Clonera Bilişim Hizmetleri’nin, şirketlerin dijital felaketlerle karşılaşma oranlarını ortaya koyan araştırmasında, var olan sisteminin herhangi bir felaket durumunda kendisini koruyacağına güvenen şirketlerin oranının yüzde 48 olduğu kaydedildi. Son bir yıl içinde bilgi teknolojileri sistemlerini durduracak nitelikte dijital felaket yaşayan şirketlerin oranı ise yüzde 35 oldu. Araştırma, ortalama 50 sunucuya sahip 430 şirketin BT yöneticileriyle yapıldı. Her üç şirketten ikisi felaket sonrası datalarına ulaşsa da uygulamalarına ulaşamıyor ve iş kesintisine uğruyor. Doğal afetlerin neden olduğu dijital felaketlerin oranı yüzde 3’te kalırken, siber saldırıya uğrayan şirketlerin oranı ise yüzde 11 oldu.
Güç kesintisi nedeniyle bile veri kaybı yaşanıyor
Şirketlerin dijital felaket yaşama sebepleri arasında ilk sırayı yüzde 30 ile güç kesintisi alıyor. Bunu yüzde 21 ile donanım ve yazılım sorunu, yüzde 18 ile sistem hatası, yüzde 11 ile siber saldırı, yüzde 6 ile kullanıcı hatası, yüzde 6 ile veri bozulması, yüzde 4 ile diğer sebepler izliyor. Son bir yıl içinde şirketlerin yalnızca yüzde 3’ünün işi doğal afetler nedeniyle kesintiye uğradı.
Maliyeti yüksek bulanların oranı yüzde 63
Şirketlerin yüzde 63’ü dijital felaketlerden kurtarma çözümlerinin maliyetini yüksek bulduğu için gerekli önlemleri almıyor. Var olan sisteminin herhangi bir felaket durumunda kendisini koruyacağına güvenenlerin oranı yüzde 48 olurken, emin olmayanların oranı yüzde 42, güvenmeyenlerin oranı ise yüzde 11 oldu. Dijital felaket kurtarma senaryosu olmayan şirketlerin oranı ise yüzde 47.
Siber saldırının maliyeti 2,7 milyon dolar
Clonera Bilişim Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı Evren Ballı, dijital felaket kurtarma yatırım maliyetinden kaçan şirketlerin; zaman, ciro, itibar, motivasyon ve müşteri kaybedebildiğine dikkat çekti. Ballı, küçük çapta bir şirkette siber saldırının maliyetinin 25 bin doları bulurken, orta boy işletmelerde bu rakamın 880 bin doları, büyük firmalarda ise 2.7 milyon doları geçtiğini açıkladı. Ballı, dijital felaket sonrası yaşanan kayıp ile yatırım maliyeti kıyaslandığında, Türkiye’de firmaların risklerini yönetmelerinin ne kadar önemli olduğunun ortaya konduğunu ifade etti.