Yaşlanma süreciyle birlikte efor kapasitesinin düşmesi, köprü damarların oluşması kalp krizinin daha hafif atlatılmasına neden oluyor. Bunun yanında gençlerin kalp hastalıklarının belirtilerini önemsememesi ve köprü damarlara sahip olmamaları nedeniyle gençlerde kalp krizleri daha kötü sonuçlanıyor. Gençlerde kalp krizini tetikleyen nedenlerden bahseden Liv Hospital Ulus Kardiyoloji Uzmanı Dr. Tuğba Kemaloğlu Öz uyarıyor: “Aşağıdaki 10 nedenden aile öyküsü hariç diğerlerinin üstesinden gelmek mümkün. Uygun motivasyon, bilinçlenme, yaşam tarzındaki ufak değişiklikler, gerekli durumlarda tıbbi destek yaşam kalitenizde inanılmaz farklar yaratır.”
1. AİLE ÖYKÜSÜ: Anne, baba ya da kardeşlerinde genç yaşta (kadınlar için 65 yaş, erkekler için 55 yaş altı) kalp hastalığı olanlar daha yüksek risk altındadır. Bu kişilerin hiçbir şikayeti olmasa dahi kalp doktorları tarafından değerlendirilmeleri ve diğer değiştirilebilen risklerinin azaltılması gerekir.
2.SİGARA TÜKETİMİ: Sigarının bir tanesi bile kalp hastalığı riskini artırıyor. Sigarayı bırakmak kalp sağlığınız için yapabileceğiniz en iyi şey!
3.TANSİYON HASTALIĞI: Kan basıncının yüksek seyretmesi kalp üzerinde aşırı stres yaratarak damarların zarar görmesine, kalp kaslarında kalınlaşmaya, vücudun en büyük damarı olan aort damarında genişleme ve yırtılmalara yol açabilir. Kan basıncı 130/80 mmHg’nın üstünde olan kişilerin mutlaka kalp doktoru tarafından takip edilmesi ve uygun tedaviyi alması gerekir.
4. KİLO FAZLALIĞI: Kadınlarda bel çevresinin 88 cm erkeklerde 102 cm’den geniş olması kalp hastalığı riski açısından önemli bir belirteçtir. Bu kişilerin gerek diyet düzenlemesi gerekse egzersiz programlarıyla mevcut yağ oranlarını kontrol altında tutmalıdır.
5. ŞEKER HASTALIĞI: Özellikle kontrolsüz seyreden şeker hastalığı vücuttaki tüm damarları tahrip ediyor. Şeker hastaları mutlaka düzenli kontrol edilmeli ve kan şekeri seviyeleri normal sınırlarda tutulmalıdır.
6.HAREKETSİZLİK: Hareketsiz yaşam tarzı günümüzün en önemli sorunlarından biri. Hiç spor yapmamış, kalp hastalığı risk faktörleri olan kişilerin yoğun spor programına başlamadan önce mutlaka kalp doktoru tarafından kontrolden geçmeleri gerekir. Haftada en az 150 dakika orta düzeyde (4.8–6.5 km/saat hızda yürüyüş, <15 km/saat hızda bisiklet sürme) ya da75 dakika yoğun (koşma, >15 km/saat hızda bisiklet sürme vb)aerobik egzersiz yapılması kalp hastalıklarını riskini belirgin düzeyde azaltır.
7.STRES: Aşırı hırslı, yarışmacı, saldırgan, kavgacı ve sinirli kişilerde kalp krizi riski daha fazladır. Ayrıca depresyon, önemli bir kayıp gibi duygusal süreçler de kalp krizi riskini artırır.
8.SAĞLIKSIZ BESLENME ALIŞKANLIKLARI: Yiyeceklerdeki katkı maddeleri, aşırı ve kalitesiz yağ içeriği, fazla tuz tüketimi kalp sağlığını olumsuz etkiler. Akdeniz mutfağı olarak adlandırılan Omega 3’ten zengin beslenme tarzı kalp krizi riskini azaltır.
9.KÖTÜ KOLESTEROL YÜKSEKLİĞİ: Kan yağlarında yükseklik genetik olarak kalp hastalığına yatkınlığı gösteren önemli bir belirteçtir. Toplam risk faktörleri değerlendirilerek kan kötü kolesterol değerleri gerek yaşam tarzı değişikliği gerek ilaç tedavisi ile kontrol altında tutulmalıdır.
10.İYİ KOLESTEROL DÜŞÜKLÜĞÜ: Kötü kolesterolden bağımsız olarak iyi huylu yani kalbi koruyan kolesterolün düşüklüğü vücudun damar savunmasının zayıf olduğunu gösterir. Bu durumda olan genç hastalar kalp hastalığına daha yatkındır ve daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Sağlıklı beslenme (omega 3’ten zengin), düzenli egzersiz ve sigaranın bırakılması iyi huylu kolesterolde yükselmeye yardımcı olur.