İTO Sigortacılık Meslek Komitesi’nin düzenlediği zümre toplantısında konuşan Meslek Komitesi Üyesi H. Necmi Üze, kanunda pazarlama konusunda bir yasak olmadığını belirterek, “Sigorta acentesi çağdaş pazarlama yöntemlerini serbestçe kullanabilmelidir.” dedi.
İTO Sigortacılık Meslek Komitesi, Sigorta Haftası için “Türkiye’de Sigortacılık” konulu bir zümre toplantısı düzenledi. 23 Mayıs’ta gerçekleştirilen toplantıda, İTO Sigortacılık Meslek Komitesi Üyesi H. Necmi Üze de bir konuşma gerçekleştirdi.
Necmi Üze’nin konuşmasında şu noktalara dikkat çekti:
“2018 yılında Türk sigorta sektörü hayat dahil toplamda 10.5 milyar dolar üretim yaptı. Aynı dönemde nüfus açısından bizim muadilimiz olan, hatta nüfusu bizden daha az olan İngiltere 300 milyar, Fransa 240 milyar, Almanya 215 milyar, Güney Kore 170 milyar, Tayvan 101 milyar, İspanya 70 milyar dolar sigorta üretimi yaptı.
Türk sigorta sektörünün hacmi ile diğerlerinin hacmi arasında görüldüğü gibi kıyas kabul etmeyecek kadar büyük farklar bulunmaktadır.
Sigorta sektörünün yarattığı fonların ülke ekonomisi için ek kaynak ve dış borca duyulan ihtiyacın azaltılmasında önemli etkenlerden biri olduğu düşünüldüğünde sektör hacminin büyümesinin önemi de ortaya çıkmaktadır.
Gelişmiş ekonomiler dediğimiz ülkeler, sigorta sektörünün kaynak yaratma özelliğini yıllar önce görmüşler ve sektörün büyümesini devlet politikası haline getirmişlerdir. Türkiye ise geçmiş dönemde maalesef sigortacılığın önemini bir türlü kavrayamamıştır. Muadil ülkeler yılda 200-300 milyar dolar yıllık üretimler yaparken Türkiye’nin yıllık üretimi hâlâ 10 milyar dolarlar civarlarında dolaşmaktadır. Sektör son beş yılda ise reel olarak neredeyse hiç büyümemiştir.
Görünen odur ki sektörün büyümesi devlet politikası haline getirilmektedir
Yeni dönemde SDDK’nın kurulması kamu otoritesinin sigortacılığa verdiği önemin çok açık bir göstergesidir. Görünen odur ki sektörün büyümesi devlet politikası haline getirilmektedir. Bu tüm sektör oyuncuları için çok hayırlı bir gelişmedir ve herkesin yeni yapılanmaya destek vermesi lazımdır.
İTO sigortacılık meslek komitesi olarak göreve geldiğimiz günden bu yana sektörün büyümesi ve sorunların çözümü için çok etkili çalışmalar yaptık.
Yaptığımız çalışmaların en önemlisi sektörün büyümesi konusunda yaptığımız çalışmadır. Bu çalışma İTO Yönetim Kurulu Başkanımız Şekip Avdagiç tarafından da benimsenmiş ve bildiğimiz kadarıyla da ilgili bakanlığa sunulmuştur. Yaptığımız çalışmanın ana fikri sistemin büyük sayılara dayandırılması ve tüm gelişmiş ekonomilerde olduğu gibi kazan kazan mantığı ile çalışmasıdır. Bugün pek çok işte sigorta şirketleri maalesef büyük sayılara ulaşamamakta ve iş bazında çalışma yapmak zorunda kalmaktadır. Sistemin doğru hamleler yapması halinde her branşın büyümesi ve sigorta poliçesinin insanların en önemli ihtiyaçlarından biri haline gelmesi kaçınılmaz olacaktır.
Tabii sigorta aracıları için de yeni ve büyük pazarlar açılacaktır.
Komitenin çalışmaları
Söz açılmışken komitemizin diğer çalışmalarından önemli olanlarını da sizlerle paylaşmak istiyorum.
Sigorta aracıları arasındaki iş paylaşımında komisyon gider belgesi kullanılması hususunda bir çalışma başlattık ve bu konuda önemli yol aldık. Kısa sürede bu konunun çözüleceği inancındayız. Bilindiği gibi bugünkü mevzuat fatura kullanılması yönündedir. Ancak sigortacılık sistemi KDV’den muaftır. Sigorta şirketleri de aracılar da KDV mükellefi değildir. Fatura kullanımının nedeni ise gelir idaresinin yorumudur. Gelir idaresi yapılan işi ticari gelir olarak nitelendirmektedir. Oysa işin aslına baktığınızda bu iş sigorta satışıdır ve KDV’den muaf bir işlemdir.
Bugün sigorta acentelerinin neredeyse hepsi, mecbur kaldıkları için kendi aralarında iş paylaşımı yapmaktadır. Ancak acentelerin %99’u bu işlem için fatura kesmez. Bu da aracıların kendi aralarındaki işbirliğinin belgesiz yürümesine sebep olmaktadır. Bu işbirliğinin çalışma sistemine uygun bir belgeye bağlanması kaçınılmazdır. Fatura kesilmesi konusunda ısrar edilmesi sistemin yasa dışına kaymasına sebep olacaktır.
Yine biz geldiğimizde İTO’da meslektaşların birbirini sürekli şikâyet ettikleri bir mekanizma işlemekteydi. İşin yasal olup olmadığına hukukçu olmayanların karar verdiği bu sistemin de değişmesini sağladık. Artık şikâyetler hukuk servisinin süzgecinden geçtikten sonra SAİK’e gidiyor.
Bir başka çalışmamız da sigorta aracılarının altında sahada çalışacak ve yaptığı iş üzerinden prim alacak bir pazarlama ekibi oluşturma çalışmasıdır. Aslında bu grup fiilen çalışmaktadır. Ancak sistemin dışına itilmişlerdir. Amacımız bu grubu sistemin içine almak, sayılarını arttırmak, ciddi bir istihdam alanı ve sigorta aracıları için güçlü bir pazarlama ekibi oluşturmaktır. Bu pazarlamacılar vergilerini kaynağında kesinti yoluyla ödeyecek ve her aldığı ücrete belge düzenleyeceklerdir. Bu sayede sigorta aracılarının üzerinde kalan vergi yükü ortadan kalkacak, ülkemiz ciddi bir vergi gelirine kavuşacaktır. Bu zümrenin 200 bin kişi civarında olduğu tahmin edilmektedir. İş resmi hale geldiğinde bu sayı giderek artacak acentelere artı yük getirmeden gelirlerin ciddi oranda artmasını sağlayacak ve sektörün büyümesine poliçenin en ücra köşelere kadar ulaşmasına katkı verecektir.
Sektörün ana pazarlama birimi herkesin kabul ettiği gibi acentelerdir
Her zaman söylediğimiz gibi İTO Sigortacılık Meslek Komitesi icra makamı değildir. Sigorta acentelerinin temsilcisi olduğu gibi sigorta şirketleri, brokerler ve eksperlerin de temsilcisidir. Tüm paydaşların sorunları bizi ilgilendirmektedir ve hepsiyle de uğraşıyoruz. İTO’nun gücü sayesinde birçok noktaya ulaşma gücüne sahibiz ve tüm sorunlara müdahil olmaya devam edeceğiz.
Sektörün ana pazarlama birimi herkesin kabul ettiği gibi acentelerdir ve son 10 yıldır ne yazık ki pek çok sorunla boğuşuyoruz. Bu kadar yıldır gördük ki acente sorunlarının çözümü konusunda bir arpa boyu yol alınamamıştır. Ama bir dünya boş laf hâlâ zihinlerimizde durmaktadır. Bundan sonra çözümler konusunda yol alacağız inşallah.
Çözüme gitmenin birinci unsuru niyettir arkadaşlar. Niyetiniz çözüm üretmekse çözümü bulursunuz.
Bizim İTO meslek komitesi olarak ana amacımız acente camiasının ve diğer oyuncuların haklarını korumak, ufkunu ve çalışma alanını genişletmek, acentelerin daha serbest ve daha geniş alanlarda çalışmalarını sağlayarak sektör üretimini büyütmektir.
Tabii merdiven altı çalışanlarla da mücadelemizi etkin bir şekilde sürdüreceğiz. Bu mücadele polisiye tedbirlerden çok yeni düzenlemeler gerektirmektedir bunun bilincindeyiz. Yeni düzenlemeler için çalışırken, polisiye tedbirlerden de vazgeçmeyeceğiz.
‘ZAMAN DEĞİŞİYOR’
Zaman değişiyor, rekabet artıyor, önümüzdeki dönemde yabancı aracıların da sektöre girmesiyle rekabet daha da artacak. Dijitalleşme büyük önem kazanacak. Dijitalleşmenin önemini anlatmak için bir örnek vereceğim. Son beş yıl içinde yani 2014’ten bu yana internet kullanımı %400, internetten satın alma oranı ise %1200 oranında arttı.
Gidişata ayak uydurmalıyız. Acente internet satışında da yerini almalıdır. Ayrıca şu anda sahip olduğumuz işleri korumak istiyorsak pazarlamaya daha çok zaman ayırmalı, Operasyonda geçirdiğimiz zamanı sahada geçirmeli, operasyona harcadığımız parayı pazarlamaya harcamalıyız. Sigorta şirketlerinin acente ile teknoloji paylaşması sağlanmalı yazılacak programlarla acente üzerindeki operasyon yükü hafifletilmelidir.
Kanunda pazarlama konusunda bir yasak yoktur
Hep diyoruz ki acente haksız rekabete maruz kalıyor. Evet, maalesef bu haksız rekabet yaşanmaktadır. Diğer satış kanalları çağdaş pazarlama yöntemlerini serbestçe kullanıp istedikleri sektörle rahatça çalışırken acente pek çok alanda yasaklarla karşılaşmaktadır. Sigorta acentesine yasak olan çalışma alanları diğer satış kanalları tarafından serbestçe kullanılmaktadır.
Kanunda pazarlama konusunda bir yasak yoktur. Kanun poliçe yetkili acentenin yetkili personeli tarafından kesilmelidir diyor. Bu kadar.
Bundan sonrası acentelerin kendi kendilerine koyduğu yasaklardır. Bunlar ortadan kaldırılmalı sigorta acentesi çağdaş pazarlama yöntemlerini serbestçe kullanabilmelidir.
Son olarak şunu söylemek istiyorum: Acente teşkilatları üst kurullar diğer acente teşkilatları sen ben kavgası hemen yarın bırakmalı işbirliği içinde çalışmalıdır. Yoksa fikir ayrılığı olacak saha kalmayacaktır.
Biz İTO meslek komitesi olarak sorunların sadece işbirliği ile çözülebileceği inancındayız ve her işimizi bu doğrultuda yapmaya gayret ediyoruz. Bu düşüncelerle hepinizi saygıyla selamlıyor ve sizin nezdinizde tüm milletimizin Sigorta Haftası’nı kutluyorum.”