Dijital dönüşüm kaçınılmaz hal alırken Türkiye bu dijitalleşmenin neresinde? Ülkenin dijital rekabet gücü ne seviyede? Ama en önemlisi iş dünyası dijital dönüşümle başa çıkarken başarıya ulaşmak için hangi noktalara dikkat etmeli?
Nielsen’in Dijital Dönüşüm Raporu’na göre dünya nüfusunun internet kullanım oranı yüzde 53 iken Türkiye’de internet kullanımı yüzde 67 civarında seyrediyor. Ülkemizde insanların sosyal medyada geçirdiği ortalama süre ise ABD ve Çin ile kıyaslandığında yüzde 50 daha fazla… Ancak tabii bu gelişme dijitalleşme anlamına gelmiyor.
IMD (International Institute for Management Development) tarafından yayınlanan “Dijital Rekabet Gücü Raporu”na bakacak olursak; Türkiye genel sıralamada 52. ülke olarak karşımıza çıkıyor. Bilgi düzeyi bileşeninde 59, teknoloji bileşeninde 45, geleceğe hazır olma bileşeninde ise 42. sırada yer alıyor.
Bu veriler ve ilerleme olumlu olsa da dijitalleşme süreçlerinde en kritik olanın doğru adımlar atmak olduğuna değinen online iş platformu SanalUzman.com CEO’su Niyazi Bekiroğlu aksi takdirde sürecin ciddi sekteye uğrayabileceğine değiniyor. Bekiroğlu, “Eğitimden sağlığa, sanayiden tarıma, ulaştırmadan finansa hatta perakendeye kadar akla gelebilecek her sektörde teknoloji ve onun getirdiği yenilikler yani dijital dönüşüm göze çarpıyor. Dijital dönüşümü tetikleyen faktörler arasında değişen tüketici davranışları, teknolojinin ilerleme hızı ve artan dijitalleşme önemli yer tutuyor. Böylece şirketler ayakta kalabilmek için iş modellerini, ürünlerini / hizmetlerini, müşterilerine yaşattıkları deneyimleri, iş yapış şekillerini sorgulayarak dijitalleşmeye ayak uydurmak zorunda kalıyorlar. Bunu yaparken de dijital dönüşüm için Hibrid Bulut, Sanallaştırılmış Ağlar, Hazır Depolama, Veri Analizi, Çok Katmanlı Güvenlik gibi araçlardan yararlanıyorlar. Ancak dijital dönüşümde başarı için dikkat edilmesi gereken birtakım faktörler bulunuyor” diyor.
Dijital dönüşümde sıkıntı yaşamamak için atılması gereken adımları sıralayan Bekiroğlu, “Dijital dönüşümü yanlış anlamak, üst yönetimden destek alamamak, yeterince odaklanamamak, değişime direnmek, hızlı olamamak, yetenek açığı başlıca dikkat edilmesi gereken, kurumları başarısızlığa iten noktalar. Eğer bu koşullar göz ardı edilirse harcanan zaman ve finansman ne yazık ki boşa gidiyor. Dijitalleşme sürecinde unutulmaması gereken en önemli konu çalışan istihdamında yetenek ve yetkinliklere verilen değerdir” dedi.
Yetenek açığına en hızlı çözüm freelance platformlarda
Önümüzdeki dönemde yetkinliğin daha da önem kazanacağını belirten Bekiroğlu, “Nitelikli uzmanlarla çalışmak özellikle orta ve küçük ölçekli kurumlar için maliyeti yüksek bir uygulama. Bu nedenle dijitalleşme süreçlerinde yetenek açığı gibi önemli sıkıntılarla karşılaştıklarını gözlemliyoruz. Bununla birlikte verimliliğin önemini daha çok hissettiğimiz günlerden geçiyoruz. Ölçek ayrımı yapmadan tüm kurumlar, ihtiyaç duyulan projeleri freelance sistemi ile çözme gayreti içinde. Nitelikli uzmanlar ise on – demand ve freelance çalışarak hem kendilerini geliştirme hem de iş tatmini anlamında daha geniş imkanlara ve zamana sahip olabiliyor. Bu da başta KOBİ’ler olmak üzere her ölçekten kuruma paylaşım ekonomisinin getirdiği karlılık ve verimlilik artışını sağlıyor. Özetle dijital çağın getirdiği yetenek açığına freelance platformlar en hızlı çözüm” diyor.
Bilgi teknolojileri, yazılım, finans ve bazı diğer multidisiplin alanlarda uzmanlaşmış kişilerin ve kurumların freelance çalışmaya daha sıcak baktığını anlatan Bekiroğlu, “Ülkemizde yaklaşık 1.2 milyon kişi freelance olarak çalışıyor. Bu rakam genel nüfusun yüzde 1 – 1.5’ine denk geliyor.2023 yılında Türkiye’de nüfusun yüzde 8’inin yani yaklaşık 8.5 milyon insanın freelance çalışması bekleniyor. İş yapış biçimindeki bu eğilim dijitalleşme hızının bir göstergesi” dedi.