Türk Ekonomi Bankası (TEB), Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği (FODER) ile Boğaziçi Üniversitesi işbirliğinde düzenlenen Türkiye’nin Finansal Okuryazarlık ve Erişim Konferansı Conrad Otel’de yapıldı. Konferansta, TEB ve Boğaziçi Üniversitesi işbirliğiyle toplumun finansal sağlığını ölçmek üzere bu yıl beşinci kez gerçekleştirilen Türkiye Finansal Okuryazarlık ve Erişim Endeksi’nin sonuçları da paylaşıldı. Buna göre, Türkiye’nin finansal okuryazarlık endeksi 60,8 olarak açıklanırken, finansal erişim endeksi skorunun da 44,1’e ulaştığı görülüyor. 2016 yılında 38,2 olan skorla kıyaslandığında önemli ölçüde yükseliş gözlemleniyor.
TEB ve FODER iş birliğinde düzenlenen Finansal Okuryazarlık ve Erişim Konferansı 15 Ocak’ta gerçekleşti. Konferansta, TEB ve Boğaziçi Üniversitesi’nin ortak çalışmasıyla Türkiye’nin finansal okuryazarlık ve erişimine ilişkin en kapsamlı araştırma olan Finansal Okuryazarlık ve Erişim Endeksi 2017’nin sonuçları da açıklandı. TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici ve FODER Başkanı Özlem Denizmen’in açılış konuşmasıyla başlayan konferansta İngiltere’nin eski Çalışma ve Emeklilik Bakanı Barones Dr. Ros Altmann ve OECD Social Policy Division Dr. Boele Bonthuis ana konuşmacı olarak yer aldı. Birikim, davranışsal ekonomi, emeklilik ekonomisi, emeklilik fonları ve avantajları ile beraber uzayan yaşam döngüsünde tasarruf ve BES’in öneminin vurgulandığı konferansta Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben ve Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürü V. Dr. Şerif Çakırsoy da birer konuşma yaptı.
Türkiye’nin finansal okuryazarlık endeksi 60,8
- 2017 yılı anketlerinin sonucuna göre Türkiye’nin Finansal Okuryazarlık Endeksi 60,8. 2016 yılı sonucu olan 60,1 ile kıyasladığında aynı düzeylerde olduğu görülüyor.
- Finansal okuryazarlık açısından en avantajlı grubun genellikle erkek, bekar, 25-44 yaş grubu, yüksek derecede eğitim, gelir ve sosyo-ekonomik statüye sahip bireylerden oluşuyor.
- Finansal okuryazarlık bakımından dezavantajlı grup genellikle kadın, evli, 45 yaş üstü, göreceli olarak düşük eğitim, gelir ve sosyo-ekonomik statüye sahip bireylerden meydana geliyor.
- Çocuğu olan katılımcıların yüzde 23’ü çocuklarına tasarruf, harcama alışkanlıkları gibi finansal konularda aile içi herhangi bir eğitim vermiyor.
- Katılımcıların yüzde 54’ü hiçbir şekilde tasarruf yapmazken; aybaşında belli bir miktar tasarruf için ayırdığını dile belirtenlerin oranı yüzde 16, ayın sonunda harcamalardan arta kalan parayı tasarruf için ayırdığını söyleyenlerin oranı ise %18 seviyesinde bulunuyor.
- Birikim yapanların yüzde 54’ü acil durumlarda, yüzde 28’i çocuklarının eğitimi, yüzde 25’i sağlık harcamaları, yüzde 23’ü ev almak, %yüzde 3’ü araba almak için kullanmayı amaçlıyor.
- Cinsiyet kırılımına bakıldığında 58,9 ile kadınların finansal okuryazarlık seviyesinin 62,7 ile erkeklere oranla daha düşük olduğu gözlemleniyor. Yıllar arasında ise kadınlar ve erkekler arasındaki finansal okuryazarlık düzeyindeki farkın giderek kapandığı görülüyor.
- Yaş aralığında ise 62,5 ile 25-44 yaş grubunun diğer gruplara oranla daha yüksek finansal okuryazarlık değerlerine sahip olduğu görülüyor. Finansal okuryazarlık seviyeleri değerlendirildiğinde gelirin yükselmesine bağlı olarak finansal okuryazarlığın da yükseldiği gözlemleniyor.