiliyor. Başarısızlığa uğramamak için zaman ve enerji harcamak yerine, başarılı olmak için tüm dikkatinizi toplayın, yolunuz açık olsun.
BABUDA İnsan Kaynakları