KPMG Türkiye’nin de katılımıyla dünyada ilk kez gerçekleştirilen KPMG Küresel Kadın Liderler Araştırması, teknolojiyle dönüşen iş dünyasında kadın liderler çağının başlayacağını haber veriyor. Küreselde ve Türkiye’de kadın iş liderlerinin araştırmadaki sorulara verdikleri yanıtlar büyük ölçüde paralellik içeriyor. Dijital çağa damgasını vurmaya hazırlanan kadın liderlerin üç özelliği öne çıkıyor; sağduyulu, analitik, temkinli…
Dünyanın en büyük şirketlerini yöneten kadın liderlerin büyüme, dijitalleşme ve kariyer konusundaki yaklaşımlarına ışık tutan araştırmaya 30’u Türkiye’den olmak üzere, dünya genelinde yaklaşık 700 kadın lider katıldı. Araştırma kadın liderlerin, erkeklere oranla, dijital çağa ayak uydurmakta son derece başarılı olduklarını gösteriyor. Araştırmaya göre kadın liderler dijital fırsatları kabul etmeye hazır ve istekli.
İş dünyasında kadın, ekonomik zorunluluk
Araştırma sonuçlarını değerlendiren KPMG Türkiye Denetim Bölümü Başkanı, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Çeşitlilik Lideri Nesrin Tuncer şunları söyledi:
“Bu araştırmayı yaparken amacımız, iş dünyasına yön veren kadın liderlerin sesini duyurabileceğimiz iş odaklı bir rapor yaratmaktı. Araştırma bize, sayıca azınlıkta olan kadın liderlerin büyük işleri teknolojiyi ve veriyi kullanarak yönetme yeteneğini gösteriyor. Çünkü genel kanının aksine kadınlar ‘duygusal’ değil veriye dayalı kararlar alarak, teknolojik yıkımı kontrol etmeye odaklı çalışıyor. Kadın liderler, ortaya koydukları uzmanlık, iş zekâsı ve güvenle özel sektördeki rollerini kanıtlayarak kadınların yaşamın diğer alanlarındaki konumlarını da güçlendiriyor. Araştırmaya verilen yanıtlardan anlıyoruz ki, kadın liderler teknolojik devrime erkek yöneticilerden daha açık ve hazırlıklı. Araştırma sonuçları, dijital çağın kadınların dönemi olabileceğini gösteriyor.”
Kadınları iş dünyasının her alanına dahil etmenin kaçınılmaz bir ekonomik zorunluluk olduğunun altını çizen Nesrin Tuncer, “TÜİK verilerine göre 2018’de 15 yaş ve üzeri erkeklerin yüzde 67,1’ine karşılık toplam nüfusun yarısını oluşturan kadınların yalnızca yüzde 29,7’si istihdam ediliyor. Şirketlerde üst düzey ve orta kademe yönetici pozisyonunda çalışan kadınların oranı ise ancak yüzde 17’ye ulaşmış durumda. Oysa artık şirketler ve şirketlerin faaliyet gösterdiği ekonomiler kadın çalışanların gücünü göz ardı etmenin sonuçlarını kaldıramaz” dedi.
Yıkım kadınlardan sorulur
Araştırmaya Türkiye’den katılan kadın liderlerin yüzde 83’ü teknolojik yıkımı tehditten çok fırsat olarak görüyor, küresel kadın liderlerde ise bu oran yüzde 77. Küresel kadın liderlerin yüzde 72’si sektöründe dönüşüm sürecinde önemli ilerlemeler kaydettiğini söylüyor, Türkiye’de ise bu oran yüzde 60.
Küresel liderlerin yarısına karşılık Türkiye’deki kadın liderlerin yüzde 63’ü rakipler tarafından yıkılmayı beklemek yerine sektörünü aktif olarak yıkıma uğratmak için aksiyon aldığını söylüyor.
Küresel kadın liderlerin yüzde 48’i, Türkiye’deki kadın liderlerin yüzde 67’si yapay zekâ, blok zinciri, 3D baskı ve karma gerçeklik gibi yeni teknolojiler konusunda rahat. Sadece yüzde 13’ü bu gelişimlere karşı rahat değil. Yani kadın liderler yıkıcı teknolojiyle başa çıkmaya hazır.
Araştırmaya Türkiye’den katılan kadın liderlerin yüzde 47’si yapay zekâyı test ettiklerini söylüyor. Belirli bazı süreçler için sınırlı bir yapay zekâ uygulamasına başladığını ifade eden liderler ise katılımcıların yüzde 10’unu oluşturuyor.
Yapay zekâ konusunda Türkiye’deki ile küresel kadın liderlerin arasında dikkat çeken bir fark var. Küresel sonuçlara göre büyük şirketlerin yüzde 39’u ve küçük şirketlerin yüzde 21’i yapay zekâ uygulamasına başlamışken Türkiye’de bu oran büyük şirketlerde yüzde 9, küçük şirketlerdeyse yüzde 11 seviyelerinde.
Tehdit algısı farklı
Yüzde 80’ini erkek CEO’ların oluşturduğu 2018 Türkiye CEO Araştırması’nda liderler iş dünyasına yönelik ilk üç tehditi ‘ülkeselliğe dönüş’, ‘yeni gelişen/yıkıcı teknolojiler’ ve ‘çevre/iklim değişiklikleri’ olarak sıralarken, kadın liderlerde tehdit algısının tamamen farklı olduğu görülüyor.
Türkiye’deki kadın liderler için ilk üç tehdit, ‘regülasyon riski’, ‘yeni gelişen/yıkıcı teknolojiler’ ve ‘yetenek riski’. Çevre ve iklim değişikliği kadın liderlere göre en önemsiz risk. ‘Ülkeselliğe dönüş’ ise riskler arasında ilk 5’te bile değil. Küresel kadın liderlere göre ilk üç tehdit Türkiye’deki kadın liderler ile aynı olsa da ilk sırayı ‘yeni gelişen/yıkıcı teknolojiler’ alıyor.
Büyümeye temkinli güven
Kadın liderler hem kendi sektörlerinin hem de kendi işletmelerinin büyümesine olumlu bakıyor. Fakat bu güven, ulusal ve küresel büyüme beklentilerine aynı şekilde yansımıyor. Türkiye’de kadın liderlerin yüzde 80’i kendi şirketinin, yüzde 63’ü de sektörünün büyüyeceğine inanıyor.
Küresel kadın liderler ve Türkiye’deki kadın liderlerin en önemli ilk 3 büyüme stratejisi, organik büyüme, üçüncü taraflarla stratejik anlaşmalar ve birleşme/satın almalar olarak sıralanıyor.
Veri analitiği içgüdüden önemli
Araştırmaya göre kadın liderler veri analitiğine açık ve sonuçlarına güven duyuyor. Kararlarını gerçeklere dayanarak alan veri odaklı katılımcılar, dijital müşteri kitlesinin ihtiyaçları konusunda da iyi bir anlayışa sahip, bu nedenle siber güvenliğe çok önem veriyorlar. Kadın liderlerin yüzde 86’sı, güçlü bir siber güvenlik stratejisinin, paydaşlar arasında güven oluşturmak için kritik öneme sahip olduğunu söylüyor.
2018 Küresel CEO Araştırması katılımcılarının yüzde 84’ü ise kararlarını kendi tecrübe ve sezgilerine göre verdiklerini belirtiyor. Buna karşın Türkiye’deki her 5 kadın liderden üçü, son 3 yılda karar alırken veri analitiğinin sağladığı içgörülere güvendiğini, yüzde 86’sı da karar alırken kestirimsel veri modelleri ve analitiğini daha çok kullanmayı beklediğini ifade ediyor.
Araştırmadan öne çıkan satırbaşları şöyle:
Türkiye’deki her 5 kadın liderden üçü, gelecek 3 yıllık dönemde şirketlerinin yüzde 10 veya üzerinde büyümesini bekliyor.
Türkiye’deki kadın liderlerin yüzde 61’i yapay zekânın yaratacağından daha fazla iş alanını ortadan kaldıracağını düşünüyor.
Önümüzdeki 3 yıl boyunca kadın liderlerin en önemli büyüme stratejisi inovasyon, Ar-Ge, sermaye yatırımları ve işe alım dahil olmak üzere ‘organik büyüme’ (yüzde 42).
Türkiye katılımcılarının yüzde 55’i, online bir platform sağlayıcısı üzerinden ürün ve hizmet sağlamanın, büyüme hedeflerine ulaşmak için gelecek 3 yılda odak noktası olacağını düşünüyor.
Türkiye’deki kadın liderlerin yüzde 55’i, büyüme hedeflerine ulaşmada inovatif start-uplarla işbirliği yapmaya istekli.
Türkiye’deki kadın liderler, dijitalleşmenin başarıya ulaşmasında veri bilimcilerin (yüzde 100), siber güvenlik uzmanlarının (yüzde 85) ve dijital dönüşüm yöneticilerinin (yüzde 85) en önemli rolü üstleneceğini öngörüyor.
Küresel kadın liderlerin yüzde 62’si, Türkiye’deki kadın liderlerin ise yüzde 57’si, stratejik kararlar söz konusu olduğunda en fazla ikincil bilgi kaynaklarına (ör. Reuters) güveniyor. Küresel CEO Araştırması’nın Türkiye sonuçlarına göre en güvenilir veri kaynağı sosyal medya (yüzde 88) iken, Türkiye’deki kadın liderlere göre sosyal medya ikinci sırada (yüzde 34).
Türkiye’deki kadın liderler, kariyerlerinde başarıya ulaşmaları için en önemli ilk üç faktörü ‘güçlü iletişim becerileri’, ‘yeni teknolojiler hakkında kapsamlı bilgi donanımı’ ve ‘aktif kişisel network’ olarak sıralıyor.
Küresel kadın liderlerin yüzde 59’u, kendilerinden sonra gelecek liderin kadın olmasını bekliyor. Türkiye’deki kadın liderlerin de yüzde 53’ü bu beklentiye sahip.
Türkiye’deki kadın liderler, erkek liderlere göre müşteri merkezli olmaya daha yatkın. Katılımcıların yüzde 93’ü, müşteri verilerinin korumasını, müşteri tabanını büyütmek için en önemli sorumluluklarından biri olarak görüyor. Erkek liderlerin yüzde 80’ini oluşturduğu Türkiye CEO Araştırması’nda bu görüşe katılanların oranı yüzde 60’ta kalmıştı.