İngiltere’de 2002 yılından bu yana 50 binden fazla satmasına rağmen Volvo XC90’ın karıştığı kazalarda aracın sürücüleri ya da yolcularından hiçbiri ölmedi. Bu özelliği nedeniyle, Bağımsız laboratuvar Thatcham Research aracı bugüne kadar test ettiği en güvenli araç ilan etti.
Aracın başarısının en önemli nedenlerinden biri sürücüyü yoldaki tehlikeler konusunda uyaran kamera ve radar sistemi. Bu sistemler araçları diğer araçlara çok yaklaşmaları durumunda otomatik olarak durduruyor. Otonom Acil Fren (AEB) denen bu teknoloji sürücü ve yolcuların hayatını kurtarmasının yanı sıra kasko ücretini de azaltabilir.
AEB nedir?
Lazerler, kameralar veya radar kullanan AEB, çarpışma olasılığını saptayıp sürücüyü uyarıyor, sürücünün harekete geçmemesi durumunda ise otomatik olarak frene basıyor. Ford’un “aktif kent freni” sadece saatte 50 kilometre hıza kadar çalışırken diğer araçlardaki sistemler otoyollarda da çalışıyor.
Thatcham Research AEB sisteminin emniyet kemerinden bu yana en önemli gelişme olarak görüyor. Laboratuvara göre sistemin önümüzdeki 10 yılda İngiltere’de bin 100 hayat kurtarması mümkün. Günümüzde AEB sistemlerinin çoğu aracın ön tarafında çalışıyor ve araçların öndeki araca arkadan çarpmasını engelliyor. Bu tür kazalar toplam kazaların dörtte birini oluştursa da en ciddi yaralanmalara da onlar yol açıyor. Euro NCAP testlerine göre AEB sistemleri bu tür kazaları yüzde 38 oranında azaltıyor.
AEB sistemlerinin kaza sıklığını azaltması nedeniyle araç kaskosu fiyatlarını düşürmesi de mümkün. Sigorta uzmanları insan hatalarının azaltılmasının kazaları, kazaların azaltılmasının da sigorta şirketlerinin ödemelerini azaltacağını, bunun da kasko primlerinde indirime yol açması gerektiğini belirtiyor. AEB sensörlerinin bir kısmı ön tamponda veya ön camda olduğu için kazanın ardından bu parçaların değişimi daha pahalıya patlıyor. Yine de yapılan bir araştırmaya göre AEB’li araçların kasko primleri AEB’siz araçlara göre yüzde 10 daha ucuz.