Verilerinin daima güvende kalacağı düşüncesiyle önlem almayan kullanıcılar, veri kayıplarına hazırlıksız yakalanarak şok yaşıyor. Güncel bir araştırma, veri kayıplarının %29’unun kazayla gerçekleştiğini gösteriyor. Her kullanıcının diske kahve dökmek, bir dosyayı yanlışlıkla silmek, bilgisayarı çaldırmak ya da tuvalete telefon düşürmek gibi basit hatalara bile er ya da geç düşeceğini dile getiren Veri Kurtarma Hizmetleri Genel Müdürü Serap Günal, “Bu felaket benim başıma gelmez.” yanılgısına kapılmak yerine birkaç depolama aygıtında yedekleme yaparak çok ciddi veri kayıplarından bile korunabileceğinin altını çiziyor.
Her 4 kullanıcıdan sadece 1’i verilerini yedekliyor
Günümüzde kazayla yanlış dosyayı silip geri dönüşüm kutusunu da temizlemiş olmak, dosya isimlerini değiştirerek dosyaların üzerine yazmak gibi basit sebeplerden dolayı bile pek çok veri kaybı vakası yaşanabiliyor. Yeni bir araştırma, insan hatalarının dışında teknik sorunlar, kötü niyetli yazılımlar ya da virüsler gibi pek çok sebepten kaynaklanabilen veri kaybı vakalarına karşın her 4 kişiden sadece 1’inin düzenli olarak yedekleme yaptığını gösteriyor. Aynı araştırma, kullanıcıların %30’unun şimdiye kadar hiçbir zaman yedek almadığını da ortaya çıkartıyor.
Verilerin yedeğini almak, veri kaybına karşı rahatlatıyor
Veri kayıpları ile ilgili en kötü senaryolar bile veriler üzerinde yapılan değişiklik, kayıt ve depolama işlemlerinin modern, organize ve günlük gerçekleştirilmesiyle önlenebiliyor. Ancak şanslarına güvenmek yerine bir plan oluşturarak veri kaybı ihtimaline karşı hazırlık yapan kullanıcılar bir veri kaybı anında kendilerini rahat hissedebiliyor. Yedeklemede iki ana yöntem olarak kullanıcıların karşısına harici disk ve bulut tabanlı depolama çıkıyor.
1. Harici disk
Verilerin bulunduğu ana medya dışında bir harici diske kaydedilmesi büyük önem taşıyor. Çok ucuz olmamalarına rağmen büyük oranlarda veri depolamaları nedeniyle hala tercih edilen harici diskler dışında basit bir USB disk de ilk aşamada çözüm sağlayabiliyor.
2. Bulut tabanlı depolama
Son yıllarda oldukça popüler olan, Google Drive, Dropbox, iCloud ya da Microsoft OneDrive gibi bulut tabanlı çevrimiçi depolama servisleri, etkili ve kullanımı kolay bir hizmet sunuyor. Kullanıcıların veya şirketlerin harici disk dışında bulut depolama servislerinde de yedek bulundurması, çift katmanlı koruma sağlasa da bu servislerden faydalanırken hatalara karşı yenilmez oldukları yanılgısının bir kenara bırakılması gerektiği hatırlatılıyor.
“Verilerinizi 3 farklı medyada tutun”
İki yedeğin bulundurulmasının en doğru replikasyon sayısı olduğunu dile getiren Veri Kurtarma Hizmetleri Genel Müdürü Serap Günal, verilerin ana medya dışında iki cihazda daha yedeklenerek veri kaybına karşı üç bağımsız veri tabanı yaratılmasını öneriyor. Böylece ana disk çalışmaz hale geldiğinde ihtiyaç duyulacak yenileme sürecinde kullanıcıların elinde hala iki kopyanın bulunacağını belirten Günal, üç diskin aynı anda işlevsiz hale gelme ihtimali de oldukça düşük olacağından, bu kopyaların yardımıyla verilerin yeni bir diske geçirebileceğini açıklıyor.