Sigortacılık, geçmişi 500 yıl, hatta belki de daha eskiye dayanan bir endüstri olmasına rağmen müzecilik anlamında dünya çapında gelişmiş bir görünüm sergilemiyor. Halbuki asırlar boyunca hayatın farklı alanlarıyla iç içe geçmiş; denizden karaya, hayattan ulaşım araçlarına kadar birçok unsuru güvence altına almış bir sektör sigortacılık. Insurance Post’tan Jonathan Swift’in haberine göre, Avrupa çapında üç sigorta müzesi var. Bunlardan ilki ve belki de en önemlisi Polonya/Krakow’daki sigorta müzesi… Bunun yanı sıra Allianz’ın Münih’te, Mapfre’nin de Madrid’de birer sigorta müzesi bulunuyor.
Bankacılık müzesinden marka müzesine, reklamcılık müzesinden diş hekimliği, hatta dikiş makinesi müzesine kadar sektörel birçok müzeye evsahipliği yapan ve aslında müzecilikte dünyanın önde gelen ülkesi olan İngiltere’de ise Jonathan Swift’e göre tam anlamıyla bir sigorta müzesi yok. Ancak Sigorta Enstitüsü’nün (Chartered Insurance Insurance-CII) taşınmasıyla birlikte İngiltere’de de bir sigorta müzesi kurulması gündeme geldi. Gündeme getiren kişi ise enstitünün eski başkanı Reg Brown.
Enstitüde eski sigorta koleksiyonlarına ayrılan bir bölüm bulunuyor ama Brown’a göre buna “müze” demek biraz zorlama olur. Ayrıca enstitünün yeni merkezinde yeterli yer olmadığı için koleksiyonun bir kısmı yeni merkeze götürülmüyor. Brown, enstitüdekilerin yanı sıra Lloyd’s ve Aviva’da da gün yüzüne çıkmamış birçok değerli parça olduğunu düşünmenin heyecan verici olduğunu söylüyor. Aviva’nın merkezinde de müzeye uygun eser bulmaya çalışacak olan enstitünün eski başkanı, enstitünün taşınmasının ardından ekibiyle beraber eski parçaların değerlemesini yapmak için sabırsızlıkla beklediklerini belirtiyor. Reg Brown, İngiltere gibi sigortanın beşiği olan bir ülkede sigortacılık müzesi olmamasını büyük bir şanssızlık olarak niteliyor.
Müze kurulması için bir başka sorun da müzeye ayrılacak bina… Brown, sigorta şirketlerinin satın alma olmasa bile, kiralama yoluyla bunun kolaylıkla altından kalkabilecekleri görüşünde.
Öte yandan RSA, Aviva ve Lloyd’s gibi İngiltere sigorta tarihine evsahipliği yapan şirketler, bir sigorta müzesi kurulması halinde arşivlerindeki tarihi değer taşıyan bazı parçaları müzeye verebileceklerini kaydetti.
Avrupa’daki müzeler
Mapfre’nin Madrid’deki müzesi 18’inci yüzyıldan günümüze kadar yangın levhaları, poliçeler, broşür ve posterlerden oluşan 600 parçalık koleksiyona evsahipliği yapıyor. Eserlerin bir kısmı online olarak da görülebiliyor. Allianz’ın Münih’teki Kurumsal Tarih Merkezi, şirketin tarihini yansıtan kalıcı bir sergi niteliğinde. Dünyanın müstakil tek sigorta müzesi olduğu iddiasındaki Krakow Sigorta Müzesi’nde ise, aralarında 1803’te kurulan Prusya’nın ilk yangın sigortası şirketinin kararnamesinin de olduğu 36 bin parça bulunuyor.
“Mal Canın Yongasıdır”
Türkiye’de ise bazı sigorta şirketlerinde Osmanlı ve Cumhuriyet’in ilk yıllarından kalma yangın levhası ve poliçe gibi eski eserlerin sergilendiği bölümler var. Ayrıca 2009 yılına gidersek, Türkiye’de ilk defa bir sigorta sergisi açıldığını görüyoruz. Sigorta brokeri David Kohen’in koleksiyonundaki sigorta , yangın levhası, poliçe, poster, tarife ve kartpostal gibi eserlerden oluşan sergiye Osmanlı Bankası Müzesi, Allianz’ın sponsorluğunda evsahipliği yapmıştı. Allianz serginin bir de albümünü bastırdı. Sergi daha sonra Güneş Sigorta’da meraklılarıyla buluştu.