Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği çerçevesinde hazırlanmış olan “Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği Hakkında Kılavuz”un içeriğindeki “doğal” ve aynı anlama gelen “tabii”, “natürel” ve “natural” terimlerinin izin verilen kullanım esaslarının, tüketicide sağlıklı, müdahale edilmemiş ürün algısı yaratarak tüketiciyi yanıltabileceği ve organik tarım açısından haksız rekabete yol açabileceği belirtiliyor.
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nden yapılan açıklamaya göre, Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği “doğal” tanımı ile Türk Dil Kurumu’nun tanımı çelişiyor. “Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği Hakkında Kılavuz”un “Belirli Terim ve İfadelerin Gıda Etiketlerinde Kullanımına İlişkin Özel Uygulama Esasları” bölümüne göre “doğal” terimi; tek bileşenden oluşan (katkı, aroma vb. dahil hiçbir ilave bileşen içermeyen) fiziksel, enzimatik veya mikrobiyolojik işlemler dışında herhangi bir işleme tabi tutulmamış, bitki, algler, mantar, hayvan, mikroorganizma veya mineral kaynaklı olan ve doğal yapısında önemli bir değişikliğe sebep olacak herhangi bir işlem uygulanmamış gıdaları tanımlamak için kullanılabiliyor.
Türk Dil Kurumu’na göre “doğal”; doğada olan, doğada bulunan, doğada rastlandığı gibi, doğaya uygun olan, doğa güçlerine, kurallarına uyan, tabii, natürel, kendiliğinden olan, insan eliyle yapılmamış, yapay karşıtı anlamlarına geliyor. Tüketici algısına daha yakın olan bu tanıma göre endüstriyel koşullarda üretilmiş hiçbir gıdanın “doğal” olması mümkün değil ve bu şekilde etiketlenmiş gıdalar tüketicide sağlıklı, müdahale edilmemiş ürün, hatta organik ürün algısı yaratabiliyor.
GDO’lu ve zehirli ürünler de “doğal” tanımı içinde!
Yönetmelikte yer alan Gıda Hakkında Bilgilendirmenin Genel İlkeleri’ne göre Bakanlık, gıda hakkında bilgilendirme mevzuatının gerektirdiği zorunlu bilgilendirme kurallarını düzenlerken, “Özellikle belli tüketici gruplarının sağlığına zararlı olabilecek içerik, güvenli kullanım, muhafaza, dayanıklılık ve gıdanın zararlı veya tehlikeli içeriğine ilişkin sonuçları ve riskleri içeren sağlık etkisine dair bilgileri içerecek şekilde tüketici sağlığının korunmasını ve gıdanın güvenilir kullanımını”nı dikkate alıyor. Oysa, örneğin GDO içerikli ve/veya muhtemel kanserojen olduğu Dünya Sağlık Örgütü’nce rapor edilmiş glifosat içerikli ot ilacı kullanılarak üretilmiş yemle beslenen hayvanlardan elde edilen sütün ve yoğurdun etiketinde “doğal” ibaresinin kullanımına Kılavuz’da izin veriliyor. Bu durum hem ilgili maddeyle çelişkili hem de yukarıda sözü geçen sakıncalı tarımsal girdilerin kullanılmadığı organik ürünler için haksız rekabet ortamı oluşturuyor.
Kılavuz’daki Genel Uygulama Esasları’na göre, gıdanın etiketlenmesi, gıdanın nitelikleri açısından yanıltıcı olmamalı. Buna göre, etiketinde yer alan marka, isim, ifade, terim ve görsellerin, gıdanın özellikle doğası, kimliği, özellikleri, bileşimi, miktarı, dayanıklılığı, menşei ve üretim metodu açısından başka bir ürün grubunu çağrıştırmaması gerekiyor. Kılavuza göre, örneğin, margarin ambalajı üzerinde tereyağını çağrıştıracak yayık gibi görsellerin kullanılması yasak, ancak “doğal” teriminin kullanımı ve “doğal” kavramını çağrıştıran görsel unsurların kullanımı başka bir ürün grubu olan organik ürünleri çağrıştırabiliyor.
“Doğal” teriminin pazarlama malzemesi olarak kullanılması yasaklansın
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, Yönetmeliğin amacına hizmet etmesi, haksız rekabetin önüne geçilmesi ve tüketici haklarının korunması açısından ilgili Kılavuz’da ve gerekiyorsa yönetmelikte bir an önce değişiklik yapılması gerektiğini belirterek, sıralanan gerekçelerden dolayı “doğal” kelimesinin kullanımına hiçbir şekilde izin verilmemesini, ilgili mevzuatın bu bağlamda yeniden düzenlenmesini öneriyor. Ayrıca, bir etiketin veya tanımlamanın yanıltıcı olarak kabul edilip edilmeyeceği değerlendirilirken gıdanın etiketlenmesi, tanıtımı, sunumu ve reklamı bir bütün olarak ele alınması gerektiğinden, “doğal” çağrışımı yapacak görsel malzeme kullanımına izin verilmemesi gerektiğini vurguluyor. Dernek bunun için change.org sitesi üzerinde bir imza kampanyası başlattı.